Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/06/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yersiz ödenen paranın iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, HMK'nın 115/2. maddesi gereğince yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı ...'...

    Kurumun istirdadını isteyeceği yersiz ödemenin kapsamını belirlemedeki irade serbestisi de, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gereğini doğurmaktadır. Mahkemece "... 1479 sayılı kanunun 55. Maddesinin "Kurumca malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından verilmekte olan aylıklar, ilgililer bu sebeple gerekli tahsis ve ödeme şartlarını yitirmiş olurlarsa durdurulur. Şu kadar ki, daha önce sağlanan yardımlara ilişkin giderler ilgililerden geri alınmaz."...

    Dava, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yersiz ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ile gerekçeli karar tebliğ edilen ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, ilgili kanun kapsamında davalılar murisinin zarar bildiriminde bulunduğunu ve kendisine beyanı üzerine ödemeler yapıldığını ancak gelen ihbar üzerine yapılan incelemede gerçekte olmayan zarar beyanına dayalı olarak devletten tazminat aldığını iddia ederek, haksız ve yersiz olarak yapılan ödemenin mirasçısı olan davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılardan ..., 1993 yılında terör ve terörden doğan nedenlerden ötürü mülkiyetini terk etmek zorunda kaldığını, zarara uğradığını, haksız yere tazminat almadığını beyanla davanın reddi gerektiğini, Bahattin ve ... ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      Birleştirilen 2011/183 e sayılı dosyada davacılar, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak 3. kişilere devredilen taşınmazlar ile geç teslim için yapılan ödeme yönünden şimdilik 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, bilahare tazminat isteğini arttırmış, halen davalı adına kayıtlı B blok 2, 8 ve 10 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, mirasbırakan tarafından 3. kişilere yapılan satışların gerçek olduğunu, kendisinin de taşınmaz temlik alan iyi niyetli 3. kişi olduğunu, baba yadigarı olduğu ve akrabalarına yakın ikamet etmek amacıyla aldığını, alım gücünün bulunduğunu, davacı ... ile mirasbırakanın dargın olduğunu, ölünceye kadar mirasbırakana baktığını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı,01.03. 2010-31.08.2011 tarihleri arası döneme ilişkin olarak 2022 sayılı Yasa kapsamında kendisine ödenen 3.674,14 TL nin yersiz ödendiğinden bahisle davalı İdare tarafından gönderilen yersiz ödeme bildiriminin iptalini istemiştir. Mahkeme, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hükmün, davalı Hazine Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava; 01.09.2004 tarihinden itibaren 65 Yaşını Doldurmuş,Güçsüz Ve Kimsesiz ......

          Maddesinin 1.fıkrasının a bendi hükümlerine göre değerlendirildiği, Kurum tarafından 10.04.2017 tarihinde yersiz ödemenin sebebi öğrenildiğinden geriye doğru 10 yıllık sürenin hesap edildiği, hesap sonucunda 10.04.2007 sonrası yapılan her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren yasal faiz işletilmesinin hukuka uygun olduğu, Kurum'un gönderdiği yersiz ödeme listesinde yer alan 21.03.2007 tarihli ödemenin hesaba katılmadığı, geriye dönük 10 yıl hesaplandığında en son geriye 10.04.2007 tarihine kadar gidilebildiği, Kurum tarafından talep edilen 867,76 TL'lik kısmın reddedildiği, davalının kesin dönüş kuralı 31.08.2016 'da yerine geldiğinden bu tarih sonrası ödemelerin yersiz ödeme olarak hesaplanmadığı, 27.01.2020 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, bilirkişi raporu kapsamında yapılan yersiz ödeme hesabının denetlenip hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır....

            Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır....

              sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurum'dan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edileceği, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri Alınacağı, alacakların yersiz ödemelere mahsubunun en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılacağı, kanunî faizin kalan borca uygulanacağı bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanacağı, yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanacağı, yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği” bildirilmiştir....

                Mahkemece,kurumun yersiz ödemelerin geri istenmesinde 818 sayılı Borçlar kanunun uygulanması ve sebepsiz zenginleşme temelinde yersiz ödeme yaptığını öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içinde alacağını talep etmesi gerektiği ve bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, ödeme emrine usulüne uygun olarak itiraz etmeyen ve zamanaşımı defini ileri sürmeyen davacının menfi tespit davasında zamanaşımını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemesine engel bulunmadığı yönündeki görüş benimsenerek davanın kabulüne karar verilmişse de,özel hüküm niteliğinde olan 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi kapsamında inceleme yapılarak, iade yükümünün kapsamının belirlenmesi gerektiği açıktır. 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde; "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı...

                  UYAP Entegrasyonu