HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2301 KARAR NO : 2021/1994 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2020/146 ESAS, 2020/456 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİ İTİRAZI KARAR : İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/146 Esas, 2020/456 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takipte Manisa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağını, Beyoğlu 48. Noterliğinin 03/01/2020 Tarih, 1193 yevmiye sayılı ihtarnamesine Karşıyaka 5. Noterliğinin 13/01/2020 Tarih 1511 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, ayrıca Manisa 2....
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunduğu --- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın, müvekkil ---- ve bu satımdan doğan cari hesap ilişkisinden---- alacağının söz konusu olduğunu iddiasıyla---- dosyası ile takip başlattığını, söz konusu takibe süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz neticesinde davacı yanın, mahkeme huzurunda her türlü yasal dayanaktan yoksun işbu davayı ikame ettiğini, davacı yanın, dava dilekçesinde fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğunu iddia ettiğini ve bu para borcu nedeniyle ----Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, müvekkil şirketin ticari ikametgahının ---- Mahkemelerinin bu yargılamada yetkili olmadığını, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, davacının sunmuş olduğu faturaların, taraflar arasında davaya konu hukuki ilişkiyi ispata --- nitelikte olmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazlarının değerlendirmeye alınarak yetki itirazlarının kabulünü, dosyanın yetkili ve...
Aksi hâlde, yani en geç ifa sırasında, cezai şartın talep edileceğine dair itirazi kayıt konulmadan eserin teslim alınması halinde cezai şartı isteme hakkı düşer. Gecikmiş ifadan önce gönderilen ihtarname ile gecikme cezası isteme hakkı saklı tutulmuş veya sözleşmede cezai şart talep edebilmek için itirazi kayda gerek olmadığı kararlaştırılmış ise ya da ifadan önce alacaklının bu hakkını saklı tuttuğu anlamına gelecek beyan ve davranışları mevcut ise, sonradan yapılan teslimde itirazi kayıt konulmamış olsa dahi cezai şart talep edilebilir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 8. Maddesinde gecikme halinde sözleşme bedeli üzerinden günlük %0,2 cezai şart uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Bu cezai şart, TBK 179/2 maddesinde hükme bağlanan ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. İfaya ekli cezai şartın istenebilmesi için en geç ifanın gerçekleştiği anda cezai şart alacağının saklı tutulduğunun itirazi kayıt olarak ileri sürülmüş olması gerekir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/580 ESAS-2021/205 KARAR DAVA KONUSU : İSTİRDAT KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten 27/08/2020 tarihinde Hundai Tuscon marka aracı 338.000,00 TL bedel mukabilinde satın aldığını, 28/08/2020 tarihli düzenlenen faturaya istinaden satış bedelinin tamamını ödediğini, ancak davalı şirketin ÖTV oranında artış yapıldığından bahisle haksız yere davacıdan 15.000,00 TL'yi ayrıca tahsil ettiğini ileri sürerek, itirazi kayıtlı olarak davacıya ayrıca ödenen 15.000,00 TL'nin 02/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Davalı vekili davacıya işe iade sonrası ödeme yapıldığını, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı bulunmadığını, davacının her hangi bir itirazi kayıt koymadan ödemeyi kabul ettiğini, boşta geçen ücret alacağının tespiti için davacının bu sürede başka yerde çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca fazla mesai alacağının da zamanaşımına uğradığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosyaya toplanan deliller incelenmiştir. Gerekçe; HMK 'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileriye sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı vekili davacıya işe iade sonrası ödeme yapıldığını, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı bulunmadığını, davacının her hangi bir itirazi kayıt koymadan ödemeyi kabul ettiğini ileri sürmüştür....
kayıt koymadan imzaladığını, davacının yaptığı iş gereği kış dönemlerinde fazla mesai yapmasının mümkün olmadığını, 2020/ Mart ayından iş akdinin feshine kadar geçen süre pandemi sürecinde normal mesai dahi yapılmamasına rağmen ücretlerin kendisine eksiksiz ödendiğini, iş akdi devamsızlık nedeniyle feshedilen davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, puantaj kayıtlarına itirazi kaydının bulunmadığı da dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir....
çalışma yaptığı aylara ilişkin ücretleri ve yıllık izin ücretlerini eksiksiz aldığını, imzasını taşıyan bordrolarda görüleceği gibi kendisine ödenmiş olup itirazi kaydının söz konusu olamayacağını, davacının hafta sonu çalışma alacağının söz konusu olmadığını, müvekkil işverenin tüm çalışanlarına hafta tatili kullandırmakta olup davacının bu kalemden bir alacağı bulunmadığını, bu nedenle talebinin reddi gerektiğini, yine iş akdinin usul ve yasaya uygun olarak feshedildiği için kıdem ve ihbar tazminatı da talep edemeyeceğini, bu talebinin de reddi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının hiçbir surette değerlendirilmediği gibi tanıkların dahi dinlenilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2018/68 ESAS- 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-İMZAYA İTİRAZ-ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2018/2023 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip konusu çekin muhatap bankasının ve diğer borçlu şirketin adresinin Avcılar ve davacının adresinin Beylikdüzü olması nedeniyle takipte Büyükçekmece İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ödeme emrinde davacı borçlunun adresinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini, çekteki imzaların ve yazıların müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davalı alacaklı ile arasında ticari ve şahsi bir borç doğurucu bir işlem bulunmadığını bildirerek ödeme emrinin ve takibin iptaline, takibe konu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere tazminata ve %10'u oranında para cezasına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatif, davacıya huzur hakkı ödendiğine ilişkin tediye makbuzu, banka dekontu veya davacının imzasını taşıyan bordro sunmamış ise de; kooperatif kayıtlarında davacıya huzur hakkı tahakkuk ettirildiği ve bu kayıtlarda peşin ödeme yapıldığının belirtildiği, davacının görev yaptığı süre zarfında vermiş olduğu denetleme raporlarında yevmiye kayıtlarının nizama uygun olduğunun belirtildiği, fakat, açık bir şekilde ücret ödemelerinin yapılmadığına dair herhangi bir itirazi kayda yer verilmediği, incelediği defterlerde, bilanço, mali tablolar ve gelir-gider kalemlerinin gerçeğe uygun olarak kayıtlara aktarıldığını rapor eden davacının, bu raporların aksine, denetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde kendisine huzur hakkı ödenmediğini iddia etmesinin iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekili, icra takibinden sonra davacının haciz sırasında kısmi ödeme yaptığını, daha sonra 27/07/2011 tarihinde borcun ödenmesi konusunda protokol düzenlendiğini, protokolde borcun kabul edildiğini, herhangi bir itirazi kaydın bulunmadığını, davacı ile dava dışı ... arasındaki hukuki sebebin davalıyı ilgilendirmediğini, davacının dava dışı ...'in borcunu üstlenerek dava konusu senedi verdiğini kabul ettiğini, üçüncü kişinin fiilini taahhüt ederek verilen senette malen veya nakden ibaresinin bir öneminin olmadığını, menfi tespit ve istirdat davasının şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine ve en az % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....