-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin kambiyo senedine dayalı olarak davalı hakkında ilamsız takibe geçtiğini, ancak davalının yetki ve esasa ilişkin olarak takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu öne sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, takip dayanağı çekin keşide yeri, muhatap banka ve davalı şirketin ikametgah yerinin ... olduğu dolayısı ile davalı takip borçlusu yönünden yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğu, diğer takip borçlusu dava dışı ...'...
Yetki kaydında "İstanbul" yazdığı anlaşıldığından davacının yetki itirazının yerinde olmadığı, dava konusu icra takibindeki takip talebi üzerinde senet aslının kasaya alındığına dair müdürlük kaşesi olduğu, senedin üzerinde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibare olmadığı gibi, davalı tarafından sunulan kredi sözleşmelerinde senede açıkça atıf yapılmadığı, bu durumda senedin teminat senedi olduğu davacılar tarafından İ.İ.K. 169/a maddesindeki belgelerden biriyle ispatlanamadığı, ayrıca takibe konu senet üzerinde yetki yeri olmadığında düzenleyenlerin isimlerinin bulunduğu yer keşide yeridir. Yetki itirazı, borca itiraz ve şikayetin reddine, icra takibi durdurulmadığı için de davalının tazminat talebinin reddine " şeklinde karar verilmiştir....
HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, avalisti ve kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde kambiyo senetlerindeki sair tüm borçlular için de geçerlidir. Uyuşmazlık konusu kambiyo senedinin keşidecisi ve lehtarı gerçek kişi oldukları ve tacir olduklarına dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığından bonodaki yetki şartının geçerli bir yetki şartı olduğu kabul edilemez. Bu nedenle davacıların yetki itirazının da reddine karar verilerek davanın tümden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, alacaklı tarafından, dava dışı-borçlulardan Şahin Çay aleyhine de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlanıldığı, yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu Şahin Çay’a ödeme emrinin Adana adresinde 16.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin 22.01.2019 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu Marpet ...Aş.'nin ise, borçlu Şahin Çay yönünden Adana İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 27.02.2019 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın yetki yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında davalı borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz etmiş, açılan bu davada da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan cevap dilekçesi sunmamış ve bu nedenle de münkir kabul edilmiştir ancak icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde takibe, borca, işlemiş faize, yetkiye, faiz oranı ve KDV talebine, tüm ferilerine itiraz etmiştir. DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, ... Sözleşmeleri İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ... Sözleşmeleri İcra Dairesinin ......
Esas sayılı dosyasında alacaklı gözüken davalı tarafça, takip talebi elektronik imzalı aslından ve ödeme emrinin elektronik imzalı aslından da anlaşılacağı üzere; -28/07/2021 tarih ve ... nolu 393.376,84 TL bedelli fatura ve -28/07/2021 tarih ve ... nolu 444.850,56 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 838.227,40 TL bedelli iki adet fatura, toplamda iki faturaya işletilen 55.776,57 TL faiz ile birlikte takibe konu edildiğini, şikayet konusu takibe dayanak faturaların davalı alacaklı tarafça daha evvel başka takibe konu edilerek müvekkile ilamsız takip yapıldığını, dava konusu .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası .... İcra Müdürlüğü'nün ......
iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2021 NUMARASI : 2020/1079 ESAS - 2021/1060 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 33....
Buna göre, tüzel kişilerin yanında gerçek kişilerde yetki sözleşmesi yapabilmekteydi.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; takibe konu bonoda Kurtalan İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçersizdir.Öte yandan HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK.nun 22.09.1976 gün ve 10/1957-2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih ve 1987/506-1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde yetki itirazında bulunana birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....