DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davıcı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulancak İcra Müdürlüğü'nün 2021/390 Esas sayılı dosyasından davacıya tebliğ edilmiş olan ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını beyan ederek ödeme emrinin ve tebliğinin iptaline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iptaline karar verilmesini istediği ödeme emrine ilişkin takibin davacı borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle durdurulmasına karar verildiğini, davacının bu davadan sağlayacağı hukuki bir yarar bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca imza incelemesi sonrasında alınan imza bilirkişi raporuna itiraz edilerek incelemenin ATK tarafından yapılması talep edildiğini, bu talep hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmeksizin dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiğini, imza bilirkişi raporu eksik olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, borca, borcun ferilerine ve faiz oranına, faize, faiz başlangıç tarihine itiraz edildiğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edilmişse de itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, dosyada alınan hesap raporuna itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, ödeme emrine konu edilmiş olan senet fotokopisinin kanuna aykırı şekilde ödeme emrine eklenmediğini, ödeme emrinin iptalini gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince de öncelikle davacının yetki itirazı incelenip, kabul edilerek takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğinden, davacının diğer itiraz ve şikayetleri hakkında bir karar verilmemesi yerindedir. Alacaklının süresinde gönderme talebinde bulunması halinde yetkili icra dairesince borçlu hakkında yeniden ödeme emri düzenlenip tebliği gerekeceğinden yeniden borca ve senet vasfına yönelik itiraz ve şikayet hakkı doğacağı tabidir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatı gözetilerek yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Borçlu hakkında yapılan takip, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip olup, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerle ilgili İİK'nun 147. maddesinde “ödeme emrine itiraz hakkında 62. maddeden 72. maddeye kadar hükümlerin uygulanacağı” hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 62. maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını, ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur” olduğu düzenlenmiştir.Somut olayda; araç hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ilişkin şikayet dışındaki talepler borca itiraz niteliğinde olup İİK'nun 62. maddesi gereğince İcra Müdürlüğü'ne yapılması gerekir....
Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, ödeme emrine yönelik takip borçlusu T1 tarafından T2'ne 25/11/2020 tarihinde borca itirazda bulunulduğu, ancak ilamsız icra takibinde ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğinden itibaren borca itiraz süresinin 7 gün olduğu, Tebligat Kanununun 21/1 madde ve fıkrasına göre yapılan tebliğlerin tebliğ tarihinin ilgili tebligat evrakının muhatabın kapısına yapıştırıldığı tarih olarak kabul edildiği, dolayısıyla 7 günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı, takip borçlusunun itiraz süresinin 23/11/2020 tarihinde dolduğu, ancak 24/11/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunmuş olduğunun tespit olunduğu belirtilerek, davacı tarafın yapmış olduğu şikayete ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine ilişkin itirazları fuzuli olup mahkemece bu husus ve takibin şekli gözetilmeksizin yetki itirazı uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davacı vekilinin takip talebine ve takibin şekline göre borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, buna rağmen ödeme emrinin yanı sıra borçluya takip talebine aykırı şekilde icra emri gönderildiğine ilişkin iddiaları ise şikayet mahiyetinde olup icra mahkemesi nezdinde değerlendirilmesi gereken hususlardandır. Zira takibin şekline göre borçluya icra emri gönderilmesine imkan bulunmayan durumlarda borçluya gönderilen icra emrinin süresiz şikayet yoluyla iptali istenebilir. Esasen davanın konusu da bu yöne ilişkin şikayet olup mahkemece davanın mahiyetinin kavranamadığı görülmektedir....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....