Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; Hakem Heyetinin tarafsız ve bağımsız olmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Hakem Heyeti üyelerinden herhangi biri ile müvekkili arasında herhangi bir ilişki ispat edilemediğini, davacının hakem heyetinin teşekkülüne herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalının 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu kapsamında kaldığını, davalı ile Gazprom arasında görülen tahkim yargılaması neticesinde tesis edilen kararın takdiri delil olarak değerlendirildiğini, kararın yabancı hakem kararına dayanılarak tesis edilmediğini, mahkeme tarafından Tahkim'e konu uyuşmazlığın esasına ilişkin bir inceleme yapılması mümkün olmayıp, 20/06/2016 tarihli zeyilnamenin yorumlanmasının iptal sebebi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    Davalı vekili, savunma haklarının ihlal edildiğini, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir konuda hüküm tesis edildiğini, yabancı ilamın Anayasanın 10. ve 141. maddesine, maddi ve usul hukukumuzdaki kamu düzeni kurallarına aykırı olduğunu, yabancı mahkeme kararının illiyet rabıtasından yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      Başka bir ifadeyle, New York Sözleşmesine taraf olan yabancı devletlerin ülkelerinde verilen tahkim kararları söz konusu ise New York Sözleşmesi hükümleri; sözleşmenin tarafı olmayan yabancı devletlerin ülkelerinde verilen tahkim kararları söz konusu ise MÖHUK tatbik edilecektir (Şit, Banu; Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, Ankara 2005, s.194). 12. Bu anlamda yabancı hakem kararlarının icrası Türkiye'de tenfiz edilmesi prosedürüne tabi olup bu husustaki iç düzenleme 5718 sayılı MÖHUK olup 60, 61 ve 62. maddelerinde düzenlenmiştir. 13. MÖHUK m. 60 hükmünde kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararlarının tenfiz edilebileceği ile görevli ve yetkili mahkeme düzenlenmiştir. 14....

        Başka bir anlatımla Türk Hukukuna göre evlilik, Türk Mahkemesinden verilen boşanma kararı, yabancı mahkemeden verilen boşanma kararının tanıma-tenfizi kararı, Türk Mahkemesinden verilen evliliğin iptali kararı, ölüm ve benzeri sebeplerle sonlanmışsa bu hukuki olayların öncesinde verilerek kesinleşen yabancı mahkeme boşanma kararının tanıma-tenfizi istenemez. Bilindiği üzere boşanma hükmünün tanınması yabancı mahkeme kararının kesin hüküm kuvvetinin ülkemizde kabulü anlamına gelmekte ise de yabancı mahkemeden verilen boşanma kararı aynı zamanda bir eda kararını da içermekte ise örneğin yabancı mahkeme kararında tazminat veya nafakaya da hükmedilmişse kararın eda bölümü için tenfiz şartlarının varlığı aranacaktır. Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı Türk mahkemesinden verilen başka bir karar ile “bağdaşmayacak” nitelikte olması ret sebebi midir? Evet ret sebebidir....

          İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olduğunu, Türkiye'de zina sebebine dayalı boşanma davası açtıklarını, açılan zina davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının tenfiz talebinin tümüyle reddi gerektiğini, yabancı mahkeme kararının yerine getirilmesine engel sebepler olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C....

            Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak, mahkeme kararlarının tanıma ve tenfiz kararlarının verilebileceği, davacı vekili tarafından sunulan yabancı mahkeme kararı ve diğer belgelere göre; Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin tanıma ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın Kabulüne, ... Cumhuriyeti ......

              Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre, yabancı mahkeme kararının o ülke makamınca onanmış ve kararın kesinleştiğini gösteren aslı ve onanmış tercümesinin ibraz edildiği, Türkiye ile Almanya arasında mahkeme kararlarının tenfizi için aranan karşılıklılık koşulunun gerçekleştiği, yabancı mahkemece verilen kararın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verildiği, hükmün kamu düzenine aykırı olmadığı duruşma gününün davalıya tebliği edildiği böylece savunma hakkının kısıtlanmadığı, tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur....

                SHM'nin gerekçeli kararında tenfizin velayete ilişkin olmayıp vasi tayinine ilişkin olduğu hüküm altına alınmıştır ayrıca davacı vekilinin 2. talebi yönünden de, TMK'nın 462/1. maddesi uyarınca vesayet makamamı görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 2675 sayılı MÖHUK'un yürürlükten kaldırıp, 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı MÖHUK'un yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58. maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, ihtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme İlâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi...

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/581 Esas 2014/480 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedellerinin tespiti ve idare adına tescili istemli davaların açıldığı ve mahkemece kabul kararı verildiği, mahkeme kararlarının temyizi üzerine Dairemizin 2015/1729 Esas-2015/16321 Karar ve 2015/1730 Esas-2015/16322 Karar sayılı ilamları ile mahkeme kararlarının bozulduğu ve dosyaların halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, kamulaştırmasız el koyulduğu iddia edilen taşınmazlar hakkında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli davalar açıldığına ve derdest olduklarına göre, dosyaların birleştirilerek tarafların tüm delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                    Davalı vekili, davacının daha önce İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/359 esaslı davayı açtığını ve bu dosyanın derdest olduğunu, tenfizi istenen ilamın zamanaşımına uğradığını, yabancı mahkeme kararlarının aynen tenfizinin istenebileceğini, ayrıca davacının gerçek kişi mi, tüzel kişilik mi olduğunun anlaşılamadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHK’un 38.maddesindeki şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Fransa Lyon 3.İstinaf Mahkemesinin 1999/08168 ve 11.07.2001 tarihli mahkeme kararının aynen tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00....

                      UYAP Entegrasyonu