Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu değer inşaat nedeniyle meydana gelen objektif değer artışı oranı olmayacağından burada da olayın özelliğine göre hakimin geniş takdir yetkisi bulunmaktadır (TMK.m.4). Görülüyor ki, malzeme malikinin iyiniyetli veya kötüniyetli olmasının tazminatın miktarı ile ilgisi vardır. Yoksa, malzeme malikinin kötü niyetli olması arazi sahibinin tazminat ödemesine engel teşkil etmez. Bütün bunlara göre mahkemece yapılması gereken iş, malzeme sahibinin isteyebileceği tazminat tutarını, gerek duyulursa keşif yapılarak ve bilirkişi görüşüne başvurmak suretiyle özellikle de Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki takdir hakkından yararlanarak bulmak, bu tazminatı hüküm altına almak olmalıdır. İstemin bütünüyle reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı Allianz Sigorta A.Ş....

      Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara yönelik davalı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde yeterli izolasyonun yapılmaması nedeniyle her koşulda davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı ve sorumluluğu imalatı gerçekleştiren dava dışı Aktürk Yapı A.Ş. Ye ait olduğu iddia edilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere A3 binanın malikinin davalı olduğu ve yapı malikinin kusursuz sorumluluğu uyarınca illiyet bağını kesen durum ve koşulların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/5/2022 tarihli ara karar NUMARASI : 2014/380 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının, yapım bozukluğu ve bakım eksikliği bulunan davalılara ait yapıda asansör boşluğuna düşerek ağır yaralandığını belirterek, güç kaybına uğraması nedeniyle davalıların paylı yapıdaki payları oranında maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlık yapı malikinin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanmaktadır....

      Malzeme maliki koşulları varsa arazi malikinden arsa ve inşaatın mülkiyetinin geçirilmesini isteyebileceği gibi tazminat talebinde de bulunabilir. Malzeme malikinin ikinci hakkı tazminat talebidir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden,bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir....

        Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar)....

        Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir....

        (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Bununla birlikte, TBK. mad. 51/1 uyarınca; “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.”...

          Kaza, vedia sözleşmesi ile saklanan aracın hasar görmesi şeklinde gerçekleşmemiş, davalı sürücünün hatalı araç sevk etmesi nedeniyle davacıya çapması şeklinde vuku bulmuştur. Bu halde, davacının yaralanması ile oluşan zarardan, davalı sürücü trafik kuralarına aykırı hareketi nedeniyle kusurlu, davalı T10 ise adam çalıştıranın sorumluluğu esasına göre sorumlu ise de, otoparkın da ait olduğu otel sahibi T4'nin denetim görevini ihmal nedeniyle bina malikinin sorumluluğu kapsamında bir sorumluluğu söz konusu olmayacağı gibi, adam çalıştıranın sorumluluğu yada vedia (saklama) söleşmesinin tarafı olarak da bir sorumluluğundan bahsetmek mümkün değildir....

          KARAR :Maddi tazminat kabul, manevi tazminat kısmen kabul İLK DERECE MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI :2015/72 E., 2018/353 K. Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle ve incelemenin duruşmalı yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat Sabra Yaren ...'...

            UYAP Entegrasyonu