Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....

da icra takip dosyasında vekaletname bulunmaması yetkisizlik kararında davacı vekili olması dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğinde davacı vekiline tebliğ yapılmasını zorunlu kılan bir durum olmadığını, kaldı ki yetki itirazı ve icra takibi farklı dosyalar olduğunu, davacı vekilinin bahsettiği gibi icra dosyasından yapılan şikayetin devamı olarak icra mahkemesinde açılmış bir dava olsaydı ve icra takip dosyası yetkisizlik haricinde bir sebepten dolayı devam eden bir dosya olsaydı davacı vekilinin taleplerinin kabul edilebilir nitelikte olabileceğini ancak dosyanın yetkisizlik ile Düzce İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve bu dosyanın yeni bir esas aldığı ve takip işlemlerinin yeniden başladığı göz önüne alındığında icra dosyasında vekaletnamesi bulunmayan davacı vekiline tebliğ yapılmasının usulsüz tebliğ olacağını, bu sebeple de yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

    Haciz davetiyesinin PTT barkod sorgulamasına göre davacıya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 08/04/2019 olduğu, dava dilekçesinde davacının taşınmazına konulan hacizle ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti İİK 82/12. Maddesi gereğince meskeniyet şikayeti olarak değerlendirildiğinden mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı için istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının meskeniyet şikayeti yönünden deliller toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 27....

    İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden tebliğ tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 5 gün içinde itirazların sunulması gerektiği 5. günün 26/12/2021 pazar gününe geldiği, davacının 27/12/2021 tarihi itibariyle davayı süresinde açtığı, bu nedenle usulsüz tebliği şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yetki itirazı yönünden senet üzerinde İstanbul da yazılı olduğu, ayrıca davacının İstanbul adresine tebligat yapıldığı, bu sebeple yetkisizlik talebinin reddine karar verilerek, kambiyo vasfı yönünden yapılan itirazın incelenmesine geçildiği, bonoda düzenleme yerinin hüküm altına alındığı TTK m. 776/1- f bendinde kullanılan "yerini" ibaresinin tekil olması, düzenleme yerinin birden fazla gösterilmesine engel teşkil ettiği, nitekim bonoda birden fazla düzenleme yerinin gösterilmesinin TTK m. 777/4 hükmünün öngörülme mantığıyla tezat teşkil ettiği, bu yüzden, düzenleyicisi tek olan...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebligat şikayeti açısından şikayetin reddine, yetki itirazı açısından yetki itirazının kabulüne, Manisa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/10686 Esas sayılı takip dosyasından başlatılan takipte, davacı-borçlular açısından Manisa İcra Dairelerinin yetkisizliğine, istek halinde icra dosyasının İzmir Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

    Maddesinden kaynaklanan usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK 62. Maddesi gereğince mükerrer takip iddiası ile borca itiraza ilişkindir. Menemen İcra Müdürlüğünün 2019/343 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı vekilince davacı borçlular aleyhine 19.593,61 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, davacılara Eğitim Mah., Kasrı Ali Caddesi, No:1D Kadıköy/İstanbul adresine gönderilen ödeme emirlerinin bila tebliğ iade edildiği, merniste kayıtlı oldukları adresin bu adres bulunduğu tespit edilerek "mernis adresidir. 7201 Sayılı TK'nın 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur" şerhi ile gönderilen ödeme emirlerinin ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin yapısına yapıştırılmak suretiyle 12/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olup bu kuralın "kesin yetki" niteliğinde olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümü noktasında ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister....

      İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Gemlik İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Gemlik İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Gemlik İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdiri, Demre İcra Müdürlüğü'nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Demre İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Demre İcra Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu