Davacı vekili, davacının iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik derecesinin %31,2 olarak belirlenip, sürekli işgöremezlik geliri bağlandıktan sonra, taraf olmadığı rücu davasında alınan Adli Tıp raporuna göre, sürekli işgöremezlik derecesinin %12,3'e düşürüldüğünü, Kurum tarafından aylığın azaltıldığını ve 57.826,64TL yersiz ödeme nedeniyle aleyhine borç çıkarıldığını ifade ederek, rücu dosyasında sürekli işgöremezlik derecesinin düşürülmesine ilişkin Kurum işleminin iptalini, yersiz ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, eski sürekli işgöremezlik derecesi üzerinden işgöremezlik geliri alması gerektiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.Mahkemenin 12/06/2017 tarihli kararında, davacının 09/08/1994 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ...2. İş Mahkemesi'nin 2015/681 Esası ile açılan rücu davasında Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 2016/2732 Esas 2016/10766 Karar sayılı Onaması ile kesinleşen karara ve karara dayanak yapılan ATK 3....
Eldeki davada, davacı 04.09.2003 tarihli dilekçesi ile Kurumdan, 09.01.1990-04.10.2000 tarihleri arasında geçen vergi süresini borçlanma talebinde bulunduğu, Kurumca hesaplanan tutarı ise vergi borçlanması olarak ödediği, Kurumca, davacının tahsis talebi üzerine tekrar yapılan incelemede Kurumca kabul edilen vergi süresinin değişmesi sebebiyle fazla ödenen primlerin davacıya iade edildiği, fakat faiz alacağına ilişkin ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının Kurumca hesaplanan vergi borçlanmasını ödeme tarihi araştırılarak, tereddütsüz belirlenmeli, belirlenen yersiz ödeme tarihinden davacının yersiz ödemenin iadesini talep ettiği 30.10.2014 tarihine kadar 1479 sayılı Kanunun 55 ve 5510 sayılı Kanunun 89/3. maddesi kapsamında 10 yıllık sürenin geçip geçmediği değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
Mayıs 2019- Haziran 2019 dönemine ait aylıklar yersiz ödeme olarak tarafınıza borç çıkarılmıştır." denilerek 6.134,52 TL "yersiz ödeme" adı altında borçlandırıldığı, söz konusu tutarın 30.10.2020 tarihinde 8.288,80 TL olarak icra dosyasına ödendiği, kurum tarafından müvekkiline yapılan toplam ödeme tutarlarının, banka ödeme dekontlarına göre, bayram ikramiyesi hariç, (67.581,15 TL + 3.931,17 TL=) 71.512,32 TL olduğu, yersiz ödeme adı altında ödediği 8.288,80 TL tutarın, davalı kurumun iptali ile oluşan ve davacıya ödenmesi gereken fark ödeme tutarı olan 71.738,25 TLnin içinde yer almadığı, bu nedenle 225,93 TL noksan fark ödeme tutarı ve 8.288,80 TL icra takibi nedeniyle tahsil edilen olmak üzere toplam (225,93 TL +8.288,80 TL=) 8.514,73 TLnin her bir noksan ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren davacıya yasal faiziyle iade edilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür....
Somut olayda; davacı üniversitenin sunduğu sağlık hizmetlerine ilişkin fatura tahakkuk ettirerek davalı kuruma verdiği, davalı kurumun da davacının tahakkuk ettirdiği fatura bedellerini peşin olarak davacıya ödediği, sonrasında yaptığı ödemenin bir kısmının yersiz olduğunu tespit ettiği, davacı üniversitenin bu yersiz ödemeye ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yersiz ödemenin,davalı kurumun hatalı işlemi neticesinde yapıldığından söz etmek mümkün değildir. Bilakis davacı üniversitenin haksız talebine istinaden yersiz ödeme yapılmıştır. Hal böyle olunca davalı tarafından avans ödemesi olarak yapılan ve yersiz ödeme olduğu tespit edilen tutara, ödeme tarihinden itibaren mahsuplaşma tarihine kadar yasal faiz işletilerek davacının alacağından kesinti yapılması yoluna gidilmesi hukuka ve usule uygundur....
itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verildiği, mahsup tarihinden önceki yersiz ödeme toplamı olan 42.772, 34 TL'nin yasal faizinin ise her bir ödeme tarihinden mahsup tarihine kadar ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5510 sayılı..... ve...........Kanunu'nun, yersiz ödemelerin geri alınmasını düzenleyen 96. maddesine göre, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren...
Davalı Kurum tarafından ödenen yıllık izin ücreti yönünden son alt işveren sorumlu olduğu, davacı Kurum tarafından icra dosyasına konu alacakların Brüt/Net ayrımı yapılmaksızın ve kesintiler dikkate alınmaksızın yersiz olarak fazla ödeme yapılmış olduğu görülmektedir....
Dava, kurum zararının gerçekleşmesine neden olan kamu görevlileri ile kendilerine yersiz ödeme yapılanlardan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan A.. T.. ve Ş.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum vekili, Batman İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından 2007-2010 yılları arasında özürlü evde bakım hizmetlerine ilişkin olarak yapılan soruşturma sonucunda 1050 kişiye fazla ve yersiz ödeme yapıldığının teftiş sırasında tespit edildiğini, özürlü evde bakım yardımından yararlanan hak sahibi davalı ile kamu görevlisi olan davalının eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan ödemelerin faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece gerekli araştırmalar yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamış, denetçi raporları esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, çakışan SSK’lı süreler dışında 01.04.1992 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığın tespitini, haksız yere ödemek durumunda bırakıldığı 298,35 TL’lik ilaç bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesini, çakışan SSK’lı dönemde Bağ-Kur’a ödediği yersiz primin iadesini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca, konusuz kalan sigortalılık tespitine ilişkin davacı istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fuzulen ödenen 298,35 TL ilaç bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine, çakışma döneminde yersiz tahsil edilen 688,12 TL primin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bendinin silinerek yerine “Davanın KABULÜ ile; davacıya gönderilen 2015/011017 takip nolu ödeme emrinin iptaline, anılan ödeme emri gereği davacı tarafından yapılan yersiz ödemenin 01.03.2016 tarihinden iadenin yapıldığı ayın başına kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcük ve rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın talep edebileceği maddi zararının bulunmadığı; dava dışı ... ...’ya yersiz ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacının yapmış olduğu yersiz ödeme nedeniyle davalıdan rücuen alacak şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....