Yukarıda açıklanan emsal içtihatlar kapsamında somut olay incelendiğinde ; borçlunun hesap kat ihtarının takip tarihinden önce kendisine yöntemince tebliğ edilmediği, dosyaya sunulması gereken ipotek belgesi , ipotek akit tablosu ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve eki niteliğindeki belgeler ve ilgili tapu sicil müdürlüğü tarafından tasdikli evrak suretleri, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğine ilişkin noter tebliğ mazbatası aslının sunulmadığı , takip dayanağı belgelerin icra emrinde belirtilmediği iddialarının İİK.nun 16/1. Maddesine göre , 7 günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Yine yetki itirazının da 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda; icra emri şikayetçiye 20/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup 15.01.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet ve yetki itirazı süresinde değildir....
Davanın konusu, usulsüz tebliğ şikayeti ve takip konusu bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığına yöneliktir. Ödeme emri davacı borçlu adına 23/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Usulsüz tebliğ şikayeti İİK 16. maddeye göre, ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerekir. Davacı tarafından icra dosyasından 12/02/2020 tarihinde haberdar olduğu, ileri sürülmüş ise de, davacının 20/05/2019 tarihinde icra dosyasından dilekçe ile fotokopi talep ettiği, ayrıca dosyada düzenlenen bilirkişi raporunu davacıya 11/12/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği gözetildiğinde, davacının icra dosyasından 12/02/2020 tarihinde öğrendiği iddiası hukuken yerinde değildir. Davacının icra dosyasından 20/05/2019 tarihinde haberdar olduğu gözetildiğinde ıttıla tarihinden 7 günlük süre geçtikten sonra 13/02/2020 tarihinde dava açılması sebebiyle usulsüz tebliğ şikayeti süresi içinde yapılmamıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında davalı alacaklı tarafça başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça yetki itirazı ile birlikte dayanak belgelerin tebliğ edilmemiş olması sebebi ile ödeme emri ve takibin iptalinin talep edildiği, Mahkemece 2019/1229 Esas 2020/18 Karar sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine Dairemiz 2020/907 Esas 2021/181 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazı hakkında karar verilmemiş olması sebebi ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, Mahkemece 2021/79 Esas 2021/153 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazının reddine, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ve aşkın haciz şikayeti ile imza ve borca itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; takibe konu senette davacı adresinin İvogsan 22. Cadde 1472 Sokak No:12 İvedik Ostim Ankara olarak gösterildiği ve ödeme emri tebligatının İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472 Sokak (Eski 689. Sokak) No:12 Ostim Yenimahalle Ankara adresine çıkartıldığı, senet adresi ile tebligat adresinin uyumlu olduğu, ödeme emri tebligatının 16.01.2019 tarihinde "Muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden İbrahim Sayılı imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı borçlu vekilinin aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Aşkın haciz şikayeti İİK.'...
Somut olayda davacı borçlu şirket vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/9107 sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, müvekkili şirketin adres değişikliği 07/12/2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği halde, eski adrese ödeme emrinin tebliğ edildiğini ileri sürerek, icra mahkemesinden tebliğ tarihinin düzeltilmesini, davanın süresinde açıldığını belirterek yetki itirazının ve kambiyo şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesince ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanununun 10. maddesinin 1. fıkrasında; "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetki, borca, faiz oranına, faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile yetkiye ve borca yönelik itirazın reddine, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 29.07.2019 olarak düzeltilmesine, işlemiş faiz tutarının 2.136,99 TL olarak düzeltilmesine, 40.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takibin devamına karar verilmiştir....
Somut olayda; kıymet takdiri, ...... yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ...... Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; .....YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/03/2020 günü oy birliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, borçlunun 20.04.2015 tarihinde beyanı üzerine aynı tarihte tescil edilen adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine ....., Mahallesi ....., .....,Kapı No: 10/2 .....Samsun" ödeme emri gönderilmiş, "gösterilen adreste daire 2 boş olup, muhatap ismen tanınmıyor" şerhi ile 30.12.2015 tarihinde tebligatın iade edildiği, bu kez ödeme emrinin aynı adrese gönderildiği, "D2: boş tanınmadı" açıklamasıyla TK'nın 21/2. maddesine göre 19.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliğ belgesinde tebligatı çıkaran merci tarafından tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılması yönünde bir şerh bulunmaksızın sözü edilen madde gereğince tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi usulsüz olup, tebligatta (MERNİS adresi) yazılması maddede bahsi geçen şerhin varlığının kabulü için yeterli olmadığı, ayrıca, tebliğ belgesinde tebligatın teslim edildiği muhtarın isim ve imzasının da bulunmadığı, yine...