WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arasında düzenlenmiş araç kira sözleşmeleri bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen araç kira sözleşmelerine ilişkin davalı/borçlu şirket tarafından 01/11/2019 tarihli ve BEF53 numaralı faturaya ilişkin ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacı şirket tarafından Mersin 1.İcra Müdürlüğünün 2020/4876 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emri ve takip dayanağı fatura sureti davalı borçlu şirkete 04/08/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafından süresi içerisinde takibe, talep edilen alacağa, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve diğer tüm takip ferilerine ve yetkiye itiraz edildiği, davalı her ne kadar icra takibinde yetkiye itiraz etmiş ise de bu yetki itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasında düzenlenen araç kira sözleşmesinde Mersin Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu hususu taraflarca kararlaştırıldığı ve imza altına alındığı, alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açmadan önce arabulucuya başvurulduğu, davalı şirketle anlaşma...

Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Davalı şirketin dosya alacaklısına herhangi bir borcu söz konusu olmadığını; borca, faize, takibe, ödeme emrine ve ferilerine itiraz etme zorunluluğu doğduğunu. Davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinin haksız ve yersiz olduğunu. Ticari kayıtlar defterler incelendiğinde görüleceğini ki karşı tarafın iddia ettiği şekilde bir borcun mevcudiyeti söz konusu olamayacağını. Alacaklı ... Kimyevi Ürünler San. Ve Tic. AŞ'nin başlatmış olduğu takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu. Dolayısıyla borcumuz olduğuna yönelik iddiaları reddediyor ve başlatılan işbu takipte; borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini 08.12.2017'de tebliğ edilen ödeme emrine 11.12.2017 tarihinde itiraz ederek 04.01.2018'de takibin durdurulduğunu, Davalı şirketin kayıtlı olduğu adres 04.12.2017 tarihli ödeme emrinde de açıkça görüleceği üzere Kocaeli ili Gebze ilçesinde olduğunu....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettikleri, davacı tarafın adresinin Sarıyer / İstanbul olduğu ve ödeme emrininde bu adrese tebliğe çıkarıldığı, genel yetki kuralı gereğince davacıların ödeme emri tebliğ edilen adreslerinin yetkili olduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkisiz olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu vekili dava dilekçesinde takibin ... ve ... icra dairelerinden birisinde yapılabileceğini ileri sürmüş ise de seçtiği icra dairesini bildirmemiş olduğundan yetki itirazının reddi gerektiği, Yargıtay HGK kararı ve 12....

      İlk derece Mahkemesi; davanın, kambiyo senetlerine özgü takipte borca, faize ve yetkiye itiraza ilişkin olduğu, lehtar İsa YILDIZ'ın gerçek kişi olduğu, tacir olduğuna ilişkin dosya içerisinde bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, HMK'nın 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, yetki itirazının reddi gerektiği, tensip zaptı ile davacı tarafa bilirkişi incelemesi masraflarını karşılamak üzere delil ikamesi avansı yatırması için usulüne uygun ihtaratlı süre verildiği, davacı tarafça usulüne uygun tebliğe rağmen avansın yatırılmadığı ve bu yönde başkaca bir talebi de olmadığı, davacının faize itirazını ispatlayamaması nedeniyle reddi gerektiği, davacı borçlu borca itiraz etmiş ise de; 6102 sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gerekli olan aynı Kanun'un 687. maddesi gereğince, bonodan dolayı kendisine müracaat edilen kimse önceki hamillerden birisiyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki sözleşmesinin tacirler arasında yapıldığını, kesin yetki niteliğinde olduğunu, hesap kat ihtarına itiraz ettiklerini, hesap kat ihtarının usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiğini, kurulan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, takip konusu alacak kalemleri eklendikten sonra bu meblağa ilaveten gecikme faizi, icra takip gideri, vekalet ücreti ve ferilerinin istenemeyeceğini, faiz oranının yasal faizden yüksek olduğunu, takip talebinde talep edilen borç tutarının TL cinsinden belirtilmediğini, borcun niteliği ve faize ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      edilmediğini belirterek, öncelikle usulü itirazları nedeniyle yetki itirazının kabulünü, 01/08/2017 tarihi itibari ile 1 Euro 4,1558 TL ile sabitlenmesi gereken 6.600.000 Euro’luk, 27.423.000 Türk Liralık kısmına, faize ve fer'ilerine itiraz ettiklerinden takibin iptalini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte, ödeme emrine dayanak senedin tebliğ edilmediğinden bahisle şikayet ile yetkiye itiraz ile bonoda tahrifat yapıldığı, senedin sonradan doldurulduğu ve teminat senedi olduğuna ilişkin borca itiraz ve faize itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK'nın 780/2-f maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 680. maddesi, 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. maddesi, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesi ile 169/a maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        gösterildiğini, faize ve faiz oranlarına ilişkin iddiaların hukuki dayanağı olmadığını belirterek davanın usulden mahkeme aksi kanaatte ise de esastan reddini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        KARAR Davacılar, davalının avukatı olduklarını, 14.12.2002 ve 20.10.2003 tarihli sözleşmeler gereği davalının Asliye hukuk ve Kadastro Mahkemesindeki davalarını takip ettiklerini, karar aşamasına gelindiğinde davalının kendilerini haksız olarak azlettiğini, sözleşme gereği ücretin tamamına hak kazandıklarını, tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmişlerdir. Davalı, icrada yetkiye, borca ve faize itiraz ettiğini, takibin ikametgahı olan ... İcra Dairesinde yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

          UYAP Entegrasyonu