Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 364 vd. m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir. TMK.'nun 328. maddesine göre ana-babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....
nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabulüne davalının istinafının reddine anılan miktarın yardım nafakası olarak hüküm altına alınmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabulüne davalının istinafının reddine anılan miktarın yardım nafakası olarak hüküm altına alınmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile müşterek çocuk davacı Özge yönüyle hükmedilen 1.750,00 TL yardım nafakasının 5250 TL artırılarak dava tarihinden itibaren 7.000,00 TLye yükseltilmesine, müşterk çocuk T1 yönüyle 6000 tl yardım nafakasına hükmedilmesine, müşterek çocuk Asya Naz yönüyle hükmedilen 1000 tl iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 5000 tl artırılarak 6000 tlye yükseltilmesine nafakaların her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası ve iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir....
talebinin kabulü ile aylık 1.200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına, nafakanın her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiş, adli yardım talebi de kabul edilmiştir....
Bu istem MK’nun 364.maddesi kapsamında yardım nafakası olup, buna göre, herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; somut olayda yardım nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını etraflıca araştırmak, sonuca göre karar vermek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2015 NUMARASI : 2014/352-2015/330 Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; daha evvel davalı lehine hükmedilen 450TL yardım nafakasının kaldırılmasına mümkün olmaması halinde azaltılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, aylık 450 Tl olan yardım nafakasının 300 TL'ye indirilmesine karar vermiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır....
Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; davacı kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olduğundan üst soyu olan babasından yardım nafakası isteyebilir. Ne varki yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Davalı–karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; davacı hakkında daha önce iştirak nafakası verildiğini belirterek, kesin hüküm itirazında bulunmuş, müvekkilinin paranoid şizofreni hastası olduğunu, çalışmadığını savunarak, davanın reddi ile; karşı davasında, davacı lehine verilen iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiş, 26.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 250TL iştirak nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin reşit olması ile daha evvel hükmedilen 100 TL iştirak nafakasının kanunen sona erdiğini, müvekkilinin Gürcistan'da Uluslararası ... Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatının devam ettiğini belirterek müvekkilinin eğitim hayatının devam edebilmesi için davalı babadan aylık 400 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı dilekçesinde; malulen emekli olduğunu, aylık 894 TL maaşı olduğunu, emekli maaşı dışında geliri olmadığını, davacının talebinin yüksek olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü, davacı için aylık 400 TL yardım nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 364/1.maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....