WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyize konu kararda dava değerinin 3.563,60 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine göre düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı hakkında... İcra Müdürlüğünün 2011/11599 dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğunu, ayrıca borca ve faize de itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, takibin devamına ve davalıdan % 40'tan aşağı olmamak üzere icra davalının inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bononun tanzim yeri İzmir olduğundan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davacının borcu ve imzasını inkar etmediğini ve itirazlarını ispata yönelik resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davacının icra dairesinin yetkisine vaki itirazının senette tanzim yeri İzmir olmakla reddine, davacı yanın borca ve faize itirazının İİK 169/a madde gereği reddine, İİK 169/a-6 madde koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine" karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/10 ESAS 2021/740 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğü 2019/46603 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca, yetkiye, kambiyo senedi vasfına, faize, zaman aşımına ve icra takibine itirazın kabulünü, ödeme emri ve takibinin müvekkil yönünden ve kanaat halinde tümden iptalini, icra takibinde kötü niyetli borçluya İİK.67 maddesi gereği %20 den az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

    Kurumu Başkanlığı tarafından yetkisiz icra dairesinde davalı aleyhine icra takibinin yapılması, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz edilmiş olması, bu haliyle yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle; ..... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu kabul edilerek açılan itirazın iptali davasının usulden reddine karar vermek gerekirken esasa girilip davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

      İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 88.933,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ihlalli geçiş ücreti, Para cezası, faiz ve KDV alacağının davacı şirket tarafından icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de para alacaklarında davacının ikametgahımda icra takibi yapılabileceğinden yetki itirazı yerinde görülmemiştir. TBK m. 82....

        İcra Müdürlüğü'nün 2011/8080 sayılı dosyasında davalı hakkında icra takibi yapmış, davalı vekili borca ve işlemiş faize itiraz etmiş, itirazın iptali davası açılmadan önce haricen 5.864.38 TL ödeme yapmıştır. Davacı vekili, ödenmeyen 3.767.84 TL üzerinden itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresinin ...'da olduğunu, davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, ödemekle yükümlü olduğu miktarın da davadan önce ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmesse bile mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği, davalının adresinin ...'da olduğundan mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı yana kendi nam ve hesabına olmak üzere kepçe çalışması ve mıcır yükleme hizmeti verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye, borca ve ferilerine itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ikametgahı ...'de olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafça verilen hizmet ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            Dava; takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, girişilen takibe karşı davalı tarafça borç ve fer'ilerinin yanında yetkiye de itiraz edildiği, ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK'nın 23. maddesince uygun bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. Açıklanan hususlar karşısında, İİK'nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/879 ESAS 2020/63 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca, Faiza ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. DAVA : Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde bildirdiği diğer sebeplerle birlikte aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takiplerde, vekil edenin adresinin İkizçay Mah AtatürkCad No: 68 İç Kapı No: 4 Edremit/Balıkesir olduğunu, borçlunun yerleşim yeri sayılan yerdeki icra dairesinin genel yetkili icra dairesi olduğunu, İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu belirterek yetkiye, imzaya, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ederek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İzmir 7....

              Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...

                UYAP Entegrasyonu