Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacılar, arsa sahibi olan davalıdan sözleşme hukuki ilişkisine dayalı olarak bir istekle bulunamazlar. Davalı arsa sahibinin davacılara karşı bir sebepsiz zenginleşmesi de bulunmamaktadır. Arsa sahibinin bir sebepsiz zenginleşmesi varsa ancak yüklenici akidine karşıdır. Bu durumda davada arsa sahibine husumet yöneltilemez. Davacılar ödedikleri satış bedelini ancak yüklenici akillerinden isteyebilirler. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi gereğidir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin düzeltilerek (ONANMASINA), peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 2.920.000.-TL'nın temyiz edenden alınmasına, 25.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen iskân alınmasına izin davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin ........2012 gün ve 2012/4303 Esas, 2012/7353 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalıdan bağımsız bölüm satın aldıklarını, davalıya arsa üzerindeki takyidatların kaldırılması ve oturma izninin alınması için noterden ihtar gönderildiğini, ancak davalının olumsuz cevap verdiğini, taşınmazın tapu kaydında orman olduğunu gösterir şerh bulunduğunu, davalının kendisine ait olmayan bir yeri müvekkillerine iskân izni alacağını söyleyerek sattığını, taşınmazın kaçak yapı durumundan çıkarılması için genel iskân izninin alınması gerektiğini ileri sürerek, masrafları davalıdan karşılanmak üzere dava konusu taşınmaza iskân ruhsatı alınması için davacılara izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar aleyhine açılan ... iptali ve tescil davasının reddine ifaya eklenen cezai şarta ilişkin olarak davalı ... aleyhindeki davanın reddine dair verilen 21.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmasına dayalı ... iptali ve tescil ile sözleşmede hüküm altına alınan cezai şartın davalı yüklenici ...'den tahsili isteğine ilişkindir....

          . - K A R A R - Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tarafından arsa sahibi ve yüklenici aleyhine temliken tescil nedeniyle açılmış olup, bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tapu kaydının iptâli ve tescili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu ... Mahallesi 1863 ada 7 parsel (eski 5 parsel) arsanın davalı arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, davalı yüklenici hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı arsa sahipleri tarafından temyiz edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir....

            İlk derece mahkemesince de benzer gerekçeyle üçüncü kişilere devredilen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi yerinde olmuştur. Karşı davalarda ve istinaf başvurusunda, davalı-karşı davacı ... ve birleşen davalı-karşı davacı ...'in, davacı-karşı davalı kooperatifin yükleniciyle birlikte hareket edip, çeşitli haksız uygulamalarda bulunması nedeniyle zarara uğradıkları ileri sürülerek bu zarara dair tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davacı-karşı davalı kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki muhatabı yüklenici şirket olup, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. Kişilere karşı sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmasıyla sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin temliki ayrı hususlardır....

              Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına ilişkin olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek...

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, yüklenicinin temlikine dayalı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda; yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüm nedeniyle ödenen paranın tahsili talebinde bulunulmaktadır. Dairemize ait görev yükleniciden haricen satın alman bağımsız bölüm nedeniyle 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı açılan tapu iptali ve tescil davaları ile sınırlıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....

              Bu ibare alacağın temliki mahiyetinde olup arsa sahibinden hisse satın satın alan davalı ...’nun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları temlik aldığının kabulü gerekir. 818 Sayılı BK.nın 81. (TBK.nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Arsa sahiplerinin ve temlik alan üçüncü kişilerin sözleşmeden doğan haklarını teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işler bedeli ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden yüklenici tescile hak kazanamaz....

                Öncelikle inşaatın seviyesi (tamamlanma oranı) belirlenerek, davalı yüklenicinin hakettiği arsa payı ile arsa sahiplerine bağımsız bölüm ve bırakılacak pay oranı, inşaatın bitirilmiş olması durumunda yükleniciye verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm (ve arsa payı) oranına kıyas yolu uygulanarak, yüklenicinin yaptığı kısmi ifanın ayni olarak karşılığı tespit edilir, ayni olarak bağımsız bölüm verilmesi mümkün olmadığı takdirde yapılan iş ve bağımsız bölümlerin saptanacak değerlerine göre ivaz ilavesi suretiyle tasfiye gerçekleştirilir. Diğer anlatımla, 25.02.1984 tarihli ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ileriye etkili fesih, yüklenicinin yaptığı imalatın oranına göre bedel alması anlamına gelmektedir. Ayrıca, gerek Dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu Kararlarında, akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesi %90 ve üzeri orana ulaşmış olmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu