Maddesinde yazılı usule uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle usulsüz olduğu, bu nedenle T.K.nun 32....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ve İİK'nun 170a/1. maddesi göndermesiyle de uygulanması gereken yine aynı Kanunun 168/3. maddesi uyarınca kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini (5) gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22. HD. 2019/2693E, 2020/1494K) Bir bonoda şayet iki ayrı (birbirinden farklı) vade tarihi bulunuyor ise, o bono hukuken kambiyo senedi vasfını yitirir....
İcra Müdürlüğünün 2018/9899 E. sayılı dosyasından konulan "nokta haczi" niteliğinde olduğu, bu nedenle kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/109 ESAS, 2019/926 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetki İtirazı KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 13....
İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/533 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet çek bakımından karşılıksız çek suçundan cezalandırılması talebinde bulunulduğu, ceza dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde çeklerin tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin takip dosya numarası ve icra dairesinin gösterildiği, ancak ceza davası şikayet tarihi itibariyle takip dosyasından borçluya henüz bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, borçluya usulsüzlüğü ileri sürülen tebligatın daha sonra 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla bu tarihten önce ceza dava dosyası ile takipten haberdar olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, henüz usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından usulsüz tebliğ işleminden haberdar olduğu söylenemez. Ödeme emri tebliğinden önce de borca ve imzaya itiraz süresi başlamaz. Borçlu ancak bir tebliğ işleminden sonra usulsüz tebliği şikayet konusu yapabilir....
O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2021/3637 E. sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edildiğini, süresi içinde yetki itirazında bulunulduğunu ve yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlükleri olduğunun bildirildiğini, Bursa 3.İcra Müdürlüğünün alacaklı vekilinin kanuna ve usule aykırı 03/05/2021 tarihli talebini kabul ederek dosyayı İstanbul Anadolu tevzi bürosuna gönderdiğini, ilamsız takiplerde yetkili icra müdürlüğünün borçlunun ikametgah adresindeki icra müdürlüğü olduğunu belirterek müdürlüğün dosyanın İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi işleminin iptaline, yetki itirazının haklı olduğu kabul edilerek dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/1168 esas sayılı icra takip dosyasından Karasu Tapu Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına 18/03/2019 tarihinde İİK'nın 150/c maddesi şerhi konulduğu, bu hali ile hacze karşı şikayeti incelemeye İstanbul Nöbetçi İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğu, mahkemenin davaya bakmakla yetkili olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun Sakarya İli Karasu İlçesi Aşağıaziziye Mah., 1568 ada, 1 parsel, A3 blok, 2. kat, 18 bağımsız bölüm numarasında kayıtlı taşınmaz hakkında meskeniyet şikayeti olduğunu, taşınmaza ilişkin davalarda yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğunu belirterek bu kuralın kesin yetkiye ilişkin olduğu ve kamu düzeninden kaynaklandığı gözetilerek yetkisizlik kararının yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet eden borçlu vekilinin en geç usulsüz tebliğ şikayetinin yapıldığı tarih olan 13.08.2020 günü icra emrinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu T1 icra emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak usulsüz tebliğ şikayet tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....