Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma kararı, mahkeme hükmünde belirtilen iki adet yabancı mahkeme kararının tanınması gerektiğine yönelik olmasına rağmen; mahkemece bozmaya uyulmakla birlikte sadece tanınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken; hatalı olarak tenfiz ile ...uyruklu olan davacının kapalı bulunan Türk nüfus sicilindeki cinsiyetinin ve isminin de yabancı mahkeme kararına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Herhangi bir nedenle Türk vatandaşlığından ayrılarak, Türk nüfus sicilindeki kayıtları kapalı duruma gelen kişilerin sicillerinde düzeltme yapılamaz (5490 s. NHK.md.14). Açıklanan nedenlerle mahkemenin hükmü hatalı olmakla birlikte, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden (HUMK.md.438/7); hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK. m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır. Hükmü temyiz eden davacı temyiz dilekçesinde tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğunu açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2013/869 E., 2013/1101 K. sayılı yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Bakırköy 1.Aile Mahkemesi’nin 04.03.2020 tarih, 2019/716 E., 2020/72 K. sayılı yargılamanın iadesi davasına yönelik temyiz dilekçesi incelendiğinde; Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre....'nun tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-30.12.2013 tarihli Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2013/869 E., 2013/1101 K. sayılı yabancı mahkeme ilamının tanınması davasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Davalı kadının yargılamanın yenilenmesi istemli 24.06.2014 tarihli dilekçesinin temyiz dilekçesi niteliğinde olduğu anlaşılmakla, Bakırköy 1....

        Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yabancı ilamın kesinleşme kararının Türk yargıcının değil yabancı yargıcın verebileceğini, yabancı mahkeme yargılama usulünün yabancı usul hukukuna tabi olduğunu, yabancı yargıç kararın kesinleştiğini yazmışsa Türk yargıcına yorum yapmak düşmeyeceğini, yabancı mahkeme dosyasında davalılara usulüne uygun tebligat yapılarak savunma hakkının tanındığını, Türk mahkemesinin tanıma tenfiz davasında buna müdahale hakkı bulunmayıp eldeki kesinleşme şerhli yabancı ilama göre karar vermesi gerektiğini, dosyaya tenfiz için gerekli olan tüm belgelerin sunulduğunu, Türk mahkemelerinin yabancı yargıcın yabancı kanunu doğru uygulayıp uygulamadığı denetleme yetkisinin bulunmadığını, kötü niyetli davalı savunmalarına itibar edilmemesi gerektiğini, somut olayda kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulünü...

        CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme tarafından müvekkillerinin savunma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 17.06.2010 tarihli ve 2009/675 E., 2010/203 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. B. Bozma Kararı Dairemizin 02.04.2018 tarihli ve 2016/13601 E. ve 2018/2276 K. sayılı kararıyla mahkemenin red kararının yerinde olmadığı, yabancı mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin incelenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. C....

          DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava denizcilik hukukuna ilişkin yabancı hakem kararının tenfizine ilişkindir. Tenfizi istenen kararın kesinleniş örneği ve tercümeleri dilekçeye eklenmiştir. Londra Denizcilik Hakemleri Birliği (LMAA) tarafından verilen kararın Türkiye Cumhuriyetince tanınması ve tenfizi istenmektedir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi 10 Haziran 1958 Tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizine ilişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesini göre yapılır. Anılan sözleşme 30 Eylül 1992 tarihinde Türkiye tarafından onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir. İngiltere de bu sözleşmenin tarafıdır. TTK'nin 1360/1-b maddesi gereğince , deniz alacağı için ihtiyati haciz kararı verilmiş olması halinde, geminin serbest bırakılması için 1370 ilâ 1372 nci maddeler uyarınca yatırılmış teminatın, tenfiz isteminin yapıldığı tarihte mahkeme kasasında bulunması şartıyla, ihtiyati haczi veren mahkeme tenfize de yetkilidir....

            Dava, soybağının reddi ile babalığın tespitine dair yabancı mahkeme tarafından verilen kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup Türk Medeni Kanununun 286 ve devamı maddelerinde soybağının reddi, 301 ve devamı maddelerinde ise babalığın tespiti düzenlenmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklanan bütün davalar ile Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanuna göre Aile Hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma veya tenfizinde aile mahkemesinin görevli olduğunun hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde bu davaların aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği dikkate alındığında davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması yerine asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devamla davanın...

              Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....

                Bu düzenlemelerden birisi 5718 Sayılı Mülletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun olup bu kanunun 60 ve 63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. İkinci düzenleme Türkiye tarafından onaylanan Yabancı Hakem Kararları'nın Tanınması ve Tenfizi Hakkında NewYork Kanvansiyonu'dur. Ayrıca Türkiye'nin bazı devletlerle yaptığı iki taraflı adli yardımlaşma anlaşmalarında hakem kararlarının tanınması ve tenfizine ilşkin hükümler yer almaktadır. 4686 Sayılı Kanunun 1. maddesinde amacının, Milletlerarası Tahkime ilişkin Usul ve Esasların düzenlenmesi olduğunun ifade edildiği, devamında da yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanacağı ifade edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu