WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmzaya itiraz yönünden yapılan incelemede ise; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK.’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. İİK.’nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında; “İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri (HMK madde 211/b, 208/2, 217) hükümleri uygulanır” düzenlemesi öngörülmüştür. İİK'nun 68a/4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde; imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir....

Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş, davacının imza örnekleri huzurda alınmış ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda da aynı kanaatin yer aldığı anlaşılmakla, imzaya itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın beyan etmiş olduğu hususların müvekkil şirketçe bilinmesi mümkün olmadığını ileri sürülen iddiaları kesinlikle kabul etmediklerini, Müvekkil söz konusu çekin lehdarı da olmayıp ciro yoluyla temlik aldığını, dolayısıyla keşideci ve lehdar ile doğrudan bir ticari ilişkisi bulunmamakta olup davacı tarafın bildirdiği hususlardan haberdar olması mümkün olmadığını, bununla beraber adi ortaklıklarda ortaklardan biri adına atılan imza ve yapılan borçlandırıcı tasarruf işlemleri diğer ortakları da bağlayacağını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Davacı tarafından adi ortaklığın müşterek imza ile temsil edildiği, takibe dayanak senet üzerinde tek imzanın bulunduğu ve davacı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığı iddiası ile borca itiraz edilmiştir. Bakırköy 19....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2023 NUMARASI : 2022/417 ESAS 2023/289 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/36202 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takibe yetkisiz icra müdürlüğünde başlandığı gibi takip tarihi itibari ile müvekkili şirketin sahibi ve yetkilisinin Hacı Ali Demir olduğunu, takibe konu senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve herhangi bir borçlarının da bulunmadığını, sözü edilen senedin takipten kısa bir süre önce düzenlendiğini ve senet üzerindeki imzanın düzenlendiği tarih itibari ile şirket yetkilisi...

Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu çek üzerindeki imza ile 16.10.2021 tarihli beyanlarında sunulan davacı ve davalı müvekkili arasında daha önce ciro edilen çek üzerindeki imzaların davacıya ait olduğunu, ciro edilen çekler ile dava konusu çek üzerindeki imzaların aynı olduğunu ve bunların bankalardan istenerek incelenmesini talep ettiklerini, davacının 16.12.2017 vade tarihli bir çeki ciro ederken itiraz ettiği imzayı kullandığını ve mahkemeden bu husus gözetilerek inceleme yapılmasını talep ettiklerini buna rağmen taleplerinin dikkate alınmadığını ve bankadan istenilen çeklerin talep edilmesine rağmen getirtilmediğini, imza incelemesinin yetersiz kaldığını ve yapılan incelemede yeterli düzeyde mukayese imza örneklerinin araştırılmadığını, yapılan araştırma yetersiz ve eksik olduğundan imzaların daha detaylı ve gelişmiş yöntemlerle sağlıklı bir araştırma içinde incelenmesi için dosyanın ATK'na gönderilmesini talep ettiklerini...

Tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/56671 Esas sayılı takip dosyası ile 25.000,00 TL asıl alacak ve 665,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.665,75 TL alacak üzerinden 05/02/2018 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli çek dayanak gösterilerek davalı hakkında takip başlatıldığı, davalının 29/05/2018 tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu, 30/05/2018 tarihli karar ile takibin yetki ve borç yönünden durdurulmasına karar verilmiş olduğu, 09/08/2018 tarihli tensip tutanağı ile alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyanın kapatılmasına, dosyanın yetkili Çarşamba İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş olduğu, davacının takibin devamını sağlamak amacıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde ; taraflar arasında şifaen kurulmuş ticari emtia satışı bulunduğunu, alacağı teşkil eden dört adet faturanın birinde teslim alan kısmında isim ve imza, bir diğerinde sadece imza sözkonusu olduğunu, ticari defter ve kayıtlar incelenmeden hüküm kurulduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin para alacağına konu bir ilişki olduğunu, TBK.nun 89. Maddesi gereğince borç alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa olunabileceğinden icranın geri bırakılması kararı verilerek ,istinaf başvurusunun kabulü ile usül ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı bir dava çeşididir. Davalı borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir....

    DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

    Mahkemece; borçluya örnek 10 ödeme emrinin 20/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından borca itiraz davası açtığı, borçlunun beş günlük yasal süreden sonra 27/06/2022 tarihinde icra mahkemesinde borca itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece borca itirazın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 5 günlük itiraz süresinin hesabında ilk gününün hesaba alınamayacağını, 27/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; HMK 118/1. maddesine göre ise; dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağından, istinaf dilekçesinin kaydedildiği tarihte de istinaf yoluna başvurulmuş sayılır....

    Davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartıdır. Borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı öncelikle irdelenir ve sonuca bağlanır. Bu husus mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdelenir. Çünkü mahkemenin yetkisine itiraz ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsamaktadır. Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde hem borca hem de yetkiye itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İtirazın süresinde olduğu ön sorunu aşıldıktan sonra araştırılacak husus takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı konusudur....

      UYAP Entegrasyonu