Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacağın %20'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir....

    Borçlu hakkında yapılan takip, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip olup, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerle ilgili İİK'nun 147. maddesinde “ödeme emrine itiraz hakkında 62. maddeden 72. maddeye kadar hükümlerin uygulanacağı” hükmüne yer verilmiştir. İİK'nun 62. maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını, ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur” olduğu düzenlenmiştir.Somut olayda; araç hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ilişkin şikayet dışındaki talepler borca itiraz niteliğinde olup İİK'nun 62. maddesi gereğince İcra Müdürlüğü'ne yapılması gerekir....

      Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur....

        Bu haliyle davacı vekilinin dava dilekçesinde yer verdiği icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve fer'ilerine ilişkin itirazları fuzuli olup mahkemece bu husus ve takibin şekli gözetilmeksizin yetki itirazı uyarınca değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davacı vekilinin takip talebine ve takibin şekline göre borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, buna rağmen ödeme emrinin yanı sıra borçluya takip talebine aykırı şekilde icra emri gönderildiğine ilişkin iddiaları ise şikayet mahiyetinde olup icra mahkemesi nezdinde değerlendirilmesi gereken hususlardandır. Zira takibin şekline göre borçluya icra emri gönderilmesine imkan bulunmayan durumlarda borçluya gönderilen icra emrinin süresiz şikayet yoluyla iptali istenebilir. Esasen davanın konusu da bu yöne ilişkin şikayet olup mahkemece davanın mahiyetinin kavranamadığı görülmektedir....

        Şti.nin temyiz itirazının incelenmesinde; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlular ... Turizm … Ltd. Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ......

          Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....

          Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, ödeme emrine yönelik takip borçlusu T1 tarafından T2'ne 25/11/2020 tarihinde borca itirazda bulunulduğu, ancak ilamsız icra takibinde ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğinden itibaren borca itiraz süresinin 7 gün olduğu, Tebligat Kanununun 21/1 madde ve fıkrasına göre yapılan tebliğlerin tebliğ tarihinin ilgili tebligat evrakının muhatabın kapısına yapıştırıldığı tarih olarak kabul edildiği, dolayısıyla 7 günlük itiraz süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı, takip borçlusunun itiraz süresinin 23/11/2020 tarihinde dolduğu, ancak 24/11/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunmuş olduğunun tespit olunduğu belirtilerek, davacı tarafın yapmış olduğu şikayete ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

            Dava, aidat ve sermaye arttırım alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yetki ve borcun esasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak,...Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

              Davacı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin borçlu murise usulüne uygun tebliğ edildiğini, tebligat adresinin borçlunun mernis adresi olduğunu, murisin ağır hastalığı nedeni takibe itiraz imkanı olmadığı iddiasının yersiz olduğunu, murisin salgın hastalık nedeniyle öldüğünü, mirasçıların da takipten şikayet tarihinden çok evvel haberdar olduklarını, takibe dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olduğunu, para borçlarında ifa yerinin yetkili olduğunu, davacıların itirazlarının yerinde olmadığın belirterek davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu