WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Büyük şehirlerde küçük tasarruf sahipleri çoğu kez daha uygun bedelle konut edinmek ya da en iyi konumdaki bağımsız bölümü satın almak için tamamlanmamış inşaatları tercih ettikleri bir gerçektir. İyi niyetli üçüncü kişinin, henüz tamamlanmamış ve kat irtifakı kurulmuş bir yapıdan bağımsız bölüm satın almak istediğinde yapması gereken iki şey vardır....

    Dava yerel mahkemece kabul edilerek yükleniciden arsa payı veya bağımsız bölüm satın alan davalı üçüncü kişiler adına kayıtlı irtifak tapuları iptal edilerek davacılar adına tescile karar verilmiştir.Davalı yüklenici taşınmaz tapusunu devraldıktan ve bir kısım davalılara arsa payı şeklinde satış yaptıktan sonra 28/01/2010 tarihinde kat irtifakı kurdurmuş ve arsa payı sattığı kişiler adına irtifak tapusu oluşturmuş, bir kısım davalı üçüncü kişilere ise, irtifak tapusu ile bağımsız bölüm satmıştır. Davalı üçüncü kişilerin tamamı tapuya güvenerek satın aldıkları arsa payları ile bağımsız bölümlerin davalı Yörükler şirketine ait olduğunu ya da bu şirketin sattığı dördüncü, beşinci kişilerden satın aldıklarını beyanla iyi niyetli olduklarını, adlarına kayıtlı olan bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alanın bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 97 nci maddesi, 2. Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olan 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca da, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alınması halinde taraflar edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmiş olmaları halinde artık sözleşmenin şekle aykırılığının ileri sürülmesi iyi niyet kurallarına aykırı olduğu belirtilmiştir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada, arsa sahibinden bağımsız bölüm satın alanlar ve arsa sahibi, yükleniciye karşı tazminat istemiyle dava açmış, birleşen tüketici mahkemesi sıfatıyla açılan davada ise başkaca bağımsız bölüm malikleri yine yükleniciye karşı tazminat davası açmış, davalar birleştirilerek Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılmıştır.Tüketici Mahkemesine dava açıldığı tarih itibariyle yükleniciye karşı hatalı imalât sebebiyle imalâtçının sorumluluğuna dayanılarak dava açılmış olup asıl davada ise tüketici sıfatı bulunmayan arsa maliki ve yine arsa malikinden satın alanlar yükleniciye karşı tazminat davası açmışlardır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın; davacılar tarafından, davacılar ile dava dışı yüklenici şirket arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi sonrası yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tüketiciler aleyhine açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. ... 12....

            Aynı davada, arsa sahipleri de davacı konumunda iseler ve satın alanların bu istemlerine karşı çıkmıyorlarsa, sözleşmedeki hakların devredildiği kabul edilir. Somut olayda, arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alanların hangi arsa sahibinden satın aldıkları araştırılmamıştır. Bu şekilde dava açan satın alan kişiler, davada taraf olan arsa sahipleri dışındaki arsa paydaşlarından bağımsız bölüm satın almışlarsa, sözleşmedeki hakların devredildiğine ilişkin bir belge de dosyaya sunulmadığından, bu kişiler yönünden davalı yüklenici ile akdî ilişkileri bulunmadığı dikkate alınarak, isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaksızın bu kişiler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Dava konusu yapılan eksik işlerin tamamı ortak yerlere ilişkindir. Bu durumda dava açan kişilerin eksik işlerin giderilme bedelini isteme hakları varsa, ancak kendi payları oranında istemde bulunabilirler....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/16 E. - 2006/209 K. sayılı ilamıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği, inşaatın tamamlanma oranı dikkate alındığında sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, yüklenicinin, arsa sahiplerine karşı edimlerini yerine getirmediği saptandığından, yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların TMK'nın 1023. maddesinden faydalanmayacakları, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği feshin geriye etkili olması nedeniyle buna dayalı yapılan kat irtifakı ile yine bu kat irtifakına istinaden gerçekleştirilmiş olan tüm bağımsız bölüm satışlarının iptalinin gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, A blok 1, 2, 4 ila 29, 32, 35, 36, 37, 38, 39, B blok 12, 26, 27, 29, 30, C blok 2, 5, 7, 8, 10, 12, 13, 14, 16 ila 28, 30,31, 32, 33, 35 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline ve davacı kooperatif adına tesciline, C blok 6, 15, 29, 34 nolu bağımsız bölümler davacı şirket adına kayıtlı olduğundan anılan yerlere ilişkin davanın...

                Mahkemece, davacının iki adet bağımsız bölüm satın aldığı, tasarruf saiki ile hareket ettiği, bu nedenle genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleri ile devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez....

                  Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

                  Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin taşınmazı satın alırken kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK'nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu