Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetki itirazında bulunmuş ise de bonoda yetkili icra dairesinin İzmir olarak yazıldığını, davacı tarafın yetki talep, beyan ve talimatı uyarınca bonoda İzmir İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, bono keşidecisinin kendi yetki talimatı ve sözleşmesine itiraz etmesinin iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davacı yan ödemeye, iftaya, zamanaşımına yahut yazıya imzaya itiraz etmemekle, müvekkilinin eli ürünü olmayan iki adet karalama kağıdı sunarak tedbir talep ederek takibin iptalini istediğini, müvekkilinin kötü niyetli olsa idi, bonoda yazan tutarın tamamını da icra takibine konu edebilecekken etmediğini, borçlunun itiraz gerekçelerini yazılı olarak somut delillerle kanıtlayamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yetki itirazının kabulü ile, İzmir 15....

Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. 6100 sayılı HMK'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, davacının ikametgahının "Kahramankazan/Ankara" olduğu anlaşılmaktadır....

    adresinde 22/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, diğer bir ifade ile bu borçlu yönünden... İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği, muteriz borçlu ... Elektrik Elektronik Ltd.Şti.'nin ise... yönünden... İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 01/02/2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK.nun 7/1.maddesi gereğince; itiraz eden borçlu ... Elektrik Elektronik Ltd.Şti. yönünden... İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Somut olayda, alacaklı tarafından takip borçluları hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, ödeme emrinin, diğer takip borçlusu 'e adresinde 29/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddia ve ispatın da olmadığı, diğer bir ifade ile bu borçlu yönünden Kumluca İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği, muteriz borçlu ...'in ise Hıdır Öner yönünden Kumluca İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 07/01/2015 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK.nun 7/1.maddesi gereğince; itiraz eden borçlu ... yönünden Kumluca İcra Müdürlüğünde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur....

        Maddesi uyarınca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun olduğu yer ve borcun doğumu sırasında borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi de yetkilidir. Davalı borçlunun yerleşim yeri ve alacaklının yerleşim yeri Ankara olmadığı, İİK'nun 50. maddesi ve HMK yetki hükümleri çerçevesinde yetkisiz İcra Dairesinde takibin başlatılmış olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Müdürlüğü'nün 2015/5847 sayılı dosyasındaki takibe itiraz edildiğini, alacağın muaccel olmadığını, trafik kazası nedeniyle açılan davanın derdest olduğunu ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını, müvekkillerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, faiz ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, mal kaçırma gibi bir niyetlerinin olamayacağını belirterek, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 2015/175 D. İş. - 2015/176D. İş. sayılı karar ile talebin kabulü ile İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ... ve ...'...

            nun 50 ve HMK. 6., 7. maddesi gereğince takibin, borçlunun ikametgahında veya bononun düzenleme yerinde bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak TTK. 777/3 fıkrası gereğince ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğu, tanzim yerinin bulunmadığı bonoda düzenleyenin yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı (TTK. 77/4 fıkrası), hususları nazara alındığında bononun düzenleme yerinin açıkça Torbalı olarak yazılı olduğu, dolayısıyla Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğu bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu sabit olduğundan yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği, her ne kadar takibe konu bonoda yetki sözleşmesi yapılmış ise de HMK'nun 17....

            . - K A R A R - Dava, süresinde bankaya ibraz edilmeyerek müracaat hakkı düşen çeke dayalı olarak girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, borçlunun takipte yetkiye ve borca itiraz ettiği, davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığı, müracaat hakkı düşen çeke dayalı olarak girişilen takipte yetki kuralının genel yetki kuralına göre belirleneceği yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri olan ... İcra Dairesi olduğu gerekçesiyle yetkisiz icra dairesinde girişilen takibe yönelik itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 12.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              EK KARAR : Mahkemece, ihtiyati haciz kararına keşideci şirket ve keşideci yararına bonoyu imzalayan avalistlerin itiraz ettiği, ihtiyati hacze itiraz eden keşideci ve alacaklının tacir olduğu, takibe konu bono üzerinde bulunan yetki koşulunun taraflar tacir olduğundan HMK 17.maddesi gereği geçerli olduğu, avalistin lehine aval verdiği keşideci gibi sorumlu olması nedeniyle HMK'nın 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen bonodaki yetki sözleşmesi kapsamında, kambiyo senetlerinin özelliği de gözetildiğinde yetki sözleşmesinin avalisti de bağlayacağı, talebe konu bononun İstanbul (Merkez/Çağlayan) Mahkemeleri'nin yetkisine dair yetki şartı içermesi sebebiyle mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2010/7611 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalı borçlular vekilince, takibe yetki, faiz ve mükerrerlik yönünden itiraz edildiği, davanın dayanağı olan icra takip dosyasında da, asıl alacak olarak 33.878,51 TL., 4.863,26 TL faiz 223,91 TL İhtar Masrafı ve 243,16 TL Bsmv'nin tahsilinin istendiği, mükerrerlik iddiası olan dosyanın Çorum 3. İcra Müdürlüğüne ait 2010/966 takip sayılı dosya olduğu, asıl alacak olarak 17.447,84 TL nin tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. HUMK’nun 1. maddesinde, “…Faiz, icra tazminatı ve giderler görevin tespitinde hesaba katılmaz.” hükmüne yer verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu