Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde, sözleşmenin feshi, ödenen bedellerin iadesi ve sözleşme sebebiyle verilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edip ıslah dilekçesi ile de menfi tespit talebine konu olan senetlerin icra dosyasına ödenmiş olması sebebiyle bu talebinin istirdada dönüştürdüğünü beyan etmiştir. Davacı seçim hakkını ayıplı üründen kaynaklı sözleşmeyi feshederek ödediği bedelin faiziyle iadesi yönünde kullanmıştır. Dolayısıyla mahkemenin öncelikle yazmış olduğu gerekçede, davalının aracın teslim edildiğini ispatlayamadığı, ispatladığı kabul edilse bile aracın ayıplı olduğu, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının mümkün olduğu belirtilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Oysa ki gerekçe içeriği göz önünde bulundurulduğunda, aracın kimin elinde olduğunu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekir. Bu husus faizin başlangıcı yönünden ve kurulacak olan hükmün içeriği açısında önemlidir....

Asliye Hukuk Mahkemesi ise menfi tesbit davasına konu edilen ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Kızıltepe ilçesinde düzenlenerek imzalandığı sözleşme ile ilgili doğacak anlaşmazlıkların çözümünde Kızıltepe mahkemelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği ayrıca HMK'nın .... maddesinde ''Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir'' hükmünün yer aldığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılır. 200... sayılı İcra İflas Kanununun 72/son maddesi uyarınca “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir”....

    Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme tarihinden itibaren ilk üç ay için sözleşme bedelinin yüzde ikisine, üç ila altı ay arası için yüzde dördüne, altı ila oniki ay arası için yüzde altısına ve oniki ila yirmidört ay arası için de yüzde sekizine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir. (2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....

    Bağlı kredi sözleşmesi 6502 sayılı TKHK'nın 30- (1) maddesinde; "Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Davacı ile davalı banka arasında 27/09/2016 tarihinde, Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi sözleşmesi ile Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredisi sözleşme öncesi bilgi formu imzalanmıştır. Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, 10.3. maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır....

    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 27.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bedelsiz kalan 27 adet toplam 88.008,00 TL bedelli senetler yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... şirketi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, yükleniciden satın alınan konutun teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve harici satış sözleşmesi kapsamında nama yazılı düzenlenmeyen senetler yönünden menfi tespit ve ödenen senet bedellerinin müştereken ve müteselsilen istirdadı istemine ilişkindir....

      Bankası Bağlarbaşı Şubesine ait ... nolu 07/10/2015 tarih ve 22.000,00 TL bedelli çekten ve dayanağı sözleşmeden dolayı müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespitine, anılan çekin müvekkiline iadesine, iade gerçekleşmediği taktirde iptaline, anılan çek bedeli olan 22.000,00 TL'nin ödenmesi halinde ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ve müvekkilinin uğramış olduğu zararları ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacı firma ile aralarındaki sözleşme gereği müvekkilinin davacıdan alacağının bulunduğunu, açılan menfi tespit davasının haksız ve yersiz bir dava olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu edimini yerine getirmek istemesine rağmen davacının, sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemesi, ödemelerini yapmaması nedeniyle müvekkilinin işi yapmasının engellendiğini, davacının sözleşme çerçevesinde ödemelerini yapması durumunda, müvekkilinin de üzerine aldığı işi tamamlayacağını, dava konusu çekin ilk peşinat...

        Taraflar arasındaki işyeri devrine ilişkin protokole aykırı davranılması nedeniyle verilen çeklerle ilgili istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin uyuşmazlığın bu durumda Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          olarak kira ve aidat bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, işbu talebin de sözleşmeden dönüşmesi durumunda ancak ve ancak menfi zararın talep edilebileceğinin göz önünde bulundurularak reddinin gerektiğini, müvekkili ile diğer davalı arasında bağlı kredi ilişkisinin mevcut olmadığını, ancak hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte sayın mahkeme tarafından bağlı kredinin varlığının kabulü durumunda dahi davacının konut finansman kuruluşuna yapmış olduğu ödemelerin iadesinin müvekkili şirketten tahsilinin mümkün olmadığını, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, taraflar arasındaki alacak ve borç durumunun tespit edilebilmesi için Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, davacının sözleşmeyi işbu dava dilekçesi ile sona erdirdiğinden ve bu dava dilekçesinin müvekkili şirkete 11/07/2018 tarihinde tebliğ edildiğinden TKHK ve yönetmelik uyarınca bedel iadesinin sözleşmeden dönme beyanının alıcıya ulaştığı tarihten itibaren 180 gün içerisinde gerçekleştirileceğinden...

          Bu maddeye göre alacaklının seçimlik hakları a)aynen ifa ve gecikme tazminatı, b)gecikmiş ifayı red ve müspet zararın tazmini ve c)sözleşmeden dönme ve menfi zararların tazmini olup, bu seçimlik haklardan yalnızca birisi kullanılabilir. Dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile verilen tapuların iptâl-tescili ve gecikme tazminatı istenmiş, aynı anda seçimlik haklardan ikisi birlikte kullanılmıştır. Mahkemece fesih şartlarının oluşmadığı belirtilerek seçimlik haklardan aynen ifa ve gecikme tazminatı seçeneğinin kullanıldığı kabul edilmiş, bunun sonucu olarak sözleşmenin feshi ile tapu iptâli-tescil istemlerinin reddine, gecikme tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Karar yalnızca davacı arsa sahipleri tarafından temyiz edilmiş, davalılar tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır....

            Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı tarafından mahkememize sunulmuş olan 22/08/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen bir kısım senetlerin ödenmesi nedeniyle işbu menfi tespit davasına İİK'nın 72. maddesi gereğince istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiği ifade edilmiş ise de, dava konusu 4 adet bonodan 30/06/2022 ve 29/07/2022 tarihli bonoların davalı tarafından 3....

              UYAP Entegrasyonu