Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartı da munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı değildir. HMK.'nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır....
İcra Dairesinin 2022/3265 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin takibe karşı itiraz davası açıldığını, mahkemece yetki itirazının kabul edildiğini, ancak taraflarınca imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptıkları itirazların incelenmediğini, yetkilisi olduğu şirketin bu şekilde keşide ettiği bir kambiyo senedi bulunmadığını, bu sebeple yerel mahkemenin imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptığı itirazların incelenmemesi sebebiyle eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, icra takibinde borca, imzaya, faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini belirterek, yetkilisi olduğu şirket hakkında başlatılan takibin durdurulmasına ve iptaline, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlular Hüseyin Kargın ve Baltacı İnşaat ......
İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların iddia ve savunmaları tesbit edilip varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların yetkiye, borca, faize itiraz ile takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkiye, borca, faize itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; itiraz dilekçesinde asıl alacak- BSMV ve masraf kalemlerine itiraz edilmeyip bu yönlerden icra takibinin kesinleştiği sadece faize itiraz nedeni ile iş bu davanın açıldığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, zira 13/04/2012 tarihli ''davalının mal beyanının sunulması ve faiz itirazı'' itiraz dilekçesinde bulunan Av. Gülnihal Kara imzalı ''itiraz dilekçesini tebliğ aldım'' beyanı gerekçeye temel oluşturmadığını, Av. Gülnihal Kara'nın dosyada vekaletnamesi, herhangi bir işlemde imzası ve yetki belgesi dahi bulunmayıp dava dışı bir şahıs olması nedeni ile dosya ile ilgili işlem yapması kendileri açısından geçerli bir işlem olmadığını, HMK m.77'de vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması hükümlerinin düzenlendiğini, Av....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 35 İcra Müdürlüğünün 2020/6173 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, borç miktarının icra takibinde belirtilen rakam tutarından daha az olduğunu, kanuna aykırı olarak faiz işletildiğini, icra takibine konu senedin bankaya kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini belirterek yetki itirazının kabulü ile Manisa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun tespitine, borca itiraz nedeniyle takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin, Ataşehir/İstanbul olması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkili olduğu halde yetkisiz İzmir İcra Dairesinde takip başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını takip konusu bonoların teminat olarak verildiğini ileri sürerek borca, faize, faiz oranına,imzaya ve diğer ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı takip dosyası kapsamında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tüm taşınmazları ve taşınır malları üzerindeki hacizlerin meblağ ve sayısı ve geçen süreler göze alındığında borçlu şirketin borcunu ödemeyeceğinin aşikar olduğunu, borca batık olduğunun sabit olduğunu, takip şeklinin İİK md. 43 kapsamında iflas yolu ile takibe çevirerek borçlu tarafa Örnek 11 Ödeme emri gönderildiğini ve borçlu şirket vekilinin ilgili dosyada yetkiye, borca ve fer'ilerine tümü ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilama dayalı alacaklarda alacaklının genel yetki kuralı ile bağlı olmadığını, borçlunun yetkiye itirazının geçerli olmadığını, takibe konu borcun ödenmediğini, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun haksız itirazının kaldırılmasına, haksız itiraz sebebi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın doğum tarihinden itibaren işlemiş tüm fer'ileri birlikte borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/758 ESAS, 2020/239 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....