Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 16,21 ve TK'nun 24.maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebliğ şikayeti davasıdır....

Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda, takip konusu bonolarda Dikili İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki kaydı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde davacının tacir olduğunu ileri sürdüğü görülmekte olup, bonoların keşidecisi davacı Elçin Kılıçel'in tacir olup olmadığı yetki sözleşmesinin geçerliliği bakımından önem arz etmektedir. O halde davacının tacir olup olmadığının ilk derece mahkemesince usulünce araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmadan karar verilmesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmüştür....

İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nun 128/a maddesinde kıymet takdirini tebliğ edildiği ilgili raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra dairesinde şikayette bulunabilirler hükmü gereğince raporu düzenleten daire Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi olduğuna göre kıymet takdirine itiraz davasına bakmakta yetkili mahkemelerin Ankara İcra Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....

    vekilinin yetki itirazının keşidecinin tacir olması, yetki sözleşmesinin aval vereni de bağlaması nedeniyle reddine” şeklindeki ara karar ile reddedildiği akabinde teminat iddiası ve şikayeti yönünden yargılamaya devam edildiği, 27/01/2016 tarihli duruşmaya taraflarca iştirak edilmeyerek mazeret dilekçeleri verildiği mahkemece; mazeret dilekçeleri reddedildikten sonra aynı duruşmada davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1- Borçlu Avcılar .......

      İlk derece mahkemesi tarafından ''... somut olayda davacı borçlulardan T2'ın kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirilmekle; kat ihtarının 11/07/2019 tarihinde "...bizzat imzasına..." şerhiyle bizzat kendisine tebliğ edildiği, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi nedeniyle davacı borçlu T2'ın kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti reddine, davacı borçlulardan T1 kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirilmekle; kat ihtarının 11/07/2019 tarihinde "...şehirde...babası T2 imzasına...tebliğ edilmiştir..." şerhiyle babasına tebliğ edildiği, davacılar icra takip dosyasında zorunlu takip arkadaşı olması ve her iki borçlu arasında da menfaat uyuşmazlığının bulunması bu sebeple T1 adına gönderilen hesap kat ihtarının davacı T2'a tebliğ edilmesi nedeniyle T1 kat ihtarının usulsüzlüğüne yol açtığından buna ilişkin şikayetinin kabulü ile Eskişehir 2....

      Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      Yukarıda açıklanan emsal içtihatlar kapsamında somut olay incelendiğinde ; borçlunun hesap kat ihtarının takip tarihinden önce kendisine yöntemince tebliğ edilmediği, dosyaya sunulması gereken ipotek belgesi , ipotek akit tablosu ile takibe ilişkin kredi genel sözleşmesi ve eki niteliğindeki belgeler ve ilgili tapu sicil müdürlüğü tarafından tasdikli evrak suretleri, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğine ilişkin noter tebliğ mazbatası aslının sunulmadığı , takip dayanağı belgelerin icra emrinde belirtilmediği iddialarının İİK.nun 16/1. Maddesine göre , 7 günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Yine yetki itirazının da 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda; icra emri şikayetçiye 20/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup 15.01.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet ve yetki itirazı süresinde değildir....

      İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nın 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra müdürlüğünün bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilecekleri, bu durumda kıymet takdirine ilişkin şikayetin Malatya İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Malatya İcra Hukuk Mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Malatya İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Malatya 2. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Malatya 2....

        Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında davalı alacaklı tarafça başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça yetki itirazı ile birlikte dayanak belgelerin tebliğ edilmemiş olması sebebi ile ödeme emri ve takibin iptalinin talep edildiği, Mahkemece 2019/1229 Esas 2020/18 Karar sayılı ilamı ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine Dairemiz 2020/907 Esas 2021/181 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazı hakkında karar verilmemiş olması sebebi ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, Mahkemece 2021/79 Esas 2021/153 Karar sayılı ilamı ile yetki itirazının reddine, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

        Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçlunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7181 E. - 13092 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....

          UYAP Entegrasyonu