GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipte imza itirazına ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2020/13031 E sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından 40.000,00 TL miktarlı 1 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte ödeme emrinin davacıya (bonoyu düzenleyen borçluya) 16/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bononun unsurlarının tam olduğu, vadesinin geldiği görülmüştür. Davanın 17/03/2019tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İtiraz eden borçlu dilekçesinde, borca itirazlarının yanında, "benim imzaladığım senet değil araç sözleşmesidir" demektedir. Borçlu, takibin dayanağı adi senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya itirazını, itiraz ederken ayrıca ve açıkça ileri sürmek zorundadır. Örneğin "senet altındaki imzayı inkar ediyorum", "imzaya itiraz ediyorum", "imza sahtedir", "imzayı kabul etmiyorum", "imza bana ait değildir" "senet imza etmedim" gibi (Prof.Dr. Baki Kuru İ.İ. El kitabı sh.195- )....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı ilamsız takipte borçlu davalı tarafından yetki ve borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından İcra Müdürlüğü'ne verilen itiraz dilekçesinde; İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz edilmiş, İzmir İcra Müdürlüğü'nün takipte yetkili olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 19. H.D.nin 28/10/2003 gün ve 2003/8854 E. 2003/10647 K. sayılı emsal içtihatında ''...borçlunun yetki ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da mahkemede itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir...'' Yargıtay 19....
İCRA HUKUK) TARİHİ : 20/01/2020 NUMARASI : 2019/32 ESAS 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....
Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, davanın taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince edimini yerine getirmeyen davalıdan fatura bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, davalının yetki itirazında bulunduğu, icra dosyasında davalı borçlunun yetki yönünden itiraz ettiği, icra müdürlüğüne süresinde yapılan itiraz nedeniyle davalı borçlu yönünden takibi durdurduğu, davacıya ikamet adresine ilişkin belge ve faturaları sunmak üzere süre verildiği, ancak davacının istenilen belgeleri sunamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemece, red gerekçesinin neye ilişkin olduğu, esastan mı usulden mi reddedildiği anlaşılamamaktadır....
de sahibi ve tek yetkilisi olduğu şirket adına herhangi bir senet imzalayıp alacaklı tarafa vermediğini, kaldı ki sözde senedin kambiyo özelliklerini taşımadığını, senet metninde tek imza bulunmasına rağmen takipte iki borçlu olduğunu belirterek borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
eğer bu senet altında kendisi adına imza atılmış ise bu imzanın kendisine ait olmadığını, takip dosyasındaki senetlerde hiç imzasının olmaması, adi ortaklık olarak da imza atılmamış olması, sadece kefil sıfatıyla imza atılmış olması, dolayısıyla kambiyo vasfında olmaması nedeniyle itirazlarının kabulüne, imzaya, borca ve işlemiş ve işleyecek faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, şikayetlerinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, karşı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde metninde açıkça icra mahkemesince imza incelemesinin, aynı Kanunun 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapılması gerektiği işaret edilmiştir. İİK'nın 68/a maddesinin 4. fıkrasında ise "İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309 uncu maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır" hükmü yer almaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce yetki itirazında bulunulduğunu bunun üzerine mahkemece yetki itirazının kabulü üzerine yetkili Ahlat İcra Müdürlüğü'nde 2019/256 Esas sayılı dosya ile yeniden takip başlatıldığını, örnek 10 numaralı ödeme emrine 13/09/2019 tarihinde takip dayanağı çeklerdeki imzaya, borca, işlemiş faize ve fer'ilerine itiraz ettiğini belirterek takibin durdurulmasına asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Karşı taraf takip alacaklısı vekili cevap dilekçesinde; Takip borçlusunun Mersin 7....
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19-902 E., 2018/973 K.). Yapılan ilamsız icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisi yanında borca veya faize itiraz etmiş ise açılan itirazın iptali davasında mahkeme, ilk iş olarak; icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir....