Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu, somut olayda;dava konusu icra takibinin dayanağı senedin keşide yerinin ve davacının yerleşim yerinin de Antakya olduğu, davacı tarafından davanın 23/12/2019 tarihinde süresinde açıldığı, yetki itirazında bulunan borçlunun yetkili icra dairesi olarak Antakya İcra Müdürlüğünü gösterdiği, yetki itirazının haklı olduğu, davacı/borçlu yönünden icra takibinin başlatıldığı İstanbul İcra Dairesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle yetki yönünden yapılan itirazın kabulüne ve davacı yönünden yetkili icra dairesinin Antakya/Hatay Nöbetçi İcra Müdürlüğü olarak belirlenmesine karar vermiştir....
Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....
Somut olayda, icra takibi mahkemece tensiple durdurulduğundan mahkemece imzaya itirazı reddedilen borçlu ... yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, kötüniyet bulunmaması nedeniyle bu yöndeki alacaklı isteminin reddi isabetsiz olduğu gibi, mahkemece borçlulardan ...'in imzaya itirazı kabul edildiğine göre İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir. 2) Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, İcra takibi, dayanak bononun lehdarı tarafından keşideciler hakkında yapılmaktadır. Lehdar bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklı, imzaya itirazı kabul edilen keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir....
Davacı çekin teminat için verildiğini ve davalıya borcu bulunmadığını İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlayamamıştır. İstanbul Anadolu 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/22 esas ve 2021/12 karar sayılı kararı ile alacaklısı ve takibin dayandığı çek farkı olan, davacısı aynı olan davada, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 18.02.2022 tarihli, 2021/555 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine ve tazminata karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 08.11.2022 tarihli, 2022/5642 Esas, 2022/11651 Karar sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır....
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan inceleme sonucunda; mahkemesince her ne kadar imzaya itiraz doğrultusunda inceleme yapılarak İİK.nun 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de; takip dayanağı bonoda tanzim yerinin bulunmaması sebebiyle kambiyo vasfında bulunmadığı, süresinde itiraz edilmesi halinde senet metninden anlaşılan bu durumun resen gözetilmesi gerektiği ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince başkaca bir husus araştırılmaksızın takibin iptali ile maddede öngörülmediğinden davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile bu hususu gözden kaçırarak imzaya itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verdiği görülüş ise de; davacı tarafından bu husus istinafa getirilmediğinden ve bu durum davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden davalı aleyhine bir durum yaratılması mümkün görülmemiş ve bu sebeple her iki yanın...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz icra takibine itiraz davasının reddini, davacı taraf aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; yetki itirazı yönünden yapılan incelemede; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken ve HMK'da öngörülen yetki kurallarına göre belirlenir (HMK 6- 7- 10 ve 20). Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde TTK 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK 50/1. maddesi uyarınca, bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve yetkiye itirazda bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
Bu durumda, İİK'nun 4. maddesi gereğince, söz konusu takibe ilişkin olarak imzaya ve borca itirazın incelenmesi yönünden, bu icra müdürlüğünün bağlı olduğu Şabanözü İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...