Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davalı borçluya ödeme emri gönderildiğini davalının borcunu ödememesi üzerine de aynı mahkemece icra kararı çıkarılıp, davalıya tebliğ edildiğini ve kararın kesinleştiğini 2675 sayılı MÖHUK -38 ve devamı ve maddeleri uyarınca yabancı mahkeme kararının tenfizi için bu davanın açılması mecburiyeti doğduğunu belirterek, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.06.1994 gün BK.083144/94 sayılı icra kararının tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilebilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerektiği, somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında, kararın bir suretinin davalıya 21.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın kesinleşme tarihinin 30.07.2007 olduğu yazılı ise de dosyaya ibraz edilen yabancı mahkeme kararının tercümesinden kararın davalıya hangi usulle tebliğ edildiğinin anlaşılamadığı, yargılama sırasında davacı vekili kararın davacıya 184. maddesine göre tebliğ edildiğini beyan ettiği, bu durumda tebligat adli yardımlaşma yoluyla yapılmadığından tenfizi istenen kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
ın tek mirasçım olduğunu, benim defnim ile ilgili ve diğer işleri ve işlemleri yürütmekle ilgilenmesini vasiyet ederim." içeriğindeki el yazılı vasiyetnamenin Leverkusen Asliye Hukuk Mahkemesince açılıp okunduğundan bahisle, öncelikle söz konusu vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasını ve ikinci olarak da söz konusu vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesi) talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının terditli talebi karşısında mahkemece öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması talebi yönünden yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ikinci talebi olan vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebi ancak vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması hali için söz konusu olabilecektir....
Bu bağlamda, Türk hukukunda yer alan bir kuralın yabancı ülke hukukunda bulunmaması ve bu nedenle yabancı ülke mahkemesince değerlendirmeye tabi tutulmaması durumunda, ortaya çıkan sonucun her halükarda Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Nitekim aynı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “Türk kamu düzeninin ihlalini gerektirecek haller çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali halinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali halinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Esas uygulanan hukukun Türk hukukundan farklı olması ya da Türk hukukunun emredici kurallarına aykırı olması gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez....
Mahkemece, dava dilekçesi ve ilamın diplomatik yolla Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından davalıya tebliğ edildiği, davalının savunma hakkı kısıtlanmadan yargılama yapıldığı, tenfizi istenen ilamın Türk kamu düzenine açıkça aykırı bir özelliğinin bulunmadığı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 02/12/2014 tarihli kararı ile onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Türkiye ile Almanya arasında, 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri gereğince tebligatların diplomatik yolla yapılacağı kararlaştırılmıştır....
Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tanınması ve hükmedilen alacaklara ilişkin kısmın cebri icraya konulabilmesi için tenziline karar verilmesi gerektiğinden işbu davayı acma zarureti hasıl olduğunu beyan ederek yabancı mahkeme tarafından verilen kararın Türkiye'de de geçerli olubilmesi için mahkeme tarafından tenliz ve tanınması ile yargılama siderleri ve vekalet Ücretinin karşı tarafa yüklelilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLER:Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı. DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
Ticaret Dairesinin 09.07.2009 tarih ve 12 O 84/08 sayılı kararının tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararında, yabancı mahkeme kararının mahiyetine göre tenfizi isteyen taraftan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. Somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının davacıya 91.249,10 € tutarındaki bedelin faizi ile birlikte ödemesine ilişkin olduğu anlaşıldığından ve bu suretle davanın kabulü halinde nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, hakem kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturduğunu, yine tenfiz talebinin de açıkça kamu düzenine aykırılık sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin hakem seçiminden haberdar edilmediğini, iddia ve savunma hakkından yoksun bırakıldığını, MÖHUK 62/d maddesi gereğince talep konusu hakem kararının tenfiz edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 8.305,66 USD yargılama giderinin tenfizi talebinin reddine, Hakem kararının hüküm kısmındaki 6.3 maddesi dışında kalan kısımlarının tenfizine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir....
Mahkemece, Dairemizin 30/09/2011 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHUK’nun 54 üncü maddesinde sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya sunulduğu ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ... Federal Cumhuriyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 3 O 229/06 sayılı kararı ile aynı esas numaralı yargılama masraflarına dair ek kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....
gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez....