Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geri bırakılması kararı verilerek, dosya üzerinde yapılacak inceleme ile Edremit İcra Müdürlüğünün 2021/5805 E sayılı takip dosyasına konu senetli alacağın takibinde Edremit İcra Müdürlüğü yetkili olmadığından yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, aksi halde borca ve faize ilişkin itirazlarımızın incelenerek, alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra dairesinin yetkisine, borca faize, faiz oranına itiraz ettiği ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin örnek 10 ödeme emrinde tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek, ödeme emri ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmektedir....

Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

İlk derece Mahkemesi; davanın, kambiyo senetlerine özgü takipte borca, faize ve yetkiye itiraza ilişkin olduğu, lehtar İsa YILDIZ'ın gerçek kişi olduğu, tacir olduğuna ilişkin dosya içerisinde bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, HMK'nın 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, yetki itirazının reddi gerektiği, tensip zaptı ile davacı tarafa bilirkişi incelemesi masraflarını karşılamak üzere delil ikamesi avansı yatırması için usulüne uygun ihtaratlı süre verildiği, davacı tarafça usulüne uygun tebliğe rağmen avansın yatırılmadığı ve bu yönde başkaca bir talebi de olmadığı, davacının faize itirazını ispatlayamaması nedeniyle reddi gerektiği, davacı borçlu borca itiraz etmiş ise de; 6102 sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gerekli olan aynı Kanun'un 687. maddesi gereğince, bonodan dolayı kendisine müracaat edilen kimse önceki hamillerden birisiyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’...

Esas sayılı dosyasının incelendiğinde, icra dosyasından takip borçlusu şirket aleyhine 23.538,65 TL asıl alacak (geçiş ücreti ve para cezası), 1.487,35 TL işlemiş faiz ve 267,69 TL KDV olmak üzere toplam 25.293,69 TL alacağına yönelik ilamsız ödeme emri gönderildiği ve takip borçlusunun süresi içinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. "Davacı vekili tarafından 27/03/2018 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve fer'ilerine itirazda bulunulduğu"nun yazılı olduğu ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29/05/2018 tarih ve ...E, ... K, sayılı gerekçeli kararının, ... AŞ vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı tarafından İcra mahkemesi kararına karşı 07/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu ve İşbu itirazın iptali davasının ise 02/09/2020 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir....

    Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...

        nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle memur muamelesini şikayete ilişkin taleplerinin kabulü ile icra müdürlüğü kararlarının iptaline, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü ve icra memur muamelesini şikayet taleplerinin reddi halinde borçlu Lider Gıda Ltd. Şti.'nin yetki itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T5 T7 T7 T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yazılı ve sözlü olarak borca itiraz etme iradesinin bulunmasının yeterli olduğunu, İİK 62. maddenin itirazın şeklini ve zorunlu unsurlarını belirtmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili şirketlerin dayanak bonoya ilişkin olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, borca itiraz ettiklerini, senetler üzerinde yer alan imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, açıkça imzaya da itiraz ettiklerini, takipte fahiş faiz talep edilmiş olduğunu, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, faiz başlangıcına ve tüm feri'lere açıkça itiraz ettiklerini, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin ekinde dayanak belgelerin gönderilmediğini, bu nedenle de ödeme emrine itiraz ettiklerini belirterek öncelikle yetki itirazının kabulüne, imzaya, borca, faiz ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki şartının tacir olmayan müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, genel yetki kuralı dikkate alındığında davacının adresinin Kadıköy, diğer borçluların adreslerinin Ataşehir ve Sancaktepe olduğunu, yetkili dairenin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, senedin ödeme emrine eklenmediği iddiasını kabul etmediklerini, borca itiraza ilişkin belge sunulmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu