Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHUK'un 54. maddesinde sayılan şartları taşıdığı ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/11/2005 tarih ve 10 o 131 05 sayılı kararının tenfzine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece dava dilekçesinin ve yabancı mahkeme kararının davalıya ... sözleşmesine uygun olarak tebliğ edilip edilmediği incelenmeden davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmasına, uyuşmazlığın da ticari işten kaynaklanmasına göre davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğu, MÖHUK’un 51. maddesinde yabancı hakem kararlarının tenfizi ve tanınması davalarında asliye mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiği, asliye ticaret mahkemesinin de bir asliye mahkemesi olduğu, davanın genel yetkili mahkemede açıldığı, somut olaydaki talebin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin bulunduğu, dosya kapsamına göre, buna ilişkin yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığı, Türk tenfiz hakimi kural olarak revision au fond yasağı uyarınca yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi davası olup, mahkemece davalının yurt dışında olduğu, davacı vekiline yurt dışı tebligat masraflarını yatırmak üzere kesin süre verildiği, bu süre içerisinde yurt dışı tebligat masrafının yatırılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde dava açılırken davacı tarafından yatırılan gider avansı bulunduğu gibi davacı tarafça kesin süre içerisinde yatırılması gereken miktar belirtilmediğinden mahkemece verilen kesin süre de hukuki sonuç doğurmaz....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN GEREKÇELİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/12/2019 tarih ve 2019/446 Esas - 2019/1265 Karar sayılı kararı ile; " Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi talebine ilişkindir....

        Mahkemece, tahkim şartını içeren sözleşme, hakem kararının usulen kesinleşmiş, icra kabiliyeti kazanmış örneğinin sunulduğu, kararın tabi olduğu hukuka göre icra kabiliyeti kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne kararın tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre göreve yönelik temyiz itirazının reddine, 2-) 5718 sayılı Miletlerarası Özel Hukuk ve Usül Hukuku Hakkında Kanun "madde 53'te" yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi ve tanınması talebinde yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve tercümesinin ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dava dilekçesine eklenerek mahkemeye sunulması gerekir. Yapılan incelemede dosya içerisinde bu belgelere dosya içinde rastlanmamıştır....

          Türkiye’de açılan bu tür davalarda 7194 sayılı Kanun gereğince davacıların, davalı şirkete ortak olduğu kabul edilerek dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verildiği, buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine veya davanın farklı gerekçelerle reddine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt veya farklı sonuçlara ulaşılacağı, Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacağı ve netice olarak bu durumun 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceği gözetilerek kamu düzenine aykırılık sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...

            Türkiye’de açılan bu tür davalarda 7194 sayılı Kanun gereğince davacıların, davalı şirkete ortak olduğu kabul edilerek dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verildiği, buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine veya davanın farklı gerekçelerle reddine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt veya farklı sonuçlara ulaşılacağı, Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacağı ve netice olarak bu durumun 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edeceği gözetilerek kamu düzenine aykırılık sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...

              Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilebilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerektiği, somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında, kararın bir suretinin davalıya 21.02.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın kesinleşme tarihinin 30.07.2007 olduğu yazılı ise de dosyaya ibraz edilen yabancı mahkeme kararının tercümesinden kararın davalıya hangi usulle tebliğ edildiğinin anlaşılamadığı, yargılama sırasında davacı vekili kararın davacıya 184. maddesine göre tebliğ edildiğini beyan ettiği, bu durumda tebligat adli yardımlaşma yoluyla yapılmadığından tenfizi istenen kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                Hukuk Dairesi, E. 2021/2326-K. 2022/7723,T. 2.11.2022" Dava; yabancı mahkeme kararlarının tenfizi istemine ilişkindir. Dairemizce tenfiz davaları nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir." Eldeki davada , dava dilekçesinde yabancı mahkeme ilamının tenfizi dışında ilamda hükmedilen tazminatın tahsili talep edilmiş, ancak maktu harç yatırılarak dava açılmıştır....

                  Hukuk Dairesi'nin 08/05/2007 tarih ve 327 O 121/07 sayılı kararı ile yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının 5718 sayılı M.Ö.H.U.K. hükümlerince tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkemede düzenlenen kararın infazı için M.Ö.H.Ü.K'ün 54. maddesinde belirtilen şartların mevcut olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunu'nun 54. maddesindeki tüm koşulların tenfizi istenen kararlarda mevcut olduğunu kararların tenfizi için engel bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle, Almanya Federal Cumhuriyeti, ... Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi'nin 12/07/2007 gün ve 327 O 121/07 sayılı kararının alacak miktarı ve yargılama masrafları yönünden tenfizine davanın kabülüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu