Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarlamakla birlikte, ödemelere ilişkin belgeleri sundukları halde mahkemece borca ve faize itirazlarının hiç incelenmediğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Davacı dava dilekçesinde, zamanaşımı itirazı ile birlikte borca ve faize itirazlarını da ileri sürmüş olmasına rağmen, Mahkemece HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak davacının borca ve faize itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....

A.Ş ve ... ... A.Ş aleyhine 22.425,00-TL asıl alacak, 1.633,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 24.058,34-TL üzerinden ödeme emri düzenlendiği, ... sigortanın borca, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu, ... Tic AŞ'nin 31.01.2020 tarihinde (İcra Dairesi'nin 04.02.2020 tarihli Karar Tensip Tutanağı) borca, işlemiş ve işleyecek faize ve yetkiye itiraz etmiş olduğu yetkili icra dairelerinin ... İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş olduğu anlaşılmıştır. GEREKÇE : Taraflar arasındaki ihtilaf; İcra takibinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine konu borçtan dolayı sorumlu olup olmadığı, alacaklı ise bunun miktarı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığı, icra dairesinin yetkili olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarındadır....

    Temyize konu kararda dava değerinin 3.563,60 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine göre düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı hakkında... İcra Müdürlüğünün 2011/11599 dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğunu, ayrıca borca ve faize de itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, takibin devamına ve davalıdan % 40'tan aşağı olmamak üzere icra davalının inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....

      Kurumu Başkanlığı tarafından yetkisiz icra dairesinde davalı aleyhine icra takibinin yapılması, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz edilmiş olması, bu haliyle yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle; ..... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu kabul edilerek açılan itirazın iptali davasının usulden reddine karar vermek gerekirken esasa girilip davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

        YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bononun tanzim yeri İzmir olduğundan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davacının borcu ve imzasını inkar etmediğini ve itirazlarını ispata yönelik resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davacının icra dairesinin yetkisine vaki itirazının senette tanzim yeri İzmir olmakla reddine, davacı yanın borca ve faize itirazının İİK 169/a madde gereği reddine, İİK 169/a-6 madde koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine" karar verilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı yana kendi nam ve hesabına olmak üzere kepçe çalışması ve mıcır yükleme hizmeti verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye, borca ve ferilerine itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ikametgahı ...'de olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafça verilen hizmet ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2011/8080 sayılı dosyasında davalı hakkında icra takibi yapmış, davalı vekili borca ve işlemiş faize itiraz etmiş, itirazın iptali davası açılmadan önce haricen 5.864.38 TL ödeme yapmıştır. Davacı vekili, ödenmeyen 3.767.84 TL üzerinden itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresinin ...'da olduğunu, davanın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş, ödemekle yükümlü olduğu miktarın da davadan önce ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmesse bile mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği, davalının adresinin ...'da olduğundan mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 88.933,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ihlalli geçiş ücreti, Para cezası, faiz ve KDV alacağının davacı şirket tarafından icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de para alacaklarında davacının ikametgahımda icra takibi yapılabileceğinden yetki itirazı yerinde görülmemiştir. TBK m. 82....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/10 ESAS 2021/740 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 20. İcra Müdürlüğü 2019/46603 sayılı dosyasında müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca, yetkiye, kambiyo senedi vasfına, faize, zaman aşımına ve icra takibine itirazın kabulünü, ödeme emri ve takibinin müvekkil yönünden ve kanaat halinde tümden iptalini, icra takibinde kötü niyetli borçluya İİK.67 maddesi gereği %20 den az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu