Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu için, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamaz ve yetki sözleşmesi ile başka yetkili mahkeme kararlaştırılamaz. Bu durumda uyuşmazlığın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. ile 5235 sayılı Kanunun 36/3 maddeleri gereğince Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Tüketici Mahkemesince davacı vekilinin dava dilekçesindeki öncelikli talebi tapu iptal ve tescil talebini içermesi ve HMK'nın 12. maddesi kapsamında kesin yetki kuralı söz konusu olduğundan ve dava konusu edilen taşınmazın mahkemenin yetki alanı içerisinde bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 7. Tüketici Mahkemesi ise ...'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince Büyükçekmece ilçesinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki aynî hakka ilişkin veya aynî hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir....

      Vasi 31.08.2022 tarihli dilekçesi ile vefat eden babalarından miras olarak kalan aracın satışı için izin ve yetki verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 10.11.2022 tarihli ek karar ile kısıtlının yerleşim yeri adresinin Saray Fatih Mahallesi Turgut Reis Caddesi No:31A İç Kapı No:3 Pursaklar/Ankara olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.12.2022 Tarihli ve 2022/1594 Esas, 2022/1610 Karar Sayılı Kararı Vasi tarafından kısıtlının adres değişikliğine ilişkin izin ve yetki verilmesinin talep edilmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 405 inci maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının hissedarı olduğu taşınır malın satışı için izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/754 Esas-2015/641 Karar sayılı ilamı ile taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için kendilerine yetki verildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2015/2388 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun elbirliği halinde malik olduğu taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların paylı mülkiyete tabi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur....

            Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ise ilk itirazların davalı tarafından ileri sürülmesi gerektiği, davacının ilk itirazı öne sürmesi şeklinde HMK da herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı oysaki yetkisizlik kararı verilen dosyada davacının talebi üzerine verilen adres değişikliği, ilk itiraz olarak değerlendirilmiş ise de bu değerlendirmenin yanlış olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. TMK'nın 168. maddesinde "...... veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup, ...... davalarında yetki kesin değildir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından ......ya ilişkin hükümler uygulanır....

              ın davacıya olan borcundan dolayı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun murisinden intikal eden 861 parsel sayılı taşınmazda borçlunun hissesine alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur....

                Hal böyle olunca HMK kapsamında yetkili mahkemeler'in mahkemeleri olup bu konuda yetki kesin yetki kuralı değildir. Ancak davalı, süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş ve yetkili mahkeme olarak da Damal ilçesinde adliye bulunmadığı" gerekçesi ile Davanın 6100 sayılı HMK’nun 16. , 116/1 ve 117. Maddeleri ile Yetki ilk itirazı nedeni ile usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli ve yetkili Hanak Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, talepte bulunulmaması halinde HMK'nın 20.maddesine göre işlem yapılmasına, dair karar verilmiş, verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                ın vekilliğinden istifa ettiği, 15/05/2012 tarihli yetki belgesi ile katılan ...'in sanığın vekilliği ile ilgili olarak tanık Av. ...'a yetki belgesi verdiği, katılan ... tarafından verilen iki adet senedin tahsiline yönelik olarak 16/05/2012 havale tarihli ihtiyati haciz talepli dilekçesinin katılan ...'in ismi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verildiği, 16/05/2012 tarihinde katılan ...'in ismi ile Bakırköy 10.İcra Müdürlüğüne takip talebi verildiği, 19/07/2012 tarihinde sanığın, katılan ...'i vekillikten azlettiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 05/11/2014 tarihli raporuna göre; 15/05/2012 tarihli yetki belgesindeki ...'e atfen atılı imzanın ... eli ürünü olduğu; 15/05/2012 tarihli ihtiyati haciz talebi ile 16/05/2012 tarihli takip talebindeki ...'e atfen atılı imzaların, sanık, katılan ... ve ...'...

                  Bu hüküm uyarınca kanun yollarına başvuru sırasında yapılan adli yardım talebini incelemek ve sonuçlandırmak Yargıtay'ın ilgili dairesinin yetki ve görevine girmektedir. Mahkemenin yetki ve görevini aşarak kanun yollarına başvuru aşamasında yapılan adli yardım talebini inceleyip karara bağlaması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle davalının adli yardım talebinin kabulüne dair 05.11.2013 günlü ek kararı kaldırılarak adli yardım talebi Dairemizce incelenmiştir. Adli yardım talebinden yararlanabilecek kişiler 6100 sayılı HMK'nın 334. maddesinde gösterilmiştir. HMK'nın 334/1. maddesine göre ancak gerçek kişiler, 334/2. maddesine göre de, kamuya yararlı dernek ve vakıflar adli yardımdan yararlanabilir. Bu hükümlere göre kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışındaki tüzel kişilerin adli yardımdan yararlanmaları mümkün değildir. Bu nedenle davalı kooperatifin adli yardım talebi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu