DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra dairesinin yetkisine, borca faize, faiz oranına itiraz ettiği ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin örnek 10 ödeme emrinde tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek, ödeme emri ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmektedir....
Bu durumda, davalı borçluların yetki, faiz ve mükerrerlik itirazının bulunduğu, davacı alacaklının ise yetki, faiz ve mükerrerlik itirazının iptalini talep ettiği davada, dava tarihinde asıl alacak miktarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.780,00 TL’den fazla olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’un 25. ve 26. (HMK 'nın 21. 22. Ve 23. )maddeleri gereğince Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Bursa 14. İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, faize ve yetkiye itirazda bulunduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir....
Her ne kadar davacı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de ; takibe dayanak bonoda düzenleme yerinin İstanbul olarak belirtildiği görülmekle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacının borca ve faize itirazı yönünden yapılan yargılamada ; davacı borçlu aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo takibinde her ne kadar borçlu davacı tarafından borca itiraz edilmiş ise de ödemeye ilişkin İİK 169/a maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispat bulunmadığına davanın reddine karar verilmiş, takip durdurlmadığı ve alacak varlığı yargılama gerektiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2016/13183 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacağı temlik alan davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine aciz belgesine dayalı olarak alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davalı borçluya 23/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/09/2016 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nin yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir. HMK’nin 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahı yetki itirazında belirttiği Karşıyaka olup, ödeme emri tebligatı da borçluya Karşıyaka adresinde tebliğ edilmiştir....
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı aleyhine alacağın tahsili için iflas yoluyla adi takip yaptıklarını, ödeme emrine mesnetsiz ve kötüniyetle itiraz eden davalı şirketin hileli davranışlar içerisine girerek borcunu ödemediğini ileri sürerek, İİK'nın 177/.... maddesince davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın husumetten reddini, ... ......
İcra Müdürlüğü’ne başvurarak 08.09.2015 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu vekili aracılığı ile Yatağan İcra Mahkemesi’nin 2015/66 E. sayılı dosyasında yetki itirazında bulunduğu, alacaklı taraf icra mahkemesi yargılaması tamamlanmadan icra müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçesinde yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Karamürsel İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ettiği, ... İcra Müdürlüğü’ne gönderilen takip dosyasında ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun vekili yerine kendisine ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olup ödeme emrinden 11.12.2015'te haberdar olduğunu, borca faize ve fer'ilere itiraz ettiği, Karamürsel İcra Hukuk Mahkemesince ödeme emrinin boçlu asile 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğinden bahisle talebin süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin yasal süre içinde ödeme emrine itiraz dilekçesinde "yetkiye itiraz ediyoruz" şeklinde icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır. Ancak, yetki itirazında hangi icra müdürlüğünün yetkili olduğu açıkça gösterilmemiştir. Bu halde; İİK. 50. madde atfı ve HMK 19/2 madde hükümleri uyarınca yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden bu yetki itirazının dikkate alınmayacağı açık olup, Mahkememizce icra müdürlüğünün yetkisine yönelik yetki itirazının anılan gerekçelerle reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, itirazın iptali davalarında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmemiş olması ya da icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın reddedilmiş olması, Mahkemenin yetkisine etkili değildir....
Maddesi gereğince kamu düzeninden olduğu yasa gereği yetki itirazının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı görülmekle davanın süreden reddi gerekirken mahkemece kurulan hükmün isabetsiz olduğu görülmüştür. O halde, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yetkiye itiraz davasının süreden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile icra emrinin ve takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....