Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Enerji nakil hattı sahibi olan davalı tehlike arzeden yapı eserinin yapımı, bakım ve eksikliklerinden sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluktur. Davalı ağır özen yükümlülüğü doğuran bir hizmet yürütmektedir. Yaptığı iş nedeniyle her türlü önlemi alması gerekmektedir. Bu durumda, yapı malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağı kesilmemiştir ve ... Yönetmeliğinin 5. ve 27. maddelerine göre oluşan zarardan davalı sorumludur....

    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26 maddesi olup, davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasanın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücu alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır. Aynı Yasanın 26/2. maddesinde ise, 3. kişinin rücu alacağından sorumluluğu için, kasıt veya kusuruyla iş kazasının oluşumuna etkide bulunma koşulu öngörülmüştür....

      Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.Buna karşılık,üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir (Prof.Dr.Kemal T.Gürsoy,Fikret Eren,Erol Cansel.Türk Eşya Hukuku.Ankara 1978.sh.610).Malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir....

        Somut olayımızda; uyuşmazlık yapı malikinin sorumluluğudan kaynaklanmakta olup mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK'nın 114/1- c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." şeklinde karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu hususu tartışmasız ise de; davada davalının, hem kira sözleşmesi hem de TBK’nın 66. maddesinde yer alan adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri gereğince sorumlu olduğu, davacı tarafın da, dava dilekçesinde, davanın sebebini adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğuna dayandırdığı, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile bu hükümlere göre karar vermiştir....

        Group Yapı Kimyasalları San. ve Tic. A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat için desteğin ölüm tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, sürücü ve işletenin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle başlamakta olup Mahkemece tüm tazminata, davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak desteğin ölüm tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 3-Dava trafik kazası sonucu davacının desteği ...'ın vefatı nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. BK.'...

          Belediye Başkanlığına yönelik temyizine gelince: Dava davacının meskeninin bulunduğu parselin ön kısmına davalı belediyenin meclis kararı ile yapmış olduğu plan tadilatı işlemi ve neticesinde verilen yapı ruhsatı nedeniyle yapılan bloklar neticesinde meskeninin değer kaybına uğradığı iddiası ile açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, davalı belediyenin kanuna aykırı ruhsat vermesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğu ileri sürülmüştür. Yapı ruhsatı verilmesi Belediyelerin kamu hizmeti kapsamındaki görevleri arasında olup bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdarenin işlem ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası' nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev konusu Kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 08/09/2020 DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ: 13/10/2023 KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2023 Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili; çift taraflı trafik kazasında annesi vefat eden müvekkilinin desteğin kaybı nedeniyle maddi - manevi zarara uğradığını, davalı sigorta şirketlerine başvuruya rağmen zararın giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000TL maddi tazminatın (sigorta şirketlerinden poliçe sorumluluğu kapsamında) davalıların kusurları oranında olmak üzere kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle tahsili, 25.000TL manevi tazminatın davalı .... ve .... Yapı... Şti'den yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .......

              İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. ----------- Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme Genel Hukuk Mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesi ise de; ----- Mahkemesinde davacı tarafın davalı araç malikinin ----------sigorta şirketine, mahkememiz dosyasında araç maliki ve sürücüsüne karşı dava açtığı görülmüştür....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, yapı malikinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

                Davalıların yaratılan artı değerin ./.. yarısı olan 4.611,43 YTL tazminat ile yükümlü kılınması gerekirken, mahkemece davacının tapu kayıt malikinin mirasçısı ve terekede 1/2 payı olduğu hususları gözden kaçırılarak yaratılan artı değerin tamamından sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi...

                  UYAP Entegrasyonu