İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu icra dosyasında, borca itiraz dilekçesinde hangi icra müdürlüğünün yetkili olacağı açıkça belirtilmediğinden borçlunun geçerli bir yetki itirazında bulunmadığını, bu nedenle itirazın yalnızca borca itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, dosyada yetki itirazı geçersiz olduğundan İstanbul icra dairelerinin yetkili hale geldiğini, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için davalı borçlunun geçerli bir yetki itirazında bulunduğu varsayımında dahi taraflar arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin 3. boğaz köprüsü ve bağlantılı yollarından geçildiği anda kurulduğunu, para borcuna dayanan hizmet sözleşmelerinde sözleşmenin kurulduğu ve ifa edileceği yer yargı çevresi de yetkili olduğu için sözleşmenin kurulduğu yer müvekkili işletmesinin, turnikelerinin ve 3....
esastan incelenerek takibe ve borca itiraz yönünden takibin iptaline karar verilmesini, davalı alacaklı tarafından kötüniyetli olarak açılan takipten ve yapılan haciz işlemlerinden ötürü %20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Bu durum karşısında taraflar arasında ticari/akdi ilişki bulunduğu, bu suretle sözleşmeye dayalı alacak davalarında davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu sonucuna varılarak, davalı yanın yetki itirazı yerinde görülmemiştir. Her ne kadar, takibe konu fatura davalı defterinde kayıtlı değil ise de; davalı tarafın takibe konu faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itiraz etmediği görülmüştür. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi ya da itiraz edilmemesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Somut olayda davalı taraf 8 günlük süre içerisinde itiraz etmemiş ve takibe konu fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispata elverişli delil sunmamış ve yemin teklifinde de bulunmamıştır....
Bu durum karşısında taraflar arasında ticari/akdi ilişki bulunduğu, bu suretle sözleşmeye dayalı alacak davalarında davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu sonucuna varılarak, davalı yanın yetki itirazı yerinde görülmemiştir. Her ne kadar, takibe konu fatura davalı defterinde kayıtlı değil ise de; davalı tarafın takibe konu faturayı teslim aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itiraz etmediği görülmüştür. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi ya da itiraz edilmemesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Somut olayda davalı taraf 8 günlük süre içerisinde itiraz etmemiş ve takibe konu fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispata elverişli delil sunmamış ve yemin teklifinde de bulunmamıştır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu çekte, davalının keşideci olarak yer aldığını, davalının ödeme yapmak için süre istemesi üzerine müvekkilince çekin bankaya ibraz edilmediğini, ancak davalının sözünü yerine getirmemesi nedeniyle aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili mahkemenin ... Ticaret Mahkemesi olduğunu bildirerek yetki ve işbölümü itirazında bulunmuş, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını da tekrarlayarak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çekin keşide yerinin ... olması ve davalının ikametgahının ... da bulunması gözetildiğinde, yetkili icra dairesinin ... İcra Müdürlüğü olup, davacı yanca ......
Taraflar arasındaki yetki itirazının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, borçlu şirketin ..... yetkilisi tarafından gelecek talepler doğrultusunda hizmetlerin devam ve sürekliliği ile tamamlayıcı bilgilerin verileceğinin belirtildiğini, borçlunun ..... şubesinin olduğunu, sunulan hizmet karşılığı davalıya fatura kesildiğini, faturanın tesliminin yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, HMK 10 madde uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğunu ileri sürerek davalının yetki itirazının kesin olarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2017 NUMARASI : 2016/816 ESAS, 2017/37 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 15....
Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğuna ve dosyanın müracaat halinde görevli (yetkili) ... Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 4. maddesi; ”İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili ve görevli icra mahkemesi ise, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kanunu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, ... İcra Müdürlüğünün 2015/1912 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisi ve görevi ... İcra Mahkemesine aittir....
Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğuna ve dosyanın müracaat halinde görevli (yetkili) ... Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 4. maddesi; ”İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili ve görevli icra mahkemesi ise, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kanunu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2015/1912 Esas sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik şikayet ve itirazları inceleme yetkisi ve görevi Gölbaşı İcra Mahkemesine aittir....
İletişim ve Ltd. Şti.’nin bankaya olan kredi borcuna karşılık davalı tarafından keşide edilen 13.12.2008 tarih, 31.000,00 TL bedelli çeki ciro ile devrettiğini, çekin yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiğini, karşılığı çıkmadığını ancak 6 aylık süre içinde icra takibine başlamadıkları için TTK’nun 644.maddesine dayalı olarak ilamsız icra takibi yaptıklarını ve takibe itiraz edildiğini iddia ederek ... 10.İcra Müdürlüğünün 2009/10760 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, müvekkilinin Beyoğlu’nda ikamet ettiğini beyan ederek takip ve davanın yetki yönünden reddini istemiştir....