Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçluya gönderilen bir ödeme emrinin bulunmadığı, borçlunun 10.07.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, öte yandan İİK.'...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....

    İlk derece mahkemesi tarafından; icra müdürlüğü tarafından 17/01/2021 tarihli karar ile borçlu şirkete ödeme emri gönderilerek tebliğ edildiği, gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurulan takip ile ilgili işlem yapılamayacağından alacaklının borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine yönelik talebinin reddine karar verildiği, İİK'nın 66.maddesi gereğince müddeti içerisinde yapılan itirazın takibi durduracağını, itiraz üzerine duran takip ile ilgili, icra müdürlüğü tarafından dosyanın tekrar ele alınıp borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesi mümkün olmadığından icra müdürlüğünün alacaklının borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesine yönelik talebini reddetmesi işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile "şikayetin reddine" karar verilmiştir....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senet üzerinde tanzim yerinin İzmir olarak yazıldığını, tanzim yerinin ödeme yeri olarak kabul edildiğini ve senedin ödeme yerinde takip yapılmasının mümkün olduğunu, senetteki imzaya itiraz etmeyen davacı tarafın borca itirazlarını ispata yönelik delil sunmadığını, davalı tarafın TTK hükümleri gereği komisyon ücreti talep etme hakkı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "yetkiye ve borca itirazın reddine, koşullar oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

    GEREKÇE :Talep, icra müdürlüğünce yapılan işleme itiaz/şikayet niteliğindedir. Davacı icra müdürlüğünce yapılan işleme (ödeme emrine) itiraz/şiyaket etmektedir. Bu amaçlada İcra Hukuk Hakimliğine başvurmuştur. Mahkeme yaptığı inceleme neticesinde; 12.12.2017T., 2017/415E., 2017/260K. sayılı ilam ile görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı mahkememize göndermiştir. Dosyanın davalısı/alacaklı ... Şti., dosyanın davacısı/borçlu ... A.Ş. aleyhinde Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yolu ile Takip başlatmış, borçluya iflas ödeme emri tebliğe çıkarılmıştır. Davacı (icra dosyasının borçlusu) Kambiyo Senetlerine Özgü İflas yoluyla takibe ilişkin olarak kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz/şikayet etmektedir. Bu halde nasıl işlem yapılacağı İİK'un 172. maddesinde açıklanmıştır. Yasada iflas yoluyla yapılan takipte çıkartılan ödeme emrine itiraz veya şikayet yoluyla itiraz etmek istenildiğinde icra dairesine başvurulacağı açıklanmıştır.(Y.12. HD., 2008/18738E., 2008/21512K.)...

      Ödeme emri tebliğ işlemine ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet dışındaki tüm iddialar itiraz niteliğinde olup, itirazın icra dairesine yapılması gerekirken, mahkemeye yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup mahkemenin bu sebeple başvuruyu reddetmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir....

        İİK'nun 264/2. maddesindeyse "İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır" şeklinde düzenleme olup, aynı maddenin son fıkrasında borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmemesi veya itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemeler genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olup, İİK'nun 62. maddesi uyarınca itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur....

          CEVAP Davalı-borçlu vekili cevap dilekçesinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'nin "UYAP'ın Kullanılması" başlıklı 5. maddesi gereğince elektronik ortamda yapılan işlemlerde sürenin gün sonunda yani saat 00:00'da biteceğinin belirtildiğini, borca itirazlarının süresinde olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İstanbul ... 14. İcra Dairesinin 2021/11108 E. sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya 17.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 24.06.2021 tarihinde saat 17.50'de ödeme emrine karşı UYAP sistemi üzerinden itirazda bulunulduğu, sürenin 24.06.2021 günü saat 00.00'da sona ereceği, yapılan itirazın süresinde olduğu, bu nedenlerle müdürlükçe verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, bir an için tebligatların usulsüz tebliği varsayılsa dahi dava dilekçesinde davacı tarafın borca açıkça bir itirazının bulunmadığını, davacının tebligatı öğrenme tarihini dahi bildirmediğini, usulsüz tebligat şikayetinin icra takibine değil ödeme emrinin iptaline gerekçe olabileceğini mahkeme kararının yerinde olduğunu şikayetin süresinde yapılmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Şikayet usulsüz tebligata ve ödeme emrine dayanak belge eklenmediğinden ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2020/1744 E.sayılı dosyasında davalı Toroslar vekili tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız takip yapıldığı, ödeme emri tebligatının Çekmece mah. 525.Sok.No: İç Kapı No:4 Defne Hatay adresinde borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun “ Ürgenpaşa mah.75.Yıl Bulv....

            Maddesinde ödemelerin çekle yapılacağı belirtilerek sadece ödeme ay ve yılı ile miktar belirtilmek sureti ile bir kısım çeklere atıfta bulunulmuş ise de, takibe dayanak çeke ilişkin açık bir atıf bulunmadığı, davacı çek keşidecisi T1 münferiden sözleşmeye taraf olmadığı, bir an için sözleşmede takibe dayanak çeke atıfta bulunulduğu kabul edilse dahi, sözleşmeye göre çeklerin teminat değil ödeme aracı olarak kullanıldığı, bu sebeplerle davacının borca itirazı ve çekin kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin de reddi gerektiği, davacıya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat zarfında dayanak belge suretinin de eklendiğinin açıkça belirtilmesi sebebiyle, bu yöndeki şikayetin de yersiz olduğu anlaşılmış,Davanın yetki itirazı, borca itiraz ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet yönünden ayrı ayrı reddine, şartları oluşmadığından taraflar lehine tazminat takdirine yer olmadığına," dair karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu