Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava yabancı bir mahkeme kararı ile yabanı bir hakem kararının tenfizine ilişkin olup MÖHUK hükümlerine tabidir. Davacı taraf tenfizini talep ettiği yabancı mahkeme kararı ve hakem kararının onaylı suretini yeminli tercümana yaptırılan çevirisini sunmuştur. Tahkime ilişkin yargılamanın bir carter sözleşmesine konu ve gemide çıkan zarara ilişkin olduğu tenfize konu kararların aslı gibidir onaylı sureti ve kesinleşme şerhli aslının dosyaya sunulduğu, ------ Sözleşmesi gereğince davacı şirket ----şirketi olduğundan ve ----- aramızda mütekabiliyet bulunduğundan davacıdan teminat alınmasına gerek olmadığı, davacı şirketinde sunulan belgelerden lehine yargılama gideri ve temyiz masraflarına hükmedilen --- devraldığı, tenfizi istenen karar ilişkin davanın ------ şirketine karşı açılığı ancak tahkim heyetince bu şirketin davacı tarafça devraldığının kabul edilip 22/01/2019 tarihinde e-posta ile bu durumu bildirdikleri anlaşılmıştır....

    CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme ilamına konu davanın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk hukuk kurallarına göre çözümlenmesi gerektiğini, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, uyuşmazlığa Alman hukukunun uygulandığının belirtildiğini, davacının yabancı Mahkemede açtığı davadaki talebinin anonim şirkette bulunan ortaklık payının iadesine ilişkin olduğunu, oysa davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, müvekkili şirketin ortağı olmayan bir kişinin ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, davacının kanuna karşı hile yoluna giderek davasını Almanya'da açmak suretiyle sonuca ulaştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

      Buna karşın, dosya evrakı incelendiğinde tenfizi talep edilen yabancı mahkeme ilamına konu davanın dava dilekçesi ile gerekçeli karar evrakının davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Davacı tarafça Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü 2154/2020 sayılı, 260640 karar numaralı ve 19/10//2022 tarihli kararı ile 14/11/2022 tarihli icra hükmü kararı uyarınca hem bu mahkeme kararının tanıma ve tenfizi hem de verilen karar uyarınca İİK.'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı konulmasına yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı mahkeme kararının ilam niteliği taşıyabilmesi için MÖHUK 57. maddesi uyarınca Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yabancı mahkemeden verilen bir ilamın Türkiye'de icra edilebilmesi için söz konusu mahkeme kararının tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmekle birlikte bilindiği üzere, ihtiyati haciz işlemi bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır....

          Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; tenfizi talep olunan yabancı mahkeme ilamının ülkemiz kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, münhasıran Türk Mahkemelerinin yetkisine giren bir konuya ilişkin olmadığı, yargılama sırasında tenfizi talep olunan ülkenin usül hükümlerinin uygulandığı, yargılama safhasında adil yargılama hakkının ihlal edilmediği, kararın usulüne uygun kesinleştiği, 5718 Sayılı Kanunu'nun 54. maddesinde belirtilen tenfiz şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, Stutgart Asliye Hukuk Mahkemesinin 25. Sivil Hukuk Dairesinin 25 O 144/08 dosya nolu 22/07/2009 tarihli kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında “Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesi 25....

            ın tek mirasçım olduğunu, benim defnim ile ilgili ve diğer işleri ve işlemleri yürütmekle ilgilenmesini vasiyet ederim." içeriğindeki el yazılı vasiyetnamenin Leverkusen Asliye Hukuk Mahkemesince açılıp okunduğundan bahisle, öncelikle söz konusu vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasını ve ikinci olarak da söz konusu vasiyetnamenin tenfizini (yerine getirilmesi) talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının terditli talebi karşısında mahkemece öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması talebi yönünden yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ikinci talebi olan vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebi ancak vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması hali için söz konusu olabilecektir....

              Ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için yabancı kararda uygulanmış olan usul ve tespitler tanıma ve tenfiz davasının inceleme konusu dışındadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararda davalının usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya katılmadığı, yasa gereği davalının katılımı olmadan davaya devam edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Yabancı unsurlu davalarda yargılama usulü ile ilgili sorunlar hakimin hukukuna ( Lex Fori ) tabidir (YAR. 2. HD. E. 2014/25332 , K. 2014/25398, T. 11.12.2014 sayılı ilamı). Azerbaycan Cumhuriyet ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında sözleşme de bulunmaktadır....

              Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece tenfizi istenilen kararın davalıya Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edildiğine ilişkin belgelerin ibraz edilmediği, dolayısıyla kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacı tarafça dava dilekçesine ekli olarak gerek tenfizi istenilen karara ilişkin dava dilekçesinin gerekse tenfizi istenilen kararın ... Bakanlığı ... Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla davalı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin evrak dosyaya sunulmuştur....

                Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen karara ilişkin dava dilekçesinin davalıya usulünce tebliğ edildiği, ancak itiraz süresi, karşı delillerin ibraz süresi gibi savunma usul ve süresiyle varsa yaptırımını içeren bir uyarının yapılmadığı, davaya konu kararı veren yabancı mahkemenin kendi usul kanununu tam olarak uygulamadığı ve davalının savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan 06.08.2008 tarihli tebliğ tebellüğ belgesinde, tebliğ evrakında belirtilen süre içerisinde cevap ve itirazların doğrudan yabancı mahkemeye gönderilmesi gerektiği hususunun hatırlatıldığı yazılı bulunmaktadır....

                  Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’nun 50/1. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların ...’de icra olunabilmesi, yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Anılan yasanın “Dilekçeye Eklenecek Belgeler” başlığını taşıyan 53. maddesinde tenfiz dilekçesine “Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi”nin ekleneceği düzenlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu