menfi tespit açısından sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle babasından almakta olduğu aylığın kesilmesi nedeni ile davacıya ödenen aylıkların yersiz ödeme nedeni ile tahsiline ilişkin kurum işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; davalılar murisinin yersiz ödemeye kendisinin neden olmadığı bu sebeple borcun 5510 Sayılı Yasa'nın 96/1- b hüküm kapsamında geri ödenmesi gerektiği anlaşılmakla bu yasa maddesine göre hesap yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen karar hatalı olmuştur....
Fazla ve yersiz ödeme; işverenlerin, sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların veya genel sağlık sigortalılarının veya hak sahiplerinin Kuruma fazla veya hukuki dayanağı bulunmaksızın yaptığı ödemeyi ifade eder. O halde, bir ödemenin yersiz nitelikte olup olmadığı ödemenin dayanağı olan Kurum işleminin hukuka aykırı olup olmadığına göre belirlenir. Somut olayda, davacı tarafından iadesi istenilen prim ve gecikme zammı, asgari işçilik uygulaması sonucu tahakkuk ettirilerek davacıya tebliğ edilmiş olup uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle davacı tarafından ödenen prim ve gecikme zammının yersiz ödeme niteliğinde olup olmadığının tartışılması gerekir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ......
Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Hükümlerinin yürürlükte olduğu, davalının tabi olmadığı yönetmelik hükümleri gereğince hazırlanan raporun da geçerli olmadığı, davalının tabi bulunduğu 12.05.2006 tarihinde yayınlanan yönetmelik gereğince davalıya haksız ve yersiz bir ödeme yapılmadığını belirten 12.04.2016 tarihli bilirkişi raporu karara esas alınmak suretiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Davacı, davalıya 2012 yılı döner sermaye ek ödemelerinde fazla ve yersiz ödeme yapıldığı iddiasında bulunmuş, fazla ve yersiz ödemenin hangi sebeple yapıldığını belirtmemiştir....
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü müfettişlerince yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda, 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığı, toplam 1.402.702,73 TL kamu zararının meydana geldiği, kamu zararının kendilerine yersiz ödeme yapılanlardan ve ayrıca ödemelerin gerçekleşmesine esas olan evrakı hazırlayan, bu evrakı imzalamak suretiyle onaylayan ve ödeme belgelerini imzalayarak bakım ücreti ödemelerini gerçekleştirmekle birlikte kontrol ve murakebe görevini yerine getirmeyen il müdürlüğü çalışan ve amirlerinden sorumlu oldukları tutarlar üzerinden müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi gerektiğinin belirlendiğini, ilgililer hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/2168 soruşturma numarasıyla soruşturma başlatıldığını, bu kapsamda özürlü Fatma Sağva'nın bakımını üstlenmesi nedeniyle kendisine yersiz olarak 2.405,25 TL özürlü evde bakım ücreti ödendiği belirlenen davalı ......
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı Kurum tarafından " fazla/yersiz ödeme " konulu yazı ile davalıya; sahte hizmet kazandırılmak sureti ile yardımlardan yararlandırılması ile gelir ve aylık bağlanması nedeniyle 01.01.2011 – 19.06.2016 tarihleri arası için 67.862,57 TL borç oluşturulduğunun bildirildiği, her ne kadar icra dosyasında yer alan bir kısım belgelerde borcun yersiz ödenen yaşlılık aylıklarından kaynaklandığı yazmakta ise de davacı Kurum tarafından başlatılan ilamsız icra icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrinde; 65.959,49 TL "yersiz sağlık giderinden" kaynaklı asıl alacak ve 20.390,52 TL faiz bildirildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 13.03.3017 Tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17.03.2017 Tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinde yersiz sağlık gideri yazıldığı için Mahkemece bu konuda davacı Kurum’a müzekkere yazıldığı, davacı Kurum tarafından cevaben gönderilen 22.02.2018 Tarihli yazıda; ödeme emrine konu alacağın yersiz sağlık giderinden değil, yersiz aylık...
Mahkemece; davanın kabulü ile davalıya yersiz olarak ödenen 5.010,55 TL'nin ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu'nca her ay belirlenen TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Her ne kadar mahkemece, davalının adına gönderilen ihtaratlı isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadığından yersiz olarak maaş aldığı ve ödenmemiş olduğu hususunu kabul ettiği gerekçesine dayanılmış ise de, uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiği gözetilmeden, konusunda uzman bilirkişinin oy ve görüşü alınmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Öncelikle belirtilmelidir ki, davacının, babasından hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı almakta iken 506 sayılı Yasanın 68'inci maddesine aykırı şekilde çalışma yasağına karşın çalışmasını sürdürmesi nedeniyle, Kurumca aylığın çalışma dönemi dikkate alınarak kesilmesi ve yersiz ödeme çıkartılmasına ilişkin işleminde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı Kurum alacağının ve yersiz ödemelerin kapsamının da belirlenmesi gerekecektir....
Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonunda hazırlanan tanzim raporu ile davalının 2006 yılında 472 saat, 2007 yılında 648 saat, 2008 yılında 744 saat, ve 2009 yılında 406 saat eksik çalıştığının belirlendiğini, bu eksik çalışma süreleri göz önüne alınmadan tam çalışmış ve haftalık 45 saat mesaisini tamamlamış gibi davalıya 2006 yılı Ağustos ayında 75,57 TL. fazla döner sermaye ek ödeme ücreti ödendiğini, 2006 yılı Ocak ayından 2009 yılı Nisan ayına kadar davalıya normal mesai saatlerini tamamlamadığı halde söz konusu çalışmalar nöbetmiş gibi gösterilerek davalıya toplam 7.664,38 TL. yersiz nöbet ücreti ödendiğini netice itibariyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıya fazla ödenen 75,57 TL döner sermaye ek ödeme ücreti ile yersiz ödenen 7.664,38 TL nöbet ücreti ile birlikte toplam 7.739,95 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Zararların Karşılanması Komisyonuna başvurusu üzere 13/05/2010 tarih ve 16437 sayılı kararla, davalıya 24.311,69 TL tazminat ödenmesine karar verildiğini ve ödemenin yapıldığını, sonrasında ...... mirasçılarının da tazminat başvurusunda bulunduğunu, yapılan incelemede, talebe konu taşınmazlarla ilgili olarak daha önce davalıya ödeme yapıldığının anlaşılması üzerine Komisyon tarafından başvurunun reddedildiğini, ret kararına karşı başvurucular tarafından idari yargıda iptal davası açıldığını ve başvurunun reddine dair idari işlemin iptal edildiğini belirterek davalıya haksız olarak ödenen toplam 10.017,96 TL miktarındaki ödemenin, ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur....