Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....

    TMK 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/06/1998 gün, 1998/656 E.- 1998/688 K.sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının iştirak veyardım nafakası talebinin kısmen kabulü ile, aylık 500 TL iştirak nafakasının davalı baba Emrah'tan, aylık 300 TL yardım nafakasının davalı T3 ten, aylık 500 TL yardım nafakasının da davalı T4 alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin bu celse talep ettiği müşterek çocuk ile davalı İsmail ve Huriye arasında kişisel görüş tesisi hususunun yazılı yargılama usulüne tabi farklı bir dava konusu olduğu gözetilerek talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulü ile aylık 1.700 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşme tarihi esas alınarak her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafakanın yetersiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; yardım nafakası ( TMK'nın 364 vd maddeleri) isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı babanın istinaf başvurusu bulunmadığına göre yardım nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmasına gerek yoktur....

      Davalı vekili; davacı ve annesinin boşanma sırasında herhangi bir nafaka talep etmediklerini, davacının bu zamana kadar kendisini arayıp sormadığını, davacı dışında üniversiteye hazırlanan iki çocuğu daha olduğunu, kendisinin ise hediyelik eşya dükkanında sigortalı olarak çalıştığını, yardım edecek maddi gücü olmadığını belirterek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 250 TL yardım nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

        (TMK.md. 328/2) Ergin çocuk, koşulları varsa ana ve babasından yardım nafakası talebinde bulunabilir. (TMK. md. 364) Tarafların müşterek çocuğu ... 30.06.2010 tarihinde ergin olmuş olup, öğrenim hayatı da devam etmemektedir. O halde ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakası, takdiri ile yetinilmesi gerekirken, usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde yardım nafakasına da hükmedilmiş olması doğru değildir. Ancak bu yön yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK. md. 438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “...'...

          Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250,00 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür....

            Maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak, davanın kısmen kabulüne, davacı lehine dava tarihinden itibaren aylık 750 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafakanın yetersiz olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava; yardım nafakası (TMK'nın 364 vd maddeleri) isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı babanın istinaf başvurusu bulunmadığına göre yardım nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmasına gerek yoktur. Dosya kapsamından tarafların baba oğul oldukları, davacının Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita Mühendislik bölümü 1....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 250 TL yardım nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 350 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

              Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....

              UYAP Entegrasyonu