Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya 19/11/2015 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 23/11/2015 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca (ve icra dairesinin yetkisine) itiraz ettiği, yine borçlunun, -arasında fiili haciz işlemi uygulanan aracının da bulunduğu adına kayıtlı tüm araçların üzerindeki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması amacıyla- bakiye miktarı itiraz tarihinden sonra 29/12/2015 günü ödediği ve dosyanın aynı tarihte infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/13826 esas sayılı icra takip dosyasında açılan icra takibinde gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun olarak 16/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce 28/07/2021 tarihinde takibin durdurulduğunu, 2004 sayılı İİK'nun 19/ 3 maddesine göre bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddetin tatili takibeden günde biteceğini, 16/07/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresinin son gününün 23/07/2021 tarihi olduğunu, bu tarihin resmi tatile denk gelmesi nedeniyle 2004 sayılı İİK'nun 19/3 maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin resmi tatili takip eden ilk iş günü olan 26/07/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı borçlu vekilinin 28/07/2021 tarihinde yapmış olduğu borca itirazın yasal itiraz süresi içerisinde yapılmadığını, yasal itiraz süresi içerisinde yapılmamış olan bu itiraz sebebi ile icra müdürlüğünün...

    İcra takibinin incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun davalı şirket olduğu, borca itirazın ise , dava dışı ... tarafından temsilci sıfatı kullanılmaksızın kendi adına yapıldığı belirlenmiştir. Cevap dilekçesinde de, ...'ın davalı şirketi temsil yetkisi bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Ödeme emrine itirazın geçerlilik koşullarından biri de itiraz edenin itiraz ehliyetinin ve sıfatının bulunmasıdır. Kendisine ödeme emri gönderilmeyen, takipte borçlu olarak gösterilmeyen kişi takip konusu borcun tarafı olsa bile ödeme emrine itiraz edemez. Ödeme emrine itiraz ehliyetine sahip olan kimse, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçlu olabilir. Bunun yanında ödeme emrine itirazın bazı mali sorumlulukları kendiliğinden doğurduğu da gözden kaçırılmamalıdır....

      İcra Dairesi'nde başlatmış olduğu takibe davalı tarafın yetki itirazı üzerine dosya yetkisizlik ile Ankara 12. İcra Dairesi'ne gönderilmiş, Ankara 12. İcra Dairesi'nce yeniden ödeme emri çıkartılmış ve davalıya tebliğ olunmuş ancak çıkartılan bu ödeme emrine süresi içinde yapılmış bir itiraz bulunmadığından takibin kesinleştiği, kesinleşen takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın dosya kapsamına aykırı olduğunu, borçlu vekili tarafından ödeme emrine karşı borca itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin takip dosyasında bulunduğunu, bu durumun bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de anlaşılacağını, vekaletname ekinde elektronik imzalı olarak itiraz edilmesine rağmen verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Ankara 2....

      Yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yani tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir. İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir....

      DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette vade tarih ve düzenleme yeri bulunmadığını, keşidecinin adının yanında her hangi bir yer ismi bulunmadığından alacaklı tarafından kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılamayacağını, bononun ödeme yerinin müvekkilin ikamet adresi olan Kızıltepe ilçesi olduğunu, Kızıltepe İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, borca itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulüne, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      yönelik iddiaları borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, yetkiye itiraz ve İİK'nun 169. maddesine dayalı ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfaya dayalı borca itiraz davasıdır. Tarsus İcra Dairesinin 2020/1178 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Çiğdem Yıldırım tarafından borçlu T1 hakkında 13/02/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 22.846,92 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 19/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 18/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

      İcra Dairesinin 2014/7832 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.518,29TL alacağın tahsili için icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından ödeme emrine 01.10.2011 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin incelenmesinde, davalının borca ilişkin itirazları ile birlikte işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına da itiraz ettiği ancak icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. 24. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir ancak bunun için davalı borçlu tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarını bildirmesi gerekmektedir. Eldeki davada davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı bulunmadığından mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik karar vermesi beklenemez. 25....

        UYAP Entegrasyonu