Maddesi uyarınca bu Kanunun amacı; "Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." 4.maddesinde, Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı, 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır....
Maddesi uyarınca bu Kanunun amacı; "Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." 4.maddesinde, Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı, 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....
İtirazın iptali davasının önkoşulu usulüne uygun biçimde yapılmış bir icra takibinde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olmasıdır. Takip dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin davalıya 15.01.2008 günü tebliğ edildiği görülmüş; bu tarihten sonra verilmiş bir itiraz dilekçesine ise rastlanamamıştır. Davacı vekiline hitaben bankaca düzenlenmiş cevabi yazının, takipten önce 04.01.2008 günü verildiği anlaşılmıştır. Bu yazının icra takibine itiraz olarak kabulü de mümkün değildir. Mahkemece icra dairesine itirazın mevcudiyeti hakkında yazılan yazı ise doyurucu olmaktan uzaktır. Bu durumda, davalının ödeme emrine ne suretle itiraz ettiği hususu araştırılmak ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 04.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklı vekili tarafından davalı kiracılar hakkında başlatılan icra takibinde, 01.08.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözlü kira akdi gereğince ödenmeyen toplam 2.760,30 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Borçlulardan ...’a ödeme emri 26.09.2009 tarihinde, diğer davalı ...’a ödeme emri 29.09.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılardan borçlu ... ödeme emrine itiraz etmemiştir. Davalı diğer borçlu ... ödeme emrine karşı 21.10.2009 tarihinde itiraz dilekçesi vermiş ise de itirazın yasal süre içinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda her iki davalı yönünden de icra takibi kesinleşmiştir. Buna göre, taraflar arasında sözlü kira akdi bulunduğu, her iki davalının da kiracı olduğu ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davacı kiralayanın,her iki kiracı hakkında başlatılan icra takibinin de itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, çekin keşide yerinin ve borçlunun yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, ödeme emrine yetki itirazında bulunulması nedeniyle Gebze İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildiğinden, ihtiyati hacze itirazın konusuz kaldığı belirtilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, kararı temyiz etmiştir. Bu istemin (önceki kararın kesin olarak verilmesinden dolayı) kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi üzerine de temyiz isteminin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir. Mahkeme kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları kanunla belirlenmiştir. Kanun yolu açık olan bir kararın mahkeme tarafından kesin olarak verilmesi, kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez....
Bu kayıtlar “iflas tehdidi” ve “konkordato teklif edilebileceği” hususlarıdır. İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir. Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul T.: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....
ne 30.06.2014 ve ... A.Ş 'ye de 30.06.2014 tarihinde tebligat yapıldığı, borçluların ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, borçluların menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğu belirlenmiştir. İzmir .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Takip alacaklısı ... 'in takip borçlusu ... Çelik Ltd.Şti. Ve ... Endüstri A.Ş aleyhine İzmir ... İş Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı 14.01.2014 tarihli karara istinaden kıdem tazminatı ve diğer alacaklarına istinaden 19.03.2014 tarihinde ilamlı icra takibine geçtiği, borçlulara icra emrinin gönderildiği, borçlu ... Ltd. Şti.'ne 26.03.2014 ve ... A.Ş 'ye de 24.03.2014 tarihinde tebligat yapıldığı, borçluların ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, borçluların menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğu belirlenmiştir. İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Takip alacaklısı ... 'in takip borçlusu ... Çelik Ltd. Şti. ve ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/283 Esas sayılı dosyasında UYAP üzerinden yapılan incelemede, vekaletnamenin dosyaya UYAP sistemi üzerinden 29.09.2017 tarihinde sunulmuş olduğunun anlaşıldığı, bu tarihte henüz ödeme emrine itiraz süresinin dolmamış olduğu ve vekaletnamenin davacının elinde olduğunun anlaşıldığı, icra dosyalarındaki davalıyla aynı konumda olan davacının diğer müvekkilleri için borca itiraz dilekçesi verilmiş olması sebebiyle davacının ödeme emrinden haberdar olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davacının vekaletnamenin kendisine geç verildiği ve ödeme emrinin hiç getirilmediği yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği, ödeme emrine itiraz süresinin kaçırılması nedeniyle davacı avukatın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafından yapılan azlin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Haklı azil durumunda davacı avukatın sonuçlandırdığı işlerin ücretini talep edebileceği, Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/348 Esas ve Denizli 2....