Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/368 Esas 2017/963 Karar sayılı ilamı ile 21/04/2017'den itibaren arttırılarak hükmedilmiş aylık 400,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren artış talebinin kısmen kabulü ile aylık 700,00 TL yardım nafakası olarak davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine..." karar verilmiştir....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Her ne kadar davacı, yardım nafakası koşullarının ortadan kalktığını belirterek müvekkilinin ekonomik durumu da göz önüne alınarak yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiş ise de; mahkemece davalının eğitimine devam edip, ihtiyaçlarının bulunması ve hakkaniyet nedeni ile davanın reddine karar verildiği, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davalının üniversiteden yeni mezun oluşu, eğitiminin uzaktan yüksek lisans şeklinde devam etmesi, iş deneyiminin olmayışı karşısında davacı babanın şimdilik yardımına muhtaç olduğu, davalının çok kısa süreli ve zaman zaman düzensiz olarak çalışmasının yardım nafakası koşullarını ortadan kaldırmadığı, bu aşamada davalının düzenli bir gelirinin olmayışı, davacının kayden emekli maaşı dışında bir geliri gözükmeyip, dinlenen tanık beyanları ile başka bir işte çalışmadığı, zaman zaman kardeşinin börekçi dükkanında ona yardım etmek üzere bulunduğu ifade edilmiş ise de, davalıdan başka eğitim çağında 3 çocuğu...

DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çeviri Bilim bölümünde Yabancı Dil hazırlık sınıfında okumakta olduğunu, davacının annesi ve babasının boşanması sırasında lehine 400,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, reşit olması itibariyle nafakanın kalktığını, barınma, eğitim, yeme içme gibi giderleri dikkate alındığında davalı babasının desteğine ihtiyacı olduğunu özetle belirtilerek dava süresince tedbiren olmak üzere aylık 3.000,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar...

Ayrıca, dosya kapsamına göre davacı ortak çocuk lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, bu davacıya ait giderlerin büyük bölümüne annenin katlanmasına neden olacak denli azdır. Mahkemece yoksulluk ve yardım nafakalarının davacıların ihtiyaçları ve karşı davacının gelirleri değerlendirilerek hakkaniyete uygun olacak şekilde yeniden belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, dava tarihi itibari ile reşit olan ortak çocuk lehine yardım nafakası takdir edilmesi gerektiği halde, mahkemece, hukuki nitelemede hata yapılarak iştirak nafakasına hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır. ./.. -3- SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

    Davanın niteliği itibariyle yardım nafakası davası olmakla tedbir nafakası söz konusu olmayan bir dava olduğu gibi yardım nafakasına da dava tarihinden hükmedilmesi gerekirken bu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, istinaf kanun yoluna başvuranın sıfatı ve kararın bu haliyle davalının lehine olduğu görülmekle hataya değinilmekle yetinilmiştir. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında davacı, davalının kızı olup TMK 328 ve 364.maddeleri kapsamında kendisine karşı yardım nafakası yükümlüsü konumundaki davalı baba aleyhine yardım nafakası davası açmakta haklıdır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE; -Dava tarihinden itibaren başlamak kaydıyla aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacının öğrenim hayatı boyunca davacıya ödenmesine, 2- Hükmedilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK'in belirleyeceği ÜFE oranında arttırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili hükmün; yardım nafakası taleplerinin tam kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

    GEREKÇE: Dava, yardım nafakası davasıdır. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dosya kapsamı ve istinaf talebi birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalının kızı olduğu, davacının annesi ve babası boşandığında velayetinin anneye verildiği, 18 yaşını tamamladığı ve lehine hükmedilen iştirak nafakasının sona erdiği, davacının üniversitede 1.sınıfta öğrenci olduğu, geliri olmadığı, davalı babasından yardım nafakası istemesinde yerel mahkeme kararında belirtildiği üzere haklı nedenin bulunduğu, mahkemece yardım nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşılmıştır....

    nafakasının kaldırılmasını veya lehine olacak şekilde indirilmesini talep etiğini, dosya kapsamına, günün ekonomik koşullarına, paranın satın alım gücü karşısındaki değerine, v.b. tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, yardım nafakasının tayininde de hataya düşüldüğünün ortaya konduğunu, aleyhine hükmedilen yardım nafakasına yönelik itirazlarının kabulünü ve cevap dilekçesinde belirttikleri hususlar göz önünde bulundurulmasını, nafakanın kaldırılmasını veya lehime olacak şekilde indirilmesine karar verilmesini istemiştir, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, yardım nafakasına ilişkindir....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava yardım nafakası davasıdır.Zira davacı vekilinin de 18/05/2021 tarihli celsede, davalarını yardım nafakası olarak ıslah ettiklerini belirttiği görülmüş olup buna rağmen mahkemece davanın yanlış nitelendirilerek iştirak nafakasının arttırılması olarak gerekçe oluşturulduğu, hüküm kısmında da Devrek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/264 E.- 2014/154 K.sayılı ilamı ile hükmedilen 150'şer TL iştirak nafakasının 600'er TL arttırılarak 750 TL yardım nafakası denilerek gerekçe ile hüküm arasında ve hükmün kendi içerisinde çelişki oluşturulduğu, tek bir nafaka olduğu halde 150'şer TL diyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği görülmekle, davalı tarafın iştirak nafakasının %500 oranında arttırım yapıldığı yönündeki istinafında davanın yanlış nitelendirilmesi ve buna göre gerekçe ve hüküm oluşturulması nedeniyle haklı olduğu gerekçenin ve hükmün düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu