Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; vasiyetnamenin açılmasına ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının, kısmen ya da tamamen tanınması (veya tenfizi) istenebilir(MÖHUK md. 56). Somut olayda; tanınması istenen yabancı mahkeme ilâmı ile ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış asılları veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örnekleri ile onanmış tercümeleri, davacı tarafça dava dilekçesine eklenilmemiştir(MÖHUK md. 53). Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafa tanıma için gerekli belgelerin sunulması konusunda usulünce önel verilmesi, tereddüt halinde davaya konu belgenin ilam niteliğinde olup olmadığı hususunun ... Bakanlığı (Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) aracılığıyla kararın verildiği devletten sorulması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde; “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz, (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir, (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” 5718 sayılı Yasanın 53.maddesi gereğince tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının ve kesinleşme şerhinin o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve o ülke yargı makamı, noter veya konsolosluk makamı tarafından onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususa uyulmaması isabetsizdir. MÖHUK 55. "Madde Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir....

    Tenfizin reddi sebepleri aynı şekilde 1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Newyork Sözleşmesi'nin 5. maddesinde ve Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında imzalanan Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardım Anlaşmasının 23. ve 26. maddelerinde de benzer şekilde düzenlenmiştir. Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkında 10 Haziran 1958 Tarihinde New York'ta Yapılan Sözleşme'nin 5. maddesinde; "1....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın TTK’nun 329 ve 405/2. maddesine aykırı olduğu, benzer nitelikteki Türkiye’de açılan davaların bu nedenle reddedildiği, bu durumun açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin katılma yolu ile yapmış olduğu temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nun 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ......

        Mahkemece, aynı yabancı mahkeme ilamının tenfizine ilişkin 2009/137 Esas-2011/388 Karar sayılı kesinleşmemiş dava ile eldeki davanın aynı olduğu gerekçesiyle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 2009/137 Esas sayılı dosyadaki dava dilekçesinde sadece yabancı mahkeme ilamının tenfizi istenmiş, oysaki eldeki davanın dava dilekçesinde hem asıl karar hem de 2 adet masraf tespit kararının tenfizi istendiğine göre masraf tespit kararlarının tenfizi yönünden derdestlik sözkonusu olmadığından masraf tespit kararlarının tenfizi talebinin de derdestlik nedeniyle reddi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davalılardan Haşim’e nasıl ve ne zaman tebliğ edildiğine ilişkin dosya içinde bir bilgi veya belge mevcut değildi. Gerçekten de, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 Sayılı Kanun'un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir....

            Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekili, yabancı mahkeme ilamına konu alacağın tevdi mahalli kararı ile mahkemece belirlenen hesaba yatırıldığını belirterek; davanın konusuz kaldığını ve davacının bu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını ileri sürmüş ise de; tevdi mahalli kararının depo edilen paranın davalıya ödenmesine ilişkin bir hüküm içermediği ayrıca anılan kararın infaz kabiliyeti bulunmadığı, bu nedenle davacının yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizini istemekte hukuki yararının olduğu, tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının tanınma ve tenfizine ilişkin tüm yasal şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ... Mahkemesi Özel Hukuk Dairesinin 05/08/2014 tarih ve CV- 13-5999, F NO:246 sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmiştir....

              Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilim bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi "kural olarak" yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revizion au fond yasağı). Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır....

                Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı). Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak, örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır. O halde dava konusu uyuşmazlık yönünden de somut olayın özelliklerine göre bir inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır....

                  Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkette ortak olduğu ve şirkete karşı alacak davaları açarak hisse bedelinin iadesi yönünde taleplerde bulunduğu, açılan davaların ... m. 405/... uyarınca "pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri istemeyezler şeklindeki yasal düzenlemeye dayalı reddedildiği, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı davaya konu yabancı mahkeme kararının sonuçları ile Türk yargı kararlarının çeliştiği, eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu