DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, usule uygun herhangi bir tebligat olmadığından takipten haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çeklerde keşide yeri, muhatap banka şubesi ve müvekkili adresinin ... olduğunu, takipte ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,"hükmünün düzenlendiği, 6100 Sayılı HMK.nın 19/2 maddesine göre, davalı taraf vekilinin icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, yetkili İcra Dairesinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de bu talebini yinelediği, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı, davalı tarafın ikametgah adresinin Ataşehir/İSTANBUL olduğu, Ataşehir İlçesinin yargı çevresinin İstanbul Anadolu Adliyesi sınırları içinde kaldığı, İİK.50.mad.gereği öncelikle yetki itirazı konusunda karar verilmesi gerektiği ve HMK 6 mad.gereği genel yetkili Mahkemenin ve icra dairelerinin borçlunun ikametgahı olması sebebiyle ve takibin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğinden, icra takibi başlatılan tarafın ikametgah adresinin ......
- K A R A R - Davacılar, davalı şirketin araçlarına akaryakıt satmış ve mal senedi başlıklı fişler düzenlenmiştir. Davacılar akaryakıt bedeli ve işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi yapmış, davalı işlemiş faiz ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Dava icra dairesinin yetkisine ve işlemiş faize yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu asıl alacağın ödendiğini faiz talebinin yasal dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda akdi ilişki inkar edilmediğinden davalının yetki itirazının HUMK 10 ve BK.’nun 73. maddesine göre reddine, akaryakıt fişlerindeki taahhüt bağlayıcı olmadığından işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 5 adet çeke dayalı olarak ...İcra Müdürlüğü aracılığıyla başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye, işlemiş faize ve oranına, takipten sonra işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece yetki itiraznın reddi ile akdi faiz oranına göre hesap yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek faize itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra dairesi (İcra takiplerinde olduğu gibi) iflas takibinde de yetkisiz olduğunu kendiliğinden nazara alamaz (gözetemez); borçlu, icra dairesinin yetkisine ancak m.50,II gereğince ödeme emrine itiraz süresi içerisinde (varsa esas hakkındaki itiraz ile birlikte) itiraz edebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa artık ticaret mahkemesinde (iflas davasında) icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez ve ticaret mahkemesi de icra dairesinin yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Buna karşılık borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunmuş ise bu yetki itirazının kaldırılması da iflas davası ile ticaret mahkemesinden istenir (m. 156,III; m.174). Bu halde, ticaret mahkemesinin ilk önce yetki itirazının incelemesi gerekir (Karş: m.50,II). Ticaret mahkemesi, yetki itirazını yerinde görmezse o zaman yetki itirazını reddederek, iflas davasının esası hakkında incelemeye geçer....
Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....
Davacı-borçlunun dava dilekçesinde; Büyükçekmece ve Kadıköy/İstanbul (Kadıköy/İstanbul Anadolu İcra Dairelerine bağlı olduğu) İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmekle birlikte, bu yerlerden birinin tercih edilmediği, yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği, bu durumda geçerli bir yetki itirazının bulunmadığından HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmayacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu yetki itirazı ile birlikte imzaya, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itirazda bulunduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, davacı - borçlunun yetki itirazının reddine dair karar verilerek dava dilekçesi ileri sürdürülüp itirazların esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
Davalılar, kredi sözleşmesinde yetki şartı olduğunu, uyuşmazlıkların İstanbul icra müdürlükleri ve mahkemelerinde, ayrıca davacı bankanın genel müdürlüğünün bulunduğu yerde çözümleneceğini, bankanın genle müdürlüğünün----- olmakla İstanbul mahkemelerinin yetki alanı içinde kaldığını, kendilerinin yerleşim yerlerine göre de İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağını ileri sürmüştür. Davacı, replik dilekçesi ile davalıların icra dosyasında ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmadıklarından bahisle artık mahkememizin de yetkili mahkeme haline geldiğini ileri sürmüşse de, bu itiraza itibar etmek mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay kararları ve uygulamaya göre icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının elektrik tüketiminden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Üsküdar Mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği halde bu dava açılırken yetki itirazının kaldırılmasının talep edilmediğini, müvekkilinin elektrik tüketiminden kaynaklanan borcunun bulunmadığını, kaçak elektrik kullanımının da söz konusu olmadığını, saat arızasının bulunmadığını, global kriz nedeniyle üretimde azalma olduğu için elektrik tüketiminin düştüğünü belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....