Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 2004 sayılı Kanun’un “Kıymet takdirine ilişkin şikayet” başlıklı 128/a maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından, kıymet takdirinin Van 2. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Van İcra Hukuk Mahkemesine aittir. III....
İlk derece mahkemesi tarafından ''... somut olayda davacı borçlulardan T2'ın kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirilmekle; kat ihtarının 11/07/2019 tarihinde "...bizzat imzasına..." şerhiyle bizzat kendisine tebliğ edildiği, ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi nedeniyle davacı borçlu T2'ın kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti reddine, davacı borçlulardan T1 kat ihtarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirilmekle; kat ihtarının 11/07/2019 tarihinde "...şehirde...babası T2 imzasına...tebliğ edilmiştir..." şerhiyle babasına tebliğ edildiği, davacılar icra takip dosyasında zorunlu takip arkadaşı olması ve her iki borçlu arasında da menfaat uyuşmazlığının bulunması bu sebeple T1 adına gönderilen hesap kat ihtarının davacı T2'a tebliğ edilmesi nedeniyle T1 kat ihtarının usulsüzlüğüne yol açtığından buna ilişkin şikayetinin kabulü ile Eskişehir 2....
Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir. Somut olayda, takip konusu bonolarda Dikili İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki kaydı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde davacının tacir olduğunu ileri sürdüğü görülmekte olup, bonoların keşidecisi davacı Elçin Kılıçel'in tacir olup olmadığı yetki sözleşmesinin geçerliliği bakımından önem arz etmektedir. O halde davacının tacir olup olmadığının ilk derece mahkemesince usulünce araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmadan karar verilmesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmüştür....
vekilinin yetki itirazının keşidecinin tacir olması, yetki sözleşmesinin aval vereni de bağlaması nedeniyle reddine” şeklindeki ara karar ile reddedildiği akabinde teminat iddiası ve şikayeti yönünden yargılamaya devam edildiği, 27/01/2016 tarihli duruşmaya taraflarca iştirak edilmeyerek mazeret dilekçeleri verildiği mahkemece; mazeret dilekçeleri reddedildikten sonra aynı duruşmada davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1- Borçlu Avcılar .......
İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nun 128/a maddesinde kıymet takdirini tebliğ edildiği ilgili raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra dairesinde şikayette bulunabilirler hükmü gereğince raporu düzenleten daire Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi olduğuna göre kıymet takdirine itiraz davasına bakmakta yetkili mahkemelerin Ankara İcra Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....
Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçlunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7181 E. - 13092 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nın 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra müdürlüğünün bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilecekleri, bu durumda kıymet takdirine ilişkin şikayetin Malatya İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Malatya İcra Hukuk Mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Malatya İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Malatya 2. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Malatya 2....
Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2019/17012 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine başlatılan takipten müvekkillerinin 30/05/2019 tarihi itibari ile haberdar olduğunu, tebligatın daimi çalışanı Rukiye İlbas imzasına tebliğ edildiğini ve tebligatın usulsüz olduğunu tebliğ edilen şahsın müvekkilli ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığından bahisle müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 20/02/2020 gün, 2019/790 E 2020/325 K sayılı kararla "Şikayetin KABULÜ ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/17012 Esas sayılı icra takibinde davacı/borçlunun ödeme emri tebliğ tarihinin muhatabın öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, " karar verilmiştir....