İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/383 ESAS 2020/703 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 30....
İİK. nun 170/3.maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın reddine karar verilmesi halinde, itiraz ile birlikte takip durdurulmuş ise borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, icra mahkemesince borçlunun imzaya itirazı üzerine takibin geçici olarak durdurulduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece borçlunun imzaya itirazı reddedildiğine ve itiraz üzerine takip geçici durdurulduğuna göre, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince, borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süresi içerisinde yapılmış geçerli bir yetki itirazının olmadığını, davacı tarafın Bursa 9. İcra Müdürlüğü dosyasında yapılan takiple ilgili yetki itirazı üzerine yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğuna karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, kötüniyetli olarak davacı tarafın yetki itirazında bulunduğunu, borca itirazı kabul etmediklerini, faizin fahiş olduğuna yönelik iddiaların da asılsız olduğunu, müvekkili tarafından davacılar aleyhine yapılan tüm takiplerde ödeme emri protestosunun düzenlendiğini, müvekkilinin meşru hamil olduğunu, ciro silsilesinin düzgün olduğunu söyleyerek davanın usulden ve esastan reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Maddesinde alacaklının İstanbul İcra Müdürlüklerinde takip başlatması gerekirken takibin Niğde İcra Müdürlüğünden başlatılması yerinde olmadığından icra takibinin yetki yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki beyanında İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilmiş olduğundan davacı tarafından usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulduğundan mahkemece davacı yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olup dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İstinaf Sebepleri Alacaklı, ...ve oğlu...’in senet üzerindeki imzaya itiraz eden ve Türkçe bilmeyen davacı borçlunun Türkiye’deki işlerini takip eden kişiler olduğunu, Antalya 16.Noterliğinin 01.02.2019 tarihli vekaletnamesindeki yetki içeriğine bakıldığında Sabrinisa’nın ticari mümessil olarak atandığının vekalet içeriğinde çok geniş yetki kapsamından anlaşıldığını, kefil olarak da senette imzası bulunan Sabirnisa’nın da imza örneklerinin alınması gerektiğini, senede ... veya .....nın imza atmasının muhtemel olduğunu, senedin kendilerine tanıklar huzurunda ...tarafından verildiğini, kötüniyetli veya ağır kusurlu olmadıklarını, bir tarafın imzaya itiraz ederken temsilcinin borcu ödemek istemesinin kötüniyetli olmadıklarının açık göstergesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Antalya 16....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Elbistan İcra Müdürlüğü'nün 2020/2043 Esas sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun yasal beş günlük sürede mahkemeye başvurduğu, senedin düzenleme yerinde İstanbul ve Elbistan yazılı olması sebebiyle Elbistan İcra Dairesinde başlatılan takipte yetki itirazının yerinde olmadığı, borçlunun imzaya itirazı ile ilgili olarak 13.12.2021 tarihinde alınan bilirkişi raporuna göre imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, alınan raporun gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle borçlunun yeniden rapor alınması talebinin reddedildiği, alacaklı lehtarın imzanın borçluya ait olup olmayacağını bilebilecek durumda olması sebebiyle de aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; Elbistan İcra Müdürlüğünün 2020/2043 esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelemesinde; davalı-alacaklının davacı- borçlu hakkında İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden almış olduğu 16/07/2021 günlü ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 26/03/2020 tanzim, 30/06/2021 vade tarihli senetten kaynaklanan 150.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 152.865,23 TL alacağa ilişkin olarak 26/07/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 no'lu ödeme emrinin davacı- borçluya 31/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 30/07/2021tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, yetki ve imzaya itirazda bulunmuş olup, yargılama aşamasında yetki itirazından feragat ettiğinden imzaya itiraza yönelik inceleme yapılmış ve yapılan yargılama sonucunda da imzaya itirazın kabulü ile davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Dava, İİK 170. maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde keşideci ve avalistlerin sair şikayetinin yanısıra imzaya itirazda bulundukları, mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin borçlular yönünden iptaline karar verildiği görülmüştür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/127 Esas sayılı dosyası yönünden verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içinde icra mahkemesine müracaat ederek imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 170/3. maddesine göre, imzaya itirazın kabulü kararı ile takip durur....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, taraflarınca yapılan hukuka aykırı bir işlem olmadığından, kasten ve kötü niyetli hareket edilmediğini, hukuka uygun bir şekilde diğer borçlunun merkezinin bulunduğu yerde takip başlatıldığını, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazı ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve yine İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1. maddesi uygulanmaz....