WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.O halde mahkemece, müşterek çocuk ...'...

    ın doğum tarihinin 07.07.1995 olduğu, müşterek çocuğun bu davanın açıldığı 31.03.2015 tarihinden önce reşit olduğu ve davanın kendisi adına açıldığı, her ne kadar müşterek çocuk için daha önce iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, müşterek çocuk için bu dava ile yardım nafakası talep edildiği gözönünde bulundurularak, davacı için takdir edilen nafakanın niteliğinin yardım nafakası olarak belirtilmemiş olduğu, ancak bu hususun mahkemece zuhulen yazılmamış olduğu anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

      in velâyeti ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, müşterek çocuk Ercan'ın velâyeti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

        na bağlı Sakarya Huzurevinde ücretsiz kaldığını, çocukları ve kardeşleri olan davalılardan yardım nafakasının tahsilini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde, mahkemenin yetkisiz olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece, yardım nafakası talep edilen Cuma ... Başkan'ın Kocaeli Belediyesi Yaşlılar Huzurevine gönderildiği için Kocaeli Aile Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 364.maddesi gereğince yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nun 365/4.maddesinde yer alan "Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir" hükmü gereğince davacı ... tarafından açılmıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise "Yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir" . Davalıların yakını olan ve yardım nafakası istenen Cuma ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesi ile; 18 yaşını doldurmuş olmasına rağmen eğitim hayatı devam ettiğinden babası olan davalıdan aylık 800 TL yardım nafakası talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; boşanma davasında davacı lehine hükmedilen iştirak nafakasını halen ödediğini, geçirdiği felç nedeniyle bir eli ve ayağının tutmadığından eve gündelikçi almak zorunda olduğunu, ekonomik durumunun da elverişsiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 400 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, iştirak nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davacının dosya içerisine sunulan belgelerden ödeme gücünden yoksun olduğunun anlaşılmasına göre, adli yardım talebinin temyiz harç ve giderlerine münhasır olarak kabulüne karar verilerek temyiz itirazları incelenmiştir....

              Somut olayda davacı, davalılardan Nurcan'ın reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kalkmış olduğunun tespitini veya bu nafakanın indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. Dava tarihi itibariyle açılmış ve hükmolunan yardım nafakası bulunmadığı halde, iştirak nafakasının indirilerek yardım nafakası olarak devamı doğru değildir. TMK 328/1. maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemesi yer almaktadır. İştirak nafakası çocuğun reşit olması ile kendiliğinden sona erer. Bu nedenle mahkemece davalılardan Nurcan yönünden iştirak nafakasının sona erdiğinin tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile "...davalı birleşen dosyada davacı N.. Ş.. için bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesiyle aylık 225,00 TL yardım nafakasının N.. Ş..'ndan alınarak N.. Ş..'na verilmesine..." şeklinde hüküm kurulması hatalıdır. ./.. Birleşen dava yönünden, birleşen dosya davalısı N.. Ş..'...

                nın reşit olması sebebiyle ...yönünden iştirak nafakası taleplerini yardım nafakası olarak ıslah etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda; davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren 400TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının müşterek çocuk ...yönünden talebinin kısmen kabulüne, ... 8....

                  Mahiyeti itibariyle (TMK. nunun 328/2- 364/1 mad) istenilen nafaka yardım nafakası niteliğinde olup mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın karar başlığında davacı bölümünden sonra gelmek üzere “BİRLEŞEN DOSYANIN DAVACISI: ...- ... kızı 1989 doğumlu ..........” cümlesinin yazılmasına, yine hükmün ikinci maddesindeki "...aylık 200 YTL iştirak nafakasının…” sözlerinin çıkarılarak yerine "…aylık 200 YTL yardım nafakasının…” sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 7.60 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu