Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2013/10019 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı Yapı ve Kredi Bankası tarafından borçlu T3 aleyhine 05/11/2013 tarihinde toplam 10.420,45 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, davalının borca ve borca dayanak belgedeki imzaya 28/12/2015 tarihinde itiraz ettiği ve takip dosyasının 31/12/2015 tarihinde davalı tarafından borca ve borca dayanak belgedeki imzaya itiraz edilmesi nedeniyle durdurulduğu görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, ayrıca takibe konu bonodaki keşideci imzasına ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazı ile ilgili değerlendirme yapılmadan davacı tarafın esasa yönelik imzaya itirazı ile ilgili inceleme yapılarak davanın reddine karar verildiği, davacının yetki itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm verilmediği görülmüştür....

Sağlık Hizmetleri ... ve İklim Koruma Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attıklarını bu sözleşmeden doğan borçlarını ödemeyen davalılar hakkında ... 4. İcra Dairesinin 2013/2632 E. dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların borca itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... davaya konu sözleşmede şirket yetkilisi olarak imza attığını, kefillikle ilgili bir evrak imzalamadığı için geçerli bir kefaletten söz edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiş diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı banka ile dava dışı ... Sağlık Hizmetleri Ltd....

    Zira, ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....

      Maddesi uyarınca geçerli olan yetki şartı nedeniyle İlk Derece Mahkemesince verilen ve istinafa konu edilmeyen bu hususta usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ödeme iddialarına yönelik İİK.nun 169/a-1. Maddesinde tanımlanan resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamadıklarından davacı şirketin borca itirazın reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla borçlu şirket yönünden istinaf istemi yerinde görülmemiştir....

      Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı 13.08.2016 keşide ve ibraz tarihli 370979 seri numaralı 63.810,00 TL bedelli çek keşidecisi hakkında davalı hamil tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiği, senet aslının kasada bulunmaması sebebi ile takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece yetki itirazı ve şikayetin reddine, imza itirazının kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      Bu durumda, HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesinde yetkili olduğu belirtilen yerde cirantalar dahil olmak üzere tüm takip borçlularına takip yapılması mümkündür. Mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetlidir. Borca itirazları yönünden yapılan istinaf incelenmesinde; davacı borçlu şirketin senedin bedelsiz olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Somut olayda davacı şirket senedin bedelsiz olduğunu ve borcu olmadığını ispatlayamadığından borca itirazın reddine karar verilmesi isabetlidir....

      B.İstinaf Sebepleri Borçlu, cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek, görev ve yetkiye ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, yerel mahkemece esasa ilişkin itirazlarının hiçbiri incelemeden ve hiçbir delil toplamadan karar verildiğini, sözleşmeye ve sözleşmedeki imzaya itiraz edilmesine rağmen imza incelemesi yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 50. maddesinin birinci fıkrasına göre, HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2019/1261 ESAS - 2021/649 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 9.İcra Müdürlüğü'nün 2019/16305 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin İstanbul ili Beylikdüzü ilçesinde ikamet ettiğini, yetkili icra dairesinin Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeki müvekkilinin tanzim etmediğini, müvekkilinin alacaklı görünen kişiye herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle yetkiye, imzaya, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile müvekkili yönünden takibin iptaline, davalının...

        Davalı-alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde; diğer takip borçlusunun yetki itirazında bulunmadığından Anadolu icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiğini, müvekkili çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, davacının çek üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, çalıntı iddiası ve yapılan ödemelerin yetkili hamile karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını beyanla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu