. - KARAR – Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi aktedildiğini, teslim süresinin geçmiş olmasına rağmen inşaatın çok düşük seviyede olduğunu, inşaat ruhsatının alınmadığını, tamamlanan kısımlar kaçak olduğundan belediyenin yıkım kararı verdiğini, diğer davalıların ise davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını, ancak yüklenici edimini yerine getirmediğinden bu davalıların da tapuyu hak etmedikleri gerekçesiyle, sözleşmenin feshi ile davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davalılar ... ve ... vekili ile diğer davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İncelenen Kararın Mahkemesi: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 25/05/2022 (Gerekçeli karar başlığında 26/05/2022) Dava Türü: Tazminat (Yükleniciden Harici Bağımsız Bölüm Alımı) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün kararlaştırılan sürede teslim edilmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın öncelikle husumetten, aksi kanaat halinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Davalı arsa malikleri, davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, inşaatı %80 seviyesinde bıraktığını, faydalı masrafların yükleniciden istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı yüklenici savunma yapmamıştır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine; 42.000 TL bedelin davalı yüklenici ...'den, 1.000 TL faydalı masraflarının davalılardan alınmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir. 1-Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borç yükler. Bu sözleşmelerde yüklenicinin temel borcu, eseri (binayı) sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal etmek bu nitelikte bir binayı meydana getirerek arsa sahibine teslim etmektir....
Noterliği'nin 15.07.2008 tarih ve 26754 yevmiye numarası ile imzalanan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye düşecek olan 9 nolu bağımsız bölümü davalı yükleniciden satın aldığını, bedelini ödediğini, inşaatın yüklenici tarafından tamamlanmasına rağmen davalı arsa sahipleri tarafından satın aldığı bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini belirterek davalı arsa sahipleri adına kayıtlı olan tapu kaydının iptâli ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Asıl ve birleşen davda davacılar vekili, davalı ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme tarihinden itibaren 5 ay içerinde ruhsat alınıp, 18 ay içerisinde inşaatın tamamlanıp teslim edilmesi gerektiği halde inşaatın % 38 seviyesinde bırakıldığını, edimlerin yerine getirilmediğini, asıl ve birleşen davada diğer davalıların yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler olduklarını ileri sürerek sözleşmenin geriye etkili feshi ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı ..., sözleşmenin tarafı olmadığını, taşınmazı dava dışı ...’dan aldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ..., sözleşmenin tarafı olmadığını, taşınmazı dava dışı ...’den satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı arsa sahibi ...’ın sattığını, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Somut olayda; her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile 18981 ada 1 parseldeki B1/6 no’lu bağımsız bölümün tapusunun iptaline karar verilmiş ise de hüküm infaza elverişli değildir. Şöyle ki; Çankaya Tapu Müdürlüğü’nün 18.06.2014 tarih ve 6783 sayılı cevabi yazısında dava konusu taşınmazın ‘’ 18981 ada 1 parsel’’ iken ‘’ 18981 ada 2 parsel’’ olarak değiştiği bildirilmiş ise de mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. O halde mahkemece, davacının talep ettiği bağımsız bölümün hangi ada parselde kayıtlı bağımsız bölüm olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hüküm kurulan B1/6 no’lu bağımsız bölüm olduğunun tespit edilmesi durumunda kayıt maliklerinin tamamının davada yer alıp almadığının denetlenmesi gerekirken tapuda kayıtlı bulunmayan 18981 ada 1 parsel B1/6 no’lu bağımsız bölüm hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde...
Mahkemece yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 23.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu bağımsız bölümde projeye aykırılık bulunmadığı, ancak bu bağımsız bölüm dışındaki binanın diğer kısımlarında (örneğin 2 numaralı bağımsız bölümde) birtakım projeye aykırılıkların bulunduğu belirtilmiştir. Davalı yüklenici projeye aykırı olarak yapılan 2 numaralı bağımsız bölümü üçüncü şahsa devrettiği halde, projeye aykırılık bulunmayan 1 numaralı bağımsız bölümü davacıya devre yanaşmaması TMK'nun 2. maddesinde belirtilen dürüst davranma kuralına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....