WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, davacının yetki ve takibe itirazda bulunduğu, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi gerekmekte olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu karar uyarınca takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinden sonra yetkili icra müdürlüğünce borçlu adına çıkarılacak ödeme emri üzerine borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, yetki itirazı kabul edildiğinden takibe itirazın bu aşamada incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 6....

A.Ş. arasında akdedilmiş olup davalı bakımından bağlayıcı olmadığı, bu nedenle takibe dayanak sözleşmedeki yetki şartının davalı yönünden geçersiz olduğu, takibe dayanak borç para borcu olup para borcu da götürülecek borç olduğundan ve alacaklının ikametgahı olan Ankara'da ödeneceğinden davalının yetki itirazı yerinde olmayıp reddine karar verildiği, davacı borçlu tarafından süresi içerisinde borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe itiraz edildiği, her ne kadar davalı tarafça imzaya itiraz edilmemişse de takibe dayanak sözleşmede davalının imzası bulunmadığından imzaya itiraz edilmemesinin borcun ikrar edildiği anlamına gelmeyeceği, genel haciz yolu ile takipte davalı borçlunun itirazı halinde davacı alacaklının İİK'nun 68/a maddesinde düzenlenen belgeler ile takip yapması halinde ancak itirazın kaldırılmasına karar verilebileceğinden davacının alacağının imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarı içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde...

Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

İcra dosyası incelendiğinde; borçlulara çıkarılan ödeme emrinin 11/10/2019 tarihinde bila tebliğ iade edildiği ve itiraz tarihine kadar borçlulara yeniden ödeme emri tebliğ edilmediği görülmüştür. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre borçlulara ödeme emri tebliğ edilmese bile alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçluların itiraz hakkını süresinde kullandıklarının kabulü gerekir. Somut olayda alacaklı taraf cevap dilekçesi sunarak uyuşmazlığı sürdürmüş bu şekilde takibe devam iradesini ortaya koymuştur. Öte yandan yetki itirazının, İİK'nun 50.maddesi atfı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun genel yetki kuralları kapsamında incelenmesi gerekmektedir....

. - K A R A R - Davacı vekili; davalının borcuna karşılık müvekkiline verdiği çek bedelini ödememesi üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu çekin işlem yerinin Bursa olduğunu savunarak davanın yetkisizlik nedeniyle reddini istemiştir. Mahkemece; davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kabulü gerektiği, çekin işlem yerinin Bursa olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile davanın yetki nedeni ile reddine, süresi içerisinde müracaat edildiğinde dosyanın yetkili Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....

    Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesi "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesi "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." 6100 sayılı HMK.nın 10.maddesi ise "Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir". hükmünü içermektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/108 Değişik İş 2020/109 Karar ile yine aynı borca istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini ve Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2020/3106 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı alacaklının tüm bu takiplerle mükerrer olarak birden fazla icra takibi yaptığının ortada olduğunu, takibe konu borcu kabul etmemekle birlikte mükerrer takipler nedeniyle öncelikle icra takibinin iptali gerektiğini, zira tüm takiplere dayanak olan borç davalı tarafından aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı gösterildiğini, T2'in kefil olarak yer aldığı hem kredi sözleşmesinde hem de senet metininde kefilliğin şartlarının oluşmadığını, takibe konu borca işletilen faize ve faiz oranına da itiraz ettiğini beyan etmiştir. Uyuşmazlık; ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle başlatılan ilamlı takibin iptali ile yetki ve borca itirazına yöneliktir....

      Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir." hükmünü haiz bulunduğundan, bu hususta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye ilişkin kurallarının göz önünde bulundurulması gerekir. Kamu düzenini ilgilendiren yetki kuralları dışında mahkeme, yetkisiz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Bu nedenle İcra ve İflâs Kanunu'nun 265’inci maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebepleri arasında “yetki itirazı” yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. Söz konusu uyuşmazlık çekten doğan alacak için ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, somut olaya uygulanacak yetki kuralları kamu düzenine ilişkin değildir. Bu itibarla; mahkemenin kendiliğinden yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haciz istemini reddetmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, 16.9.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddelerine dayalı yetki itirazı ve borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Takibe konu senette tanzim yeri İzmir olarak yazılmış, ödeme emri davacılara Tavas İlçesinde tebliğ edilmiştir. Genel yetki kuralı uyarınca takipte İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK'nın 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, geçerliliğini korur....

        Sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalıların takibe itirazda bulunduklarını, arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, haksız ve hukuka aykırı yetkiye ve borca itirazın iptali ile kötüniyetli itiraz nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyası ile davacı ....Bankası Anonim Şirketi tarafından ......

          UYAP Entegrasyonu