KARAR Davacı, davalının 2828 sayılı kanun kapsamında özürlü kızı için bakım aylığı almaya hak kazandığını ancak yapılan incelemede hem eşinin hem de kendinin 01/09/2010 - 01/11/2012 tarihleri arasında mükerrer ödeme aldığının belirlendiğini ileri sürerek, toplam 15.695,48 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, 01/09/2010 - 01/11/2012 tarihleri arasında davalının tutuklu olması sebebiyle bakım aylığının kesilmesi gerekmesine rağmen ücretin hem kendisine hem eşine mükerrer olarak ödendiğini ileri sürerek yapılan yersiz ödemenin faizi ile birlikte iadesi için eldeki davayı açmıştır....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Devlet Hastanesi'nde başhekim olarak çalıştığı 24/04/2012-30/10/2012 tarihleri arasında tarafına 40.606,74-TL fazla ve yersiz ödeme yapıldığından bahisle söz konusu tutarın ödenmesi gerektiğine ilişkin işlem ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davalıya 2022 Sayılı Kanun uyarınca 01.01.1993 tarihinden itibaren aylık bağlandığını, davalının SSK kaydının tespit edilmesi üzerine almış olduğu aylığın kesildiğini, davalıya 01.06.2008- son 08-2009 tarihleri arasında yersiz ödeme yapıldığının belirlendiğini beyan ederek, 2.663,34 TL yersiz ödeme miktarı ve %50 fazlası ile toplam 3.995,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
-TL yapılan yersiz ödeme nedeni ile ödeme yapılan görevli ... ile dönemin belediye başkanı ... ile belediye başkan vekili ...'ın kamu zararına neden olunduğunu belirterek, zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'ın olarak atanması işleminin mevzuata aykırı olduğu, atama işlemini imzalayan ve atama işleminden bilgisi olan davalılar belediye başkan vekili ile belediye başkanının da ...'a yapılan yersiz ödemeler nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; davalı ...'...
Davanın 25.07.2017 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında dava konusu borcun ödenmediği açık olup, söz konusu yersiz ödemenin 15.11.2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı kuruma iadesi gerekmektedir. Davalılar murisi Mehmet Topaçlı' nın 2011/1. dönemindeki yaşlılık aylığı miktarı ek ödeme dahil 884,29 TL olup, bu miktarın 850,28 TL’si yaşlılık aylığı, 34,01 TL’si ek ödemedir. Yaşlılık aylığı miktarı 01.01.2011 tarihindeki seyyanen 60,00 TL artış miktarı kadar eksiltildiğinde; 01.07.2010- 31.12.2010 tarihleri arasındaki aylık miktarı 790,28 TL olmakta, bu miktara 31,61 TL ek ödeme ilave edildiğinde toplam 821,89 TL olmaktadır. Yine 790,28 TL aylık miktarı, 01.07.2010 tarihindeki %3,59 aylık artış oranı kadar eksiltildiğinde; 01.01.2010- 30.06.2010 tarihleri arasındaki aylık miktarı 762,89 TL olmakta, bu miktara 30,52 TL ek ödeme ilave edildiğinde toplam 793,41 TL olmaktadır....
olduğunun saptandığını, davalıların mal varlığında meydana gelen haksız artışın iade edilmesi gerektiğini belirterek 10.650,43 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın İlaç Alım Protokolünün 6.3.10 maddesi gereğince cezai şart uygulanması sebebiyle bu alacağın oluştuğunu, icra takibinde belirtilen yersiz ödeme beyanı ile itirazın iptali davasında ileri sürülen cezai şart iddiasının birbirine tamamen zıt iddiaları olduğunu, 27010 Sayılı Fazla Veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'ten de anlaşılacağı gibi cezai şartın yersiz ödeme olarak nitelendirilemeyeceğini, bu durumda davacı tarafın icra takibinde alacak sebebi olarak yersiz ödeme göstermesine rağmen işbu itirazın iptali davasında alacak sebebi olarak cezai şarta dayanmasını kabul etmediklerini, idari para cezasına konu fiil, ilgili kanunlar ile verilen yükümlülük yerine getirilmediği zaman işlenmiş sayıldığından, gerek 506, gerekse 5510 sayılı Kanun'da öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeyenler, idari para cezasına konu fiili, yükümlüklerini yerine getirmeleri gereken sürenin son günü itibariyle işlemiş...
hatalı olduğunun belirtildiği, 5.510,09 TL yersiz ödeme borcunun 22/02/2016- 17/01/2017 tarihleri arası yasal faizinin 34,44 TL olduğu, sonuç olarak iadesi gereken yersiz ödeme borcunun 5.510,09 TL, bunun işlemiş faizinin 34,44 TL, toplam borcun 5.544,53 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür....
Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ile gerekçeli karar tebliğ edilen ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili kanun kapsamında davalılar murisinin zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin mirasçısı olan davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılardan ..., 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini, Bahattin ve ... ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı Kurum, davalının murisi olan... 5434 sayılı Kanun kapsamında...dul aylığı almakta iken ölümü sonrasında, dul aylıklarının ...’den haksız ve yersiz çekildiğinden bahisle 01.03.2007-28.02.2008 tarihleri arası 6.780,52 TL yersiz aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. 5510 sayılı Yasanın Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur....