İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Somut olayda davacının maddi durumunun bulunmadığı, ihtiyaçlarının akrabaları tarafından karşılandığı, hasta olduğu için çalışamadığı, davalı babanın ise maddi durumunun yerinde olduğu, kızına yardım etmediği, yukarıda detaylıca bahsedildiği üzere kanuna gereği yardım nafakasının, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üstsoy, altsoy ve kardeşleri bulunan herkesin bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade ettiği, somut olayda şartları oluşan nafaka talebinin kısmen kabulü ile aylık 600,00 TL yardım nafakasına hükmedilerek "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, Dava tarihinden itibaren 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; yardım nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davalının kabul beyanı ile birlikte davanın kabulüne, davacı T1 menfaatine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalı babadan alınarak davacıya verilmesine, davacı T3 menfaatine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının her ay davalı babadan alınarak davacılara verilmesine, davacı eş T2 menfaatine TMK Mad. 197 uyarınca dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının her ay davalı eşten alınarak davacılara verilmesine" karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, taleplerinin nafakaların 01.01.2017 tarihinden itibaren başlatılmasını talep etmelerine rağmen dava tarihinden başlatılmasının yanlış olduğunu, davalının da davayı kabul ettiğini belirterek talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/05/2003 tarih, 2003/337 Esas, 2003/394 Karar sayılı ilamı ile kısıtlı müşterek çocuk 02/12/1978 doğumlu T1 için belirlenen aylık 75,00 TL yardım nafakasının, Karşıyaka 3....
Bu durumda, mahkemece; 4721 sayılı TMK’nun 328/1.maddesi uyarınca tedbir nafakasının davalının ergin olduğu 19.07.2012 tarihinde kendiliğinden sona erdiği, yasa gereği kendiliğinden sona eren tedbir nafakasının kaldırılması ve 19.07.2012 tarihinden sonra davalının nafakayı alma hakkının kalmadığının tespiti istemi yönünden, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı lehine hükmedilen tedbir nafakasının davalının reşit olduğu tarihten sonra alma hakkının kalmadığının tespitine ve bu tarih itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bundan ayrı; yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Eğitime devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimi tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/04/2014 NUMARASI : 2013/789-2014/257 Taraflar arasındaki yardım nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; davacı Serpil ile davalının müşterek çocukları olan Semih için 250,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının yeterli olmadığını belirterek, 750,00 TL' ye çıkarılmasını; yine, tarafların müşterek çocuğu olan reşit davacı Enes'in ........... Üniversitesi ........ Bölümünü kazandığını, gelirinin bulunmadığını, lehine 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; davalının ekonomik ve sosyal durumu yeterince araştırılmadan yanılgılı değerlendirme ile düşük miktarda yardım nafakası takdir edilmiş olduğu anlaşılmakla, davalının ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının ...'da üniversite öğrenimi gördüğü almış olduğu 450 Euro devlet kredisinin geri ödemeli olduğu ve yurt dışındaki yaşam koşulları nazara alınarak, daha ... miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde az nafakaya hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile davacıya ödenen 300 TL iştirak nafakasının 1.000 TL’ye yükseltilmesini talep etmiş mahkemece yapılana yargılama sonunda ... 11. Aile Mahkemesi’nin 2009/1392 esas 2010/643 karar sayılı kararı ile hükmedilen aylık 300 TL yardım nafakasının dava tarihi olan 15.04.2011 tarihi itibari ile 400 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davacı vekilinin, müvekkili lehine hükmedilen nafakanın azlığına dair istinaf başvurusu yönünden; Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yardım nafakasına karar verilebilmesi veya hükmedilmiş olan yardım nafakasının artırılması yahut indirilmesi için nafaka lehtarının yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder....
Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 364 vd. m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir. TMK.'nun 328. maddesine göre ana-babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....