Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 40/2 maddesi gereğince "Reddedilen hâkimin katılmamasından dolayı mahkeme toplanamıyor ya da mahkeme tek hâkimden oluşuyor ise ret talebi, o yerde asliye hukuk hâkimliği görevini yapan diğer mahkeme veya hâkim tarafından incelenir. O yerde, asliye hukuk hâkimliği görevi tek hâkim tarafından yerine getiriliyorsa, o hâkim hakkındaki ret talebi, asliye ceza hâkimi varsa onun tarafından, yoksa en yakın asliye hukuk mahkemesince incelenir." Somut olayda, davalı vekili 05.04.2013 tarihli dilekçe ile reddi hâkim yoluna başvurmuş olup, talep 11.05.2013 tarihinde merci sıfatıyla Asliye 1. Ceza Mahkemesi Hâkimi tarafından incelenmiştir. İlk Derece Mahkemeleri Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın yazılarından talep tarihi ile inceleme tarihinde asliye hukuk mahkemesinde müstemiren 1/2 yetki ile görevlendirilen iki ayrı hâkim bulunduğu anlaşılmış olup, bunlardan Hâkim ... yönünden reddi hâkim yoluna başvurulmuş olup, bu talebi merci sıfatıyla inceleme yetki ve görevi H.M.K.'...

    Sulh Hukuk Mahkemesince, vasinin talebi üzerine ....10.2010 tarihli ek karar ile kısıtlının yerleşim yerini değiştirmesine izin verilmesine ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesince, dosya esasa kaydedilmiş, 14.05.2012 tarihli ek karar ile de kısıtlı ... Özel ... ... yerleştirildiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... .... Sulh Hukuk Mahkemesince bakım kurumuna konulmanın yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemeler arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya .... Hukuk Dairesine gönderilmiş, Dairenin ....09.2012 tarih ve 2012/10462-9737 sayılı kararı ile de ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir. Yargı yeri olarak belirlenmesinin ardından ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesince dosya esasa kaydedilmiş, vasinin vasilik süresinin uzatılmasına ilişkin talebi üzerine 19.02.2018 tarihli ek karar ile kısıtlı adayının MERNİS adresinin “......

      Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

        açılacağının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 19/2. maddesinde ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiğinin, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiğinin, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacağının düzenlendiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 18/2. maddesi hükmüne uygun olarak sözleşmenin yetki şartıyla ilgili bu hükmündeki hukuki ilişkinin belirli, yetkili mahkemenin belirlenebilir ve yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmede kararlaştırılan yetki şartının sözleşmenin tarafı olan kişileri bağlayacağı, davalı vekilinin yetki ilk itirazını süresi içerisinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi de göstermek suretiyle bildirdiği, yetki ilk itirazının yerinde olduğu, taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesi çerçevesinde mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olmadığı...

          Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabileceği, diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul edildiği, tacir olan taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmış olup, davacı ise münhasıran belirlenen yerlerde dava açmadığı, süresi içinde yetki itirazında bulunması, yetkiye ilişkin seçim hakkının davalıya geçmesi nedeniyle yetki itirazının kabulüne Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğu " gerekçesiyle; yetki itirazının kabulüne, mahkemenin yetkisizliğine, taraflardan herhangi birinin talebi halinde dava dosyasının yetkili Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/44 E. 2016/108 K. sayılı dosyası ile taraflarına yetki verildiğini, 2565 ada 161 parsel 3 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; dava konusu taşınmazın tapu kaydında sadece müvekkili ... adına kayıtlı olduğunu, müvekkili Mukadder'in taşınmazın satılmasını istemediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 2565 ada 161 parsel 3 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur....

            Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....

              Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu davanın açılmasında hukuki yararı yoktur....

                Davacı taraf yetki ve takipten sonra işleyecek faiz oranına itirazda bulunmuş, mahkemece yetki itirazının kabulüne, diğer taleplerin yetkili mahkemece değerlendirilmesine ve davacı lehine 840,00 TL vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, davacı tarafça hükmolunan vekalet ücretinin 1.360,00 TL olması gerektiği ve faize itirazlarının değerlendirilmediği belirterek istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir. Davacı tarafça yetki itirazında bulunulmuş olup, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verildiğinden icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinden sonra yetkili icra müdürlüğünce borçluya gönderilecek ödeme emrine karşı borçlunun itiraz hakkı mevcut olduğundan, faiz oranına yönelik itirazın bu aşamada incelenmemesinde herhangi bir usulsüzlük olmadığından davacının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

                Davalı vekili iddia edildiği gibi taraflar arasında bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, bu durumda genel yetki kurallarına göre müvekkilinin ikametgahı ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde bulunduğunu, irsaliyelerde ismi ve imzası bulunan kişilerin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı tarafın iddiaya konu sözleşmeyi ve mal teslimini kabul etmediği, bu durumda İİK’nun 50.maddesi HUMK’nun 9 vd.maddeleri gereğince davalı tarafın yetki itirazının yerinde olduğu, ...İcra Müdürlüğünün yetkisiz bulunduğu gerekçeleri ile davacının icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması talebinin reddi ile talebi halinde icra dosyasının yetkili ......

                  UYAP Entegrasyonu